Chi Kung olarak da telaffuz edilen Qigong (氣功) yüzyıllardır Çinliler tarafından yapılan güçlü bir sağlık egzersizi olarak bilinmektedir. Qigong ‘’ hayat enerjisini geliştirmek ‘’ anlamına gelir. Sürekli tekrar eden belirli hareketlere dayanan bu egzersizler, sağlığınıza yeniden kavuşmanıza yardımcı olmaktadır. 

Qigong’u öğrenmek oldukça kolaydır ve yapması da bir o kadar da eğlencelidir. Bu egzersizleri yaparken, birkaç dakika içinde vücudunuzdaki gençleşme sinyallerini hissetmeye başlarsınız. Düzenli olarak yapıldığında vücuttaki sinir, sindirim, nefes, iskelet, hormon ve jinekolojik sistemleri uyarır ve güçlendirir. Çindeki Tıp insanları tarafından gündeme getirilen kronik ve akut hastalıkların tedavisi için uygulanan bir egzersizler bütünüdür. 

Qigong’un amacı, vücutta (Qi) olarak bilinen enerjiyi yükseltmek ve geliştirmektir. Bu da belirli kapıları açarak, esneyerek ve enerji kanallarını bükerek açığa çıkarılabilir . Qi enerjisinin vücutta akabilmesi için derin nefes alıp verme ve rahatlama bu pratiğin temek noktasını oluşturur. 

Bazı Qigong hareketleri çok kolay ve yumuşak olsa da, diğer bazı hareketler oldukça sert olabiliyor. Bazı hareketler çok geniş bir açıyla yapılırken, diğer bazı hareketler hemen hemen çok kısa, belirsiz bir şekilde yapılıyor. Egzersizlerdeki derinliği ne kadar iyi idrar ederseniz, Qigong’daki her bir hareketin amacını da o denli iyi anlarsınız. Nitekim, Qigong’daki her hareketin bir hikayesi ve geçmişi vardır. Bunları bilerek yapılan Qigong sizin için oldukça keyifli hale gelecektir.

Qigong yapan öğrenciler, her gün yapılan düzenli egzersizlerle akıl, vücut ve ruhlarını güçlendirdiklerini dile getirmişlerdir. Faydaları arasında genel sağlığı güçlendirme, stresi azaltma ve hayat fırsatları hakkında daha dengeli bir bakış açısı kazandırma sayılabilir.

Qigong tek başına uygulanan bir disiplin olmasının yanı sıra Tai Chi eğitiminde bir tamamlayıcı egzersizler bütünü olarak uygulanabilir. Qigong, vücutta birçok farklı seviyede etkileri olan güçlü bir sağlık sistemidir. Qigong, uyumlu hale getirir, güçlendirir ve vücuttaki iç organların daha iyi çalışmasını yardımcı olur. Daha uzun yaşayabilmek ve daha genç bir zihne sahip olabilmek için milyonlarca Asyalı her sabah düzenli olarak Qigong yapmaktadır. Qigong ayrıca sizi sakinleştirir ve değişken ruh halinizi daha stabil hale getirir. 

Temel olarak, Qigong hareketlerinin tamamı, vücudunuzu yıllardır kasan ve sinir sıkışmalarına sebep olan kasları gevşetmek ve eklemlerinizi esnetmek amacına yöneliktir. Kan ve enerji akışınızı artırarak, vücudunuzun tüm kısımlarını besler. Qigong yapan insanlar, o gece çok derin bir şekilde uyuduklarını söylüyorlar.

Geleneksel Çin tıbbına göre, vücudun iç organlarındaki enerji özellikle ellere ve ayaklara doğru akmaktadır. Bu şekilde belirli hareketlerle kolları ve bacakları esneterek iç organların sağlığı da geliştirilebilir. 

Qigong sırasında nefes alıp verme hayati önem taşır. Nefesleriniz rahat, yavaş, derin olmalı ve diyaframdan alınmalıdır Bu tarz bir nefes alıp verme zihni dengeleyip sakinleştireceğinden stres ve endişelerinizin yok olmasını sağlayacaktır. Birkaç dakika yapılan Qigong egzersizleri stresli hissettiğinizde sizi hemen gevşetecektir. Özellikle metalaşmış hayat tarzına sahip Çinliler daha çok Qigong yapmaktadır. Çünkü uzun vade hedefleri ve iş yeri stresi bu insanları fazlasıyla yorar. Qigong yapmadan bu insanların hayatlarına devam etme şansları yoktur. Dolayısıyla Qigong, uzun vadede sizi bu egzersizlere bağımlı hale de getirebilir. Tabi bunu bir yaşam felsefesi haline getirirseniz.

Kadim zamanlarda yapılan Qigong hareketleri (Çin).

Qigong’un kökeni binlerce yıl öncesine dayanmaktadır. Tarihçiler, Çin’in çeşitli kısımlarında bu pratiğin kabileler tarafından yapıldığını belirtiyorlar. Buna göre bazı Çinli kabileler kutlamalar sırasında çeşitli dans figürleri sergilemekteymişler. Bu figürler zamanla Qigong’un modern hareketlerine dönüşmüştür. Bu kadim dansçılar, hem fiziksel hem de ruhsal olarak güçlenmek için bu dansı yapıyorlardı.. 1966 yılında Çinde Kültür Devriminin Mao tarafından başlatılmasıyla Qigong da devlet okullarında yerini almış ve halk tarafından benimsenmeye başlamıştır. 

Zaman içinde ayrı ayrı dans figürleri daha sistematik hale gelmiş ve her gün yapılabilen sağlık egzersizleri halini almıştır. Sarı İmparator olarak da bilinen Çin İmparatoru Huang Di’nin Qigong egzersizlerini düzenli yaparak 150 yıl sağlıklı bir hayat yaşadığı söyleniyor. Sonraları, Çin’deki sıkıntılı savaş zamanlarında (419BC–220AD) bir çok eğitmen, bilge insan sağlık adına çeşitli pratikler ve felsefeler geliştirdiler. Aralarından biri, Qigong’u deneyen bir Simyacı idi. Bu Çinli simyacının amacı ölümsüzlüğü tatmaktı. Baharat diyetleri, düzenli seks pratikleri ve Qigong ile bu insanların yüzyıldan fazla yaşadığı söyleniyor. Ab-ı hayat ya da yaşam iksirinin  aslında hep içimizde olduğunu, onu düzenli besleyerek herkesin uzun ve sağlıklı hayata sahip olabileceğine inanmışlardır. 

O zamandan beri Qigong’un çeşitli varyasyonları ortaya çıkmıştır Bilinen birçok Qigong türü olsa da, en çok tatbik edileni Sekiz İpek Kumaş parçası (8 Pieces of Silk Brocade) isimli türüdür. Bu hareketlerin Çinli General Yue Fei’ye atfetildiği bilinen bir gerçektir.  General Yue Fei, geliştirdiği Sekiz İpek Kumaş Parçası tekniğini ordusunu eğitmek için kullanmıştır. Efsaneye göre de bu güçlü Qigong hareketleri sayesinde ordusu bir kez bile olsun yenilmemiştir. 

Binlerce yıldır entellektüeller, rahipler, savaşçılar ve sıradan insanların yaptığı Qigong, temelde üç farklı amaca hizmet eder: Savaş, Tıp ve Meditasyon. Günümüzde Dünya’nın farklı yerlerinde yaşayan modern Çinliler dahi Qigong’u alışkanlık haline getirmişlerdir. Yukarıda da belirtildiği gibi Qigong, Tai Chi ile birlikte yapılırsa çok daha etkili olabilmektedir. Qigong yaparken, harici herhangi bir ilacın vücuda alınmaması önemlidir. Bu pratiğin sabahın erken saatlerinde yapılması etkisini artıracaktır. Qigong, yeşilliğin bol olduğu ormanlarda ve parklarda yapılmalıdır. Ayrıca bu pratikten sonra mutlaka dinlenilmeli ve uyunmalıdır. 

‘’Dünyada kusursuz iki insan vardır: Biri ölmüştür, öteki ise doğmamıştır. ‘’

-Eski bir  Çin Atasözü-

Furkan ARISOY