Akupunktur, iğneli uyarım olarak da bilinen vücudun farklı noktalarına çok ince uçlu iğneler batırılarak yapılan bir tedavi şeklidir. Akupunktur, Batı tıbbının bir alternatifi olarak, 5000 yıl önce Çin’de doğmuştur. Bugün bilinen anlamda iğnelerden farklı olarak, tarihte bian denen keskin kenarlı taşlar ile akupunktur yapıldığı biliniyor. Han hanedanlığı zamanında kaleme alınan Shuo Wen Jie Za adlı kitapta akupunkturdan söz edilmiştir. Daha sonra sırasıyla Huangdi Nei Jing ve Zhen Jiu Jia Yi Jing kitaplarında adı geçmiştir. Sung, Kin ve Yuan hanedanlıkları (960-1368) döneminde akupunktur alanına en önemli katkı Wang Wei-yi tarafından yazılan Tong Jen Shu Xue Zhen Jiu tu Jing adlı kitaptır. Bu kitapta, insan bedenindeki 657 noktayı göstermiştir. Akupunktur ilk olarak, Batı’ya Dabry(1853) ve Morant (1927) tarafından Batı’ya tanıtılmıştır.
Doğu felsefesi, Batı’daki materyalist neden-sonuçcu ya da tümevarımsal/tümdengelimsel metotları kullanmaz. Bunun yerine, enerji ve enerjinin dağılımı, bütünselliği ve uyumu ilkelerinden yola çıkar. Doğu bilimlerinde buna YİNG ve YANG denir. Doğu bilimleri, Psikoloji ve bedeni ayrı ayrı incelemez. Herhangi bir organtaki rahatsızlık, belirli bir psikolojik rahatsızlığı tetikler. Organsal iç enerji (Çİ), dış enerjilerle uyumsuzluk gösterirse rahatsızlık meydana gelir. Bunun sonucunda Çİ’nin direnç noktaları tıkanır. Bu noktalar, akupunktur iğneleri ile uyarılarak açılır.
Akupunktur tedavisi, bedende derinin hemen altından geçen on dört ayrı enerji kanalı ve bu kanallar üzerinde bulunan direnç noktalarının ilintili bulunduğu organlar arasındaki ilişkileri temel alır. Akupunktur tedavisi, Akupunktur uzmanının iğne batıracağı noktaları alkollü bezle silmesiyle başlar. Daha sonra sırayla tüm noktalara iğneleri birer birer batırır. Bu aşamadan sonra yarım saatte bir sizi kontrole gelir. Hasta, 15 dakika içinde Akupunktur’un anestezik özelliğinden kaynaklı olarak uyku moduna geçer. Tedavi bittiğinde, hasta uyanır ve kendini oldukça dinlenmiş hisseder. Akupunktur, kan dolaşımını hızlandırdığından, ayak tabanlarında garip bir karıncalanma hissi yaratır. Genel olarak, her hasta en az 100 saat akupunktur tedavisi görmelidir. Akupunktur tedavisi istikrarlı olmalıdır ve bir kere başlandı mı sonuna kadar devam etmelidir.
Furkan ARISOY