Antik Yunan dilinde “an” eki, Türkçede “-sız” olumsuzluk ekine karşılık gelmektedir. “Archos” sözcüğü ise Yunancada “Yönetici” demektir. “Yöneticisiz” manasına gelen “anarchos”, İngilizce olarak “anarchism” olarak geçmiştir. Toplumsal otoriteye, tahakküme, erkin ve hiyerarşiye ve bunların bütün biçimlerine karşı bertaraf etmeyi savunan çeşitli politik felsefeleri ve toplumsal hareketleri tanımlayan sosyal bir terim olarak bilinir. Anarşizm, koşul ve şartlar ne olursa olsun otoriteyi reddetmeyi savunan felsefi bir görüş ve eylemsel faaliyet durumudur. Anarşizm ideolojisini ve felsefi görüşünü benimseyenlere ise Anarşist denilir. 

Zorlayıcı her türlü kurum ve toplumsal hiyerarşilere karşı olmak, anarşizmin en temel ilkelerindendir. Anarşizm, gönüllülüğe dayalı bir toplumun nasıl işleyeceğini olumlu bir açıyla ifade eder. Şiddetin gerekliliği, çevre ve endüstriyalizm hakkındaki bazı sorular, çeşitli hareketler anarşistlerin rollerini sorgulamaya neden olduğu gibi, çeşitli fikirlerin de çıkmasına neden olmuştur. Anarşist akımlar bu yüzden birbirlerinden oldukça farklı olabilmekte ve hatta karşıt yapılara bürünebilmektedir. Misal verilecek olursa anarşist komünizm, Hıristiyan anarşizmi gibi çeşitli anarşizm akımları da mevcuttur.

Anarşizm İle İlgili Temel Kavramlar

Anarşizm görüşünün en temel bilindik özelliği geleneksel siyasete karşı olmasıdır. Devletsizlik ve Şiddetsizlik en belirgin ilkelerdir. Klasik anarşizm için parlamentolar sahte birer kurumdan öte bir şey değildir. Toplumun üstünde olmadıkları gibi onların iktidarı da değillerdir. Bu nedenle oy vermemek gerekir. Devlet yapısı, doğası gereğince kötü bir oluşumdur, aslında kötü değildir. Partiler ise bu düzenin birer elemanlarıdır.

Temelde anarşizm yoktur, anarşizmler vardır. Tümünün ortak özelliği ise bütünsellikten yoksun, anti-dogmatizm, devrimcilik, çelişki ve tutarsızlığı tutarlı Kabul etme gibi durumlar birey özgürlüğüdür. 

Zerzan, kültür ve teknolojiyi ortadan kaldırarak neandertalizme gitmeyi tavsiye etmiştir. İspanya İç Savaşı’nda anarşistlerin de yer aldığı ve neticede ise yenilgiye uğradıkları bilinmektedir. Bu akım ekseninde anarkokomünistler, bireysel terörcüler, Malatestacılar, liberterler, genel grevciler ortaya çıkmıştır. 

Bireysel anarşizmin dünyasında devlet ve vergi bulunmaz. Aynı zamanda askerlik, polis, kanun da yoktur. Bir toplum da bulunmaz. Bu kavramların tümü Spooner, Tucher ve Warren’de belirgin bir şekildedir. Anarşistler, Bolşevik Devrimi’ne karşı hal sergiler. Devletin yok oluşunu Kabul eder, düzenin sağlanma sürecini ise doğal hale bırakır. Anarşistlere göre kendi kendine işleyen ahlak düzeni, yasa ve devlet olmaksızın işleyebilir. Yerel cemaatler doğrudan özgürlüklerini devlet, klise, dini kurum, ticari birim vb. yapılara karşı savunabilir. Bu ise toplumsallıkta sınır tanımama ana ilkedir. 

Başka bir anarşist kol ise şiddetin savunucusudur. Eylemlerle propagandayı itici güç olarak görmektedir. Bu duruma ise savunmacı şiddet diyen, suikastlarla düzeni sarsmayı öngören devrimci Malatesta, Neçayev, Bakunin gibi kişiler ortaya çıkmıştır. 

Anarşizm ve Gelenekler

Mutualizm: 18. Yüzyılda İngiliz – Fransız İşçi Hareketleri sırasında ortaya çıkmış olan Mutualizm, akabinde Fransa’da Pierre-Joseph Proudhon ve ABD’de diğer birtakım düşünürlerle bağlantılı biçimde anarşist görünüm kazandır. Çoğu Mutualizm görüşlüsüne göre hükümet müdahalesinin olmadığı serbest piyasa – emek değer teorisine göre de kar, kira ve faizi kaldırıp fiyatları emek maliyetlerine çeker. Şirketler için işçi rekabetini körüklemez. Bunun yerine firmaların ücretleri artırarak işçilere uygun rekabet düzeni sağlanır. 

Kollektivist Anarşizm: Komünal Anarşizm ile karıştırılmamalıdır. I. Enternasyonal’in anti-otoriter kesimiyle ifade edilen anarşist akımı Kolektivist Anarşizm’dir. Bu görüş sahipleri, her çeşit özel mülkiyete karşıdır. Mülkiyetlerin kolektifleştirilmesinden yanadır. 

Bireyci Anarşizm: Bireysel bilinç ve çıkarların hiç bir kolektif organ yahut kamu otoritesince engellenmemesi gerektiğine inanılır. İlk bireysel anarşist, Max Stirner’dir. 

Anarko-Komünizm: Kolektif üretim araçlarına sahip özyönetimli komünlerden oluşan, siyasi organizasyon biçimi olarak demokrasinin işlediği ve diğer komünlerle federasyon ilişkisinde bulunduğu bir toplumun olabileceği, en özgür toplumsal örgütlenme biçiminin olasılığını savunan anarşi türüdür. Bazı Anarko-Komünistler, çoğulcu demokrasinin bireysel özgürlüğü engellediğini da savunmaktadır. Bu görüş ekseninde karın paylaşımı ve ücret yoluyla emeklerin karşılık bulunması söz konusu değildir. Bunun yerine komünün artı değerine ve kaynağına özgür biçimde erişim hakkını ön görür. 

Diğer Anarşizm Türleri: Anarko Sendikalizm, Yeşil Anarşizm, Önadsız Anarşizm’dir. 

Türkiye’de Anarşizm

12 Eylül 1980 Askerî Darbe sonrası Kara Dergisi yayınıyla görünmeye başlayan radikal sol harekettir. İlk öncüleri, Osmanlı dönemi Ermeni entelektüeller etrafında ortaya çıkmıştır. Cumhuriyet dönemimde ise Anarşizm’e dair ilk belirgin Türkçe yazılı kaynak Ahmet Ağaoğlu’nun çevirdiği ve 1935 yılında yayınlanmış Kropotkin’in Etika adlı eseridir.  1980 yılına kadar Anarşizm terör ve kargaşa ile eşdeğer görülmüştür. Günümüzde de bazı etnik gruplar ve yazılı yayınlarda çeşitlilik gösteren hali olsa da genel itibarıyla Türkiye’de terör, kargaşa, isyan ve karşıt görüşlü grup yapısı, görüş durumu olarak görüşmektedir. Takipçilerinin büyük kısmının şiddet ve bu yöndeki eylemleri de buna neden olmuştur.

Mevlüt TAPAN