Piyasalarda mal ve hizmet alınıp satılırken birden fazla ödeme şekli bulunmaktadır. Satılan bir malın bedeli peşin de tahsil edilebilir, açık hesap usulü (vadeli satışlar) ile de satılabilir, çek* veya senet karşılığı da satılabilir, gayri nakdi kredi karşılığında (teminat mektubu** veya bankaların ve finans kuruluşlarının garantörlüğü karşılığında) da satılabilir. Aynı şekilde alınmak istenen bir mal veya hizmet için de aynı yöntemlerle ödemeler yapılabilir. Ticari teamülde yukarıda sayılanlara ilave olarak daha pek çok ödeme ve tahsilat yöntemi bulunmakla beraber bugünkü yazımızda konsinye satış nedir, muhteviyatı nelerdir bunlardan bahsedeceğim.
Konsinye satış ve konsinye mal meselesine girmeden evvel konuyu bir örnek üzerinden açıklamaya çalışalım. Bizim Köşe’nin bir mobilya firması olduğunu düşünelim. Bizim Köşe firması dilediğine bayilik vermekte, dilediğine de Franchising yöntemi*** ile marka değerini kiralamakta ve kurumsal kimliğini kullanmaktadır. Bu yöntemde tedarik edilen mal ve hizmetten tutun da mağaza dizayn ve konseptine kadar franchise veren Bizim Köşe mobilya firması belirler. Firma (Bizim Köşe) mağazaya gönderdiği envai çeşit ürününü satılıp satılmadığını düşünmez aksine, anlaşmasına bağlı olarak üç ayda ya da altı ayda bir yüksek montanlı mal tedariki yapması için mağazaya baskı yapar. Mağaza her ne kadar elindeki stoğu bile eritemediğini ifade etse de firma işin bu kısmı ile hiç ilgilenmez ve mal göndermeye, mağazaya ürün satmaya devam eder. Stokunu nakde çeviremeyen, nakit döngüsü bozulan mağaza bir süre sonra çaresiz olarak sözleşmesini feshetmek ister. Dolayısıyla konsinye satış yıllardır süre gelen ve çatırdayan bayilik sistemlerini ikame etmek adına evvelden yaygın olan ve hali hazırda yeniden elektronik mağazalarında, beyaz eşya ve mobilya gibi mağazalarda ve özellikle galerilerde sıklıkla karşılaştığımız bir yöntem haline gelmiştir.
Terminolojik kökeni Fransızca olup ‘işaret, uyarı, işaret edilen şey‘ anlamlarına gelen “signal” sözcüğüne ve “emanet” anlamına gelen consigne kelimesine dayanmaktadır. Ayrıca Latince, “mühür” anlamına gelen signum kelimesinin “con” ön eki ile türemesinden oluştuğu da belirtilmektedir. Fransızca olarak emanet etmek, devretmek gibi anlamlar ihtiva eden bu sözcük Latince olarak da mühürlemek, yetki devretmek gibi anlamları ihtiva eder.
Son dönemlerde, özellikle elektronik mağazalarında ve galerilerde karşılaştığımız konsinye satış yönteminde malın veya ürünün mülkiyeti konsinye malı veren tarafa ait olup, mal satıldığı takdirde faturalandırılıp bedeli konsinye malı veren tarafa ödenir. Burada önemli olan malın bedelinin mal satıldıkça tedarikçi firmaya ödenmesidir. Alışılagelen yöntemde bir firma sattığı malın faturasını keserek sattığı malı stoklarından düşerek muhasebe kaydını yapar. Alıcı firma da aynı şekilde aldığı malı aktiflerine kaydederek stok kayıtlarını yapar. Konsinye usulünde ise tedarikçi firma, konsinye malları satılana kadar kendi stoklarında muhasebeleştirmeye devam eder. Satılamayan mallar ise tedarikçi firmaya iade edilir. Bu tür malları da konsinye mal ya da konsinye usulü satılan mal olarak ifade edebiliriz.
Konsinye malda bir mal veya ürün sınırlaması olmamakla birlikte sektörel veya bölgesel olarak değişkenlik gösterebilir. Hem malı satan taraf hem de alan taraf açısından riski paylaştıran bir yöntem olarak karşımıza çıkan konsinye satış usulü son dönemlerde oldukça revaçtadır.
Özellikle galerilerde ‘Malımı sat, paramı öyle öde.‘ ya da ‘Satabildiklerini sat, kalanları iade alırım.‘ veyahut ‘Şu araçlar kendi malımız ancak konsinye malımız da mevcuttur.‘ gibi konsinye usulü satışla ilgili diyaloglara şahit olabiliriz.
Faydalı olması temennisiyle…
Emre KAYAALP
*Özellikle çek, türk ticaret kanununda ve 5941 sayılı yeni çek yasasında belirtildiği üzere koşulsuz ve şartsız bir ödeme aracıdır diye tanımlanmış olup likitide sıkışıklığı sebebi ile ticari teamülde sıklıkla kullanılır hale gelmiştir.
**Teminat mektubu gayri nakdi bir kredi türü olup ilgili finans kuruluşunun şahıs ya da firma ödemez ise ben öderim taahhüdüdür.
***Bir pazarlama yöntemi olup esas imtiyaz hakkı bulunan firma ya da kişilerce sözleşmeye esas olunan faaliyette şartları ve süresi belirli olarak marka değerinin kullandırılmasıdır.