Kimyasal hadım, kişinin cinsel arzularını güdüleyen hormonların düzeyinin ilaç yolu ile azaltılmasıdır. Kimyasal hadımın sonucunda kişi hala cinsel hayatına devam edebilir ancak vücudundaki cinselliği tetikleyen hormonlar tedavi ile birlikte azalacağından cinsel ilişkide bulunmayı tercih etme isteği ciddi şekilde azalır. Ayrıca kimyasal hadımla birlikte testosteron hormonunda azalma olacağından hastanın saldırganlık eğilimi de azalır.

Kimyasal Hadımı Uygulayan Ülkeler

Ülkemizde 26 Temmuz 2016 tarihinde Adalet Bakanlığı tarafından Resmi Gazete’de yayınlanan “Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlardan Hükümlü Olanlara Uygulanacak Tedavi ve Diğer Yükümlülükler Hakkında Yönetmelik” ile kimyasal hadım uygulanmaya başladı.

Dünyada kimyasal hadım ilk kez 3 Ocak 1997 tarihinde ABD’nin California Eyaleti’nde uygulanmaya başlandı. Günümüzde ise California ile birlikte 8 eyalet daha ufak yasal farklılıklarla kimyasal hadımı uygulamaktadır.

Polonya’da pedofililer ve yakın akrabalarıyla zorla cinsel ilişkide bulunanlar için kimyasal hadım cezası vardır.

Çek Cumhuriyetin’de cinsel suç işleyen erkekler kimyasal hadım ceza olarak uygulanırken İngiltere, İsveç, Kanada ve Danimarka’da suçlunun isteğine bağlı tedavi yöntemi olarak uygulanmaktadır.

Ülkemizde Kimyasal Hadım

Yukarıda belirtildiği gibi ülkemizde kimyasal hadım 26 Temmuz 2016 tarihinde yasalaştı. Ancak vatandaşların kimyasal hadımın kapsamı içeriği hakkında kafasında birçok soru işareti var.

Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlardan Hükümlü Olanlara Uygulanacak Tedavi ve Diğer Yükümlülükler Hakkında Yönetmelik’in 7. Maddesinin 1. fıkrası aynen şöyle; “Tedavi, tanımda belirtilen hükümlülere yönelik olmak üzere, ayakta veya yatarak, ilaçla veya ilaçsız olarak veyahut her iki usul ile cinsel dürtünün azaltılmasına veya denetimine yönelik tedaviler ile cinsel isteğin azalmasını veya yok edilmesini sağlayan yöntemdir.

Tedavi diye tanımlanmasına rağmen kimyasal hadım ülkemizde cinsel suçtan hüküm giyenlerin tercihine bağlı değil.

Kimyasal hadım cezası ise şu şekilde işliyor. Önce hükümlünün bulunduğu kurum tarafından hükümlülün cezai işleme uygunluğunu tespit için sağlık raporu almak için Sağlık Bakanlığı’na bağlı bir hastaneye sevk edilir.

Hükümlünün ruh sağlığı ve hastalıkları, üroloji veya endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları yönünden uzman doktorlar tarafından incelenir. Raporda hükümlülün tedaviye uygun olup olmadığı, uygun ise hangi yöntemin uygulanacağı belirlenir.

Tedavide kullanılacak ilaçlardan doğan ücretler Adalet ve Sağlık bakanlıkları arasında düzenlenen protokol uyarınca ödenir.

Eğer hükümlü kapalı ceza infaz kurumunda bulunuyorsa ve hastanede yatarak tedavi edilmesine karar verildiyse hükümlünün tedavisi mahkûm koğuşu bulunan devlet veya üniversite hastanelerinde yerine getirilir.

Hamza ERBİR