Hukuki bir uyuşmazlık yaşayan kimse karşı tarafla anlaşamadıysa dava açmak, uyuşmazlığını yargı yoluyla çözüme kavuşturmak isteyecektir.
Peki dava açarken nelere dikkat etmek gerekir?
Yargı sürecini bir avukat yardımıyla takip etmeniz sizin gözden kaçırabileceğiniz, bilmediğiniz teknik hususlarda hak kaybınıza uğramanızı önler ancak tabii ki avukat tutmadan davanızı kendiniz de açabilirsiniz.
Dava açarken dava şartlarına, dava açtığınız mahkemenin görevli ve yetklili olup olmadığına, dava dilekçesinde bulunması gereken hususlara dikkat etmeniz gerekecektir.
Dava şartı eksikliğinde davanız usulden reddolunur, bu eksiklik tamamlayabileceğiniz bir eksiklikse eksikliği tamamlayıp dava açabilirsiniz.
Görevsiz veya yetkisiz mahkemeye başvurduğunuzda, mahkeme görevsizlik veya yetkisizlik kararı verir, bu kararı veren mahkemeye başvurarak dava dosyanızın görevli veya yetkili mahkemeye gönderilmesini talep edebilirsiniz (Başvuru süresi kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftadır.).
Dava dilekçenizde bir eksiklik varsa mahkeme size bir haftalık kesin süre verir, bu süre içinde eksikliği giderebilirsiniz. Dava şartı eksikliğinde, görevsiz veya yetkisiz mahkemede dava açılmasında, dava dilekçesinde bulunması gereken hususların eksikliğinde gördüğünüz gibi çözüm vardır ancak bunlara dikkat etmeniz sürecin uzamamasını sağlayacaktır.
Bugünkü yazımızda dava şartlarını elimden geldiğince açıklamaya çalışacağım. Bahsettiğimiz konudaki açıklamalar medeni yargıya dahil olan mahkemeler hakkında (Örneğin; Asliye Hukuk Mahkemesi, Aile Mahkemesi, İş Mahkemesi) olup ceza mahkemelerini kapsamamaktadır.
>> Mahkemeye İlişkin Dava Şartları
>> Taraflara İlişkin Dava Şartları
>> Dava Konusu Şeye İlişkin Dava Şartları
Dava şartları, mahkemenin uyuşmazlığı inceleyebilmesi ve karara bağlaması için gerekli olan şartlardır. Bir başka deyişle dava şartları davanın açılması için gerekli değildir. Dava şartları olmadan da dava açabilirsiniz ancak dava şartlarının eksikliğinde mahkeme davayı usulden reddetmek zorundadır, uyuşmazlığın esasına girerek davayı inceleyip karara bağlayamaz. Sizin dava şartı eksikliğini giderme imkanınız varsa gidererek tekrar açabilirsiniz; fakat zaman kaybetmiş olursunuz. Dolayısıyla dava şartlarına dikkat ederseniz hem zaman kaybetmemiş hem de kendinize fazladan iş çıkarmamış olursunuz.

Görevsiz veya yetkisiz mahkemeye başvurduğunuzda, mahkeme görevsizlik veya yetkisizlik kararı verir.
Dava şartlarını, mahkemeye ilişkin, taraflara ilişkin ve dava konusu şeye ilişin dava şartları olarak üçe ayırarak inceleyebiliriz.
Mahkemeye İlişkin Dava Şartları
1-) Yargı yetkisi: Türk mahkemeleri yabancı ülkede açılan davalara, Türk yargısının yetkili olmadığı kişilere veya şeylere ilişkin açılan davalara bakamaz. Örneğin; dava taraflarından biri yabancı bir ülkenin diplomatik temsilcisiyse Türk mahkemelerinin yargı yetkisi bulunmamaktadır.
2-) Yargı yolu: Adli yargının bir davaya bakabilmesi için davanın idari yargı kolu içinde olan bir dava olmaması gerekir. Örneğin; bir idari işlemden kaynaklanan uyuşmazlık hakkındaki dava idari yargı kolu içerisindedir, adli yargıda bu konuda karar verilemez.
3-) Görev: Mahkemenin bir davaya bakabilmesi için o davayı görmekte görevli olması gerekir. Örneğin; mirasçılık belgesi verilmesi için o açılacak bir davada Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.
4-) Kesin yetki: Kesin yetki bir dava şartıdır. Örneğin; haksız fiilden birden fazla kişi sorumlu ve dava da bu sorumluların hepsine karşı açılacaksa yetkili mahkeme haksız fiilin işlendiği yer mahkemesidir. Bu mahkemenin yetkisi kesin olup dava, başka bir yer mahkemesinde açılırsa kesin yetki bir dava şartı olduğundan, usulden reddolunur.
Taraflara İlişkin Dava Şartları
1-) İki tarafın bulunması: Bir davada uyuşmazlık halinde olan iki taraf bulunmalıdır. Uyuşmazlık yaşayan iki taraf yoksa o zaman çekişmesiz yargı işinden bahsedilir. Örneğin; isim değiştirme davası çekişmesiz yargı işidir.
2-) Taraf ehliyeti: Davanın her iki tarafının da taraf eliyeti bulunmalıdır. Taraf ehliyetine her gerçek ve tüzel kişi sahiptir. Örneğin; mirasçılara geçen bir hak veya yükümlülük yoksa ölmüş bir kişi adına dava açılamaz. Ölüm gerçek kişiliği sona erdirdiği için ölen kişinin taraf ehliyeti sona ermiştir. Taraf ehliyetiyle taraf sıfatını birbirine karıştırmamak gerekir. Taraf sıfatı uyuşmazlığın tarfı olan kişiler için kullanılır. Örneğin; A, kiradan kaynaklanan alacağı için kira sözleşmesinin tarafı olmayan C‘ye karşı dava açamaz. C taraf ehliyetine sahipken taraf sıfatına (husumet ehliyeti) sahip olmadığı için A tarafından kendisine dava açılamaz.

İsim değiştirme davası, çekişmesiz yargı işidir.
3-) Dava ehliyeti: Ergin, kısıtlı olmayan ve ayırt etme gücüne sahip her gerçek kişi daha ehliyetine sahiptir. Örneğin; 20 yaşındaki bir kişi ayırt etme gücü var ve kısıtlı değilse dava ehliyetine sahiptir ancak; 12 yaşındak bir kişinin ergin olmadığı için dava ehliyeti yoktur.
Ayırt etme gücüne sahip olmayanları, ayırt etme gücüne sahip olup da küçük veya kısıtlı olanları dava ehliyetine sahip olmadıkları için açılan davalarda yasal temsilcileri temsil eder.
4-) Davaya vekalet ehliyeti ve geçerli vekaletname: Vekalet ehliyetine baro levhasına kayıtlı avukatlar sahiptir. Bu nedenle de davaya vekalet ehliyeti geçerli bir vekaletname ile ispat edilir.
5-) Dava takip yetkisi: Uyuşmazlık hakkında hüküm alabilme yetkisidir. Diğer bir deyişle yargılamayı yürütme yetkisidir. Bu yetkiyi kural olarak davanın tarafları kullanır ancak; üçüncü bir kişi tarafından da kullanılabilir. Örneğin; tapuya tescil edilmemiş bir taşınmazı olan borçlunun taşınmazını tapuya tescil ettirmek için icra dairesinden dava açma yetkisi alan alacaklı, dava açabilir ve davayı takip edebilir.
Dava Konusu Şeye İlişkin Dava Şartları
1-) Hukuki yarar bulunması: Dava açan tarafın dava açmasında hukuki yararı olmalıdır. Örneğin; 20.000 TL’lik bir alacağınız varsa, yani alacak miktarı belliyse belirsiz alacak davası açmanızda hukuki bir yararınız yoktur.
2-) Kesin hüküm bulunmaması: Tarafları, dava konusu ve dava sebebi aynı olan bir davada önceden verilmiş bir kesin hüküm varsa yeniden açılamaz. Örneğin; yaşınızın düzeltilmesi için dava açmışsanız ve bu dava reddolunup kesinleşmişse yaşınızın düzetilmesi için tekrar dava açamazsınız; açarsanız kesin hüküm nedeniyle reddolunur.
3-) Davacı tarafından gider avansı yatırılması: Dava çarken davacının yatırması gereken bazı harçlar ve gider avansı vardır. Gider avansı yapılacak tebligatlar vs. için kullanılır. Dava açılırken yatırılan gider avansının eksik olması durumunda davacı mahkeme tarafından verilen iki haftalık kesin süre içerisinde gider avansının eksik kısmını yatırmak zorundadır.
4-) Teminat gösterilmesine ilişkin kararın yerine getirilmesi: Türkiye’de mutad meskeni bulunmayan (Mutad mesken, kişinin normal hayat şartlarına göre hayatını sürdürdüğü yerdir. İkametgahtan farkı kişinin mutad meskende sürekli kalma niyetinin bulunmamasıdır.) Türk vatandaşı mahkeme teminat gösterilmesine karar vermişse teminat göstermek zorundadır.
5-) Davanın derdest olmaması: Görülmekte olan bir dava varken aynı konuda bir başka dava daha açılamaz.
Yukarıda açıkladığımız dava şartlarına dikkat etmeniz davanızın usulden reddini, size süre verilerek sürecin uzamasını, fazladan evrak işleriyle uğraşmanızı engelleyeceğinden lehinize olacaktır. Yardımcı olabilmek dileğiyle, sağlıcakla kalın. Saygılar…
Av. Rukiye KÖME