İnternet, bir zamanlar Birleşik Devletlerdeki Üniversitelerce başlatılmış bir proje iken, günümüzün sanal alem diye tabir edilen yegane yaşam alanını oluşturmuştur. “Arpanet” isimli bu özgün proje ilk kez 1970’de hayata geçirilmiştir. Yalnızca 15 adet bilgisayarın birbirina bağlı halinden ibaret olan bu ağ, kullanıcıların erişime de kapalıydır. Bu projenin bugün ve gelecekte insanlığın doğasını ve hayatını gerçek manada etkileyebileceği o dönem kaşiflerince dahi tahmin edilemezdi.

İnternetin ilk atılımı aslında 1962 Ekiminde Licklider adlı kişi, ABD Askeri nitelikteki “İleri Savunma Araştırma Projesi’nin (DARPA – Defense Advensed Research Project Agency)” başına geçmiştir. MIT’de araştırmacı olarak çalışan Lawrance Roberts ile Thomas Merrill ise ilk defa bilgisayarların birbirleri ile iletişim kurmasını 1965’te başarmıştır. DARPA projesinde çalışmaya başlayan Roberts, 1966’de ARPANET adlı proje önerisi göndeme getirdi ve 1969’de dört merkezle anabilgisayarlar arası ilk bağlantılar canlanmaya ve İnternetin de ilk temelleri atılmaya başlandı.

1976’da e-posta gönderilmesi ve 80’li yıllarda da ilk e-postanın İngiltere Kraliçesi tarafından gönderilmesiyle popüler halini aldı. 80’li yıllarda birçok protokol, gelişim ve yaygınlaştırma çalışmaları yapıldı. Genellikle savunma bakanlığınca kullanılmakta idi. 1990’lara kadar devlet desteği ile geliştirilen proje, sonraları özelleştirme sürecine girmiştir. NSFnet ile özel firmalarca işletilmesi ve 1995’de NSF’nin omurga işletmeciliğinden tamamen çekilmesi ile artık yeni bir süreç başlıyordu.

Tarihler 1994’ü gösterdiğinde 10 bin site, 3 milyon da host vardır. Yatırımcılar yeni bir kazanç kapısının farkına bu yıllarda vardı. Banka ve AVM’ler sanal ağlarını, şubelerini açmaya ve kurmaya başladılar. Yine bu yılda ilk reklam internete düştü. Ancak 1995’te ilk hacker Hong Kong’da yakalandı. Bu yıldan sonra alan adları paralı oldu ve Netscape, Microsoft yazılım savaşları başladı.

Her yıl katlanarak artan kullanıcı sayısı, Web teknolojisinin muazzam düzeye ulaşmasıyla yeni bir alem, programlardan uygulamalara ve akıllı sanal teknolojilere yeni yeni adımlar atılmaya başlandı.

Bilgisayar Mühendisi Tim Berners-Lee tarafından WWW (W3) teknolojisini buldu ve HTML dilini geliştirdi. İlk web temelli programlama diliyle artık web sayfaları ve dinamik uygulamalar gelişime başladı. Grafik arayüzü işlevle bütünlük kazanıp, önemli hale geldi. Akabinde ise yeni diller, uygulama ve teknolojiler geliştirildi. Her biri bir müddet hükmünü sürdürüp, sonraki yeni nesil teknolojiye devretti. Günümüzde ulaştığı nokta ise arama motorlarından da öte bir durumda ve bizzat kullanıcıyı tanıyan, davranışlarını algılayan ve onunla tam etkileşim sağlayabilen web site ve uygulamaların geliş göstermekte olduğudur.