Dünya’nın günümüzde belki de en büyük problemi gelir dağılımında adaletin sağlanamamasıdır. Sömürgeci kapitalist rejimlerin bu adaletsizliği dünya çapında önü alınamaz şekilde büyüttüğü ve bir çözüm arayışına da ciddi şekilde başvurmadığı aşikardır. Kurdukları birkaç uluslararası yardım ve fon kuruluşu insanlığın ağzına sürülen bir parmak baldan ileri gidememektedir.
Gelir dağılımında adaletin önemi
Gelir dağılımı: İnsanların gelirlerinin sosyo-ekonomik çevrelere göre nasıl dağıldığını gösterir. Gelir dağılımında adaletin sağlanması ülke ve dünya düzeyinde bu sosyo-ekonomik çevrelerin gelirlerinin birbirine yaklaştırılması ve insanlar arasındaki parasal uçurumun ortadan kaldırılması ya da en aza indirilmesi ile olacaktır. Günümüzde başta Afrika olmak üzere dünyanın birçok yerinde yaşanan açlık ve sefaletin ortadan kaldırılabilmesi için dünya çapında gelir dağılımında adaletin sağlanması gerekliliği tartışılmaz bir gerçektir.
![OECD rakamlarına göre ülkemiz gini katsayısı değerlerine göre 0,412 ile 34 ülke arasında en adaletsiz 32. ülke](http://www.bizimkose.com/wp-content/uploads/2016/05/gelir-dagilimi.jpg)
OECD rakamlarına göre ülkemiz gini katsayısı değerlerine göre 0,412 ile 34 ülke arasında en adaletsiz 32. ülke
Gini katsayısı ve gelir dağılımı adaleti
Gelir dağılımında adaleti (adaletsizliği) hesaplamak ülkelerin ve dünyanın adaletin sağlanması noktasında başarısını (başarısızlığını) görmemiz ve geleceğe yönelik bu konuda yapılacak yatırımlara ışık tutması açısından büyük öneme sahiptir. Gelir dağılımında adalet, dünya genelinde “gini katsayısı” denen bir oranla hesaplanır. Oran 0 ile 1 arasındadır. Oran 1’e yaklaştıkça adaletsizlik giderek artarken, 0’a yaklaştıkça ise gelir dağılımında adalet giderek artar. IMF, WB, OECD gibi uluslararası mali kuruluşlara göre gini katsayısının ideal değeri 0,25 olmalıdır. Ülkemizde bu değer 2015 verilerine göre 0,412’dir. Katsayının 0 ya da 1 olması neredeyse mümkün olmayan ütopik durumlardır.
![Yapılan bir araştırmaya göre 60 saniyede 4500 mcdonalds hamburgeri tüketilirken aynı sürede 18 insan açlıktan ölüyor](http://www.bizimkose.com/wp-content/uploads/2016/05/Açlık.jpg)
Yapılan bir araştırmaya göre 60 saniyede 4500 McDonalds hamburgeri tüketilirken aynı sürede 18 insan açlıktan ölüyor.
Gelir dağılımı ve adaleti ile ilgili bazı rakamlar
Uluslararası yardım kuruluşu OXFAM’ın açıkladığı rapora göre bu yılın sonunda dünyanın en zengin %1’lik kısmının geliri ile dünyanın geri kalanının gelirinin eşit olacağı iddia ediliyor. Bu oranın 2009’da 0,44’den 2014’de 0,48’e çıkması ve bu yılın sonunda ise “0,50” olacağını ve dünya servetinin son 14 yılda 2 kat artarak 263 trilyon olduğunu düşünürsek aradaki uçurumun ne kadar büyük olduğunu anlamamıza yardımcı olacaktır. Rakamlar uçurumun giderek arttığını açıkça göstermektedir. 34 OECD ülkesi arasında ülkemiz gini katsayısı dikkate alındığında 0,412’lik oranla en adaletsiz 32. ülke konumunda. Türkiye’yi ABD ve İsrail takip etmektedir. Ülkemizde en yüksek gelire sahip %10’luk kesim toplam gelirin %31,7’sine sahip. En yoksul %10’luk kesimin toplam gelirdeki payı ise %2,1. En zengin kesim ile en yoksul kesim arasında 15 kat fark olması gelir dağılımı adaleti konusunda daha çok yol almamız gerektiği görünmektedir.
Gelir dağılımında adaletin sağlanması için alınacak önlemler
Her sosyal devlet vatandaşları arasında gelir adaleti sağlamakla yükümlüdür. Bu amaçla ülkemizde ve dünyada çeşitli önlemler alınmaktadır. Servet vergilerinin arttırılarak bu vergilerin yoksul kesime aktarılması, sosyal yardımların geliştirilmesi etkin mücadele yollarıdır.
Adaletin sağlanmasının en etkin yolu
Yazının başında da belirttiğim gibi gelir adaletini bozan sömürgeci Avrupa zihniyetidir. Dünya üzerinde adaletin sağlanması için yapılan araştırmaları bir kenara bırakıp gerçek dünyaya yüzümüzü döndüğümüzde bu gerçeği görmekte zorlanmayacağız. Yeraltı ve yer üstü zenginliklerine sahip birçok Afrika ülkesinin yoksulluk içinde olmasının sebebi bu ülkelerin sahip oldukları kaynakları yıllardır sömüren Avrupalı sömürgecilerdir. Sömürgeci zihniyet bu ülkelerden elde ettikleri kaynakların çok küçük bir kısmı ile kurdukları yardım kuruluşları ile sömürdüğü halka yardım ediyor görünmesi kendi vicdanlarını rahatlama çabası ve dünyanın gözünü boyama girişiminden öte bir amaç taşımamaktadır. Eğer ciddi şekilde gelir adaletinin sağlanmasını istiyorlarsa acilen ülkemizden ve dünyanın çeşitli yerlerinden çekilmeleri ve halkların zenginliğin üstünde oturup açlıktan ölmesine mani olmaları gerekmektedir.
Hamza Erbir