İkra” sözcüğü genel manasıyla “okumak” fiilini ifade etmekte ve Kur’an-ı Kerim vesilesiyle Arapçada yaygın kullanım kazanmıştır. Kökeni Arapça olup, mana bakımında birden fazla anlama sahiptir. Arapça “Ka-ra-efiilinin emir şeklidir. Temel anlam bakımından; emirleri toplamak, açığa çıkarmak, anlatmak, okumak, çağırmak ve söylemek, bildirmek gibi manalara gelmektedir.

İkra” kelimesi, Süryanice ve İbranicede de geçmektedir. Süryanicede “okumak” anlamındadır. Kökeni Arapça kabul edilen sözcüğün aslen hangi dile ait olduğu tartışma konusudur. Kur’an-ı Kerim’de Alak suresinde ilk emir olarak geçen bu sözcüğün anlamları, kullanımı ve özellikleri sıralamakla bitmez. İlk temel kullanım manası; “harf, kelime ve cümleleri yahut bilgileri bir araya toplayarak bir başkasına aktarma, söyleme” şeklindedir. Türk dillerine “oku” olarak çevrilmiştir ve ilk kur’an meal çevirisi Karahanlı dönemi Türkçesinde “Okıgu” diye yapılmıştır ki, zamanla manen “okumak” eyleminin emir kipidir. Fakat aslında okumak fiilinin Arapça karşılığı; “tilavet” sözcüğüdür.

Ehli Kitap Furkan’daki mucizeler öyle hikmet doludur ki, an be an bir kelime bin bir çeşit mana ve hikmet kazanmaktadır. İlk emir sadece bir şeyi, harf veya kelimeyi okumak ifade ederken, sözcükler sıralandıkça anlamayı, sonra akletmeyi ve akabinde kavrayıp, söylemeyi anlatır. Döneminde nakletmeyi, günümüzde okumak, anlamak, yorumlamak ve ötesinde amel etmekle beraber aktarmayı ifade eder. İlk yıllarda davet etmeyi ve çağırmayı anlatırken, bugün her okuyan için çeşitli manalar ifade eder.

İkra” sözcüğü, adeta topluluklara, inanan kişinin öz kişiliğine, mekân ve zamana göre farklı manalar yüklenerek tercih edilmiş ve çevirileri ona göre yapılıp, anlatılmıştır. Öylesine bir çeviride yüzeysel okumak, biraz ötesinde bir de anlayıp aktarmak olarak düşünülmüştür. Hakkıyla okumanın üstün mertebelerinden olan tertil, unutulmuş ve sadece eylemsi olgu ve vaka olan okumak diye algılanmıştır.

Kitabı Kebir Furkan Kur’an-ı Kerim’de “İkra” sözcüğünün Alak suresindeki ifadesi ele alındığında en özgün haliyle anlaşılması gereken olgu şudur;

İkra! Bismirabbikellezi…” – Oku! Allah’ın adıyla…

Burada 3 unsuru göz önünde bulundurmak önemlidir.

  • Oku!

Kıraatle; Güzel bir lisan ve üslup ile okumak.

Aklen ve Fikren; Akıl ve fikir yoluyla anlayarak, kavrayıp belleyerek okumak.

Naklen ve Amelen; Öğrenilen ve kavranılan bilginin amel edilmesi, hayata uygulanması ve aktarılıp, bir başkasına söylenmesi ile okumak.

Özünde okumak, anlamak ve yorumlamak fiillerinin bütünsel hali denilebilir. “Oku” Eminden maksat; önce yüzeysel okumak, anlamak ve kavramak, fikren ve aklen algılayıp, yorumlayabilmek; sonra amel edip, hayata aktarmak, bir başkasına da söyleyip, nakletmek ve de çağrıda, davette bulunmak. Söz bu iken, Allah’ın emri; okumamız, okuduğumuzu aklen ve fikren anlamamız, kavrayıp o ilimle amel etmemiz ve hayatımıza da uygulamamız, çıkarımın ve ilmin bir başkasına da naklederek söylememiz ve çağrıyla davette bulunmamızdır.

Mevlüt TAPAN