Kısmen doğru olan ve çoğumuzun yanlış bildiği bir durumdur edebiyatın kurgulara dayandığı. Edebiyatın amacı; kimi yerlerde duygularımızı kabartmak, hislerimizi, duygu ve düşüncelerimizi bir takım yollarla süsleyip kalıcı ve etkileyici hale getirmek, kimi yerlerde de kurgu olan ve olmayan örnekler vererek bize ders vermektir. Edebiyat kurguyu romanlarda, öykülerde ve masallar gibi bazı edebî türlerde kullanır. Bu tür edebî metinlerde kurgulama yoluna başvurarak toplumumuzun aksayan yanlarını dolaylı yollardan anlatarak fark etmemize yardımcı olur. Aynı şekilde bu yol ile bizlere sevmeyi, özlemi, hasreti, doğamızın ve ülkemizin değerini, geleneklerimizi, korumamız gereken aile yapımızı ve örneklerle çoğaltabileceğimiz bir çok durumu bizlere aktarır. Edebiyatımız bünyesinde barınan bazı kitaplar ise tamamen kurgudan uzak, edebî değeri olmayan ve bilgi vermek amacı güden kitaplardır. Kimimiz ise bu tür kitaplara meyilliyizdir. Tarih, istihbarat ile ilgili kitaplar ve polisiye romanları bu tür yapıtlara verilebilecek en güzel örnektir. Polisiye romanlarında kurgu kısmen olsa da tarih ve istihbarat ile ilgili yayımlanan kitapların kurgu yoluna başvurularak kaleme alınması söz konusu olamaz. Bu kitapların ilgi çekici olmaması ve hislerimizi uyandırmaması, edebî değeri olan kitaplara göre geri planlarda kalmasına, raflarda pek rastlamamıza neden olur.
Edebiyat ve kurgunun buluştuğu bir ortak nokta da sinema dünyasıdır. Sözü edilen kitapların sinema filmlerine uyarlanması, bu tür kitapların gündemde yerini korumasına olanak sağlar.
Genel olarak baktığımızda edebiyat, kurgular üzerine dayanmaz. Bazı yapıtlarda bu yola başvurulsa da hepsini aynı kategoride değerlendiremeyiz. Bir kısmı kurgulanarak yazılmış eserlerin, bilgi verme amacı güden yapıtlarla karşılaştırılıp ikisinden birini edebiyatın derinliklerine gömmek pek doğru davranış değildir. Edebiyatımızda kurgu ile yazılmış kitapları yok saymak, hak ettiği değeri vermemek edebiyatı tamamen silmektir.
Cumhuriyet dönemi edebiyatında bildiğimiz bir kaç yazarın bazı kitapları da yaşanmış bir olaydan esinlenerek yazılmıştır. Tamamen olduğu gibi aktarılmayıp, olayların geçtiği mekânlarda, kişilerde ve duygu yoğunluğu sağlamak amacıyla bazı konuşmalarda değişikliğe, kurguya başvurulmuştur. Bu tür kitapları göz önünde bulundurarak edebiyatın tamamına kurgu gözüyle bakmak yanlış bir durumdur.
Ali Seydi Kılıç