Ağır ağır yanmak dolunayın alevinde
Alev ki yanmayan İbrahim’in yüzünde

Ve duyulmaz örse üzenginin sessizliği
Varsa indirilenin tesiri şu garip sinemde

Şu neyin derdi ne ki gövdesi delik deşik
Bir ‘huu’ miktarınca verdiği her nefeste

Aşk, dilimde yar, kızgın bedenimde har
Bir gazelim ben yolculuğum perde perde

Gözden biçare yaş olup toprağa yetiştim
Öpünce dağı taşı merhem süründüm derde

Kalabalıkları uyutunca sükûnet inancımla
Ben henüz taze nazeninim bu hengâmede

Nerde aşkının yanmışlığı Ey Celaleddin!
Kevser havuzunda bir tas hurinin elinde

Kutlu o seste bestelediğin vuslatı düşlerim
Sözler düz çizgide bir bir dökülür dilimde

-Bekleyişim zifiri karanlığa gelen Nur’aydı
Gidişim ise Nur’u yaratan Yüce Zat’a
Susamışlığım doğru kelama Kur’an’aydı
Muştulayıp da götürün beni şeb-i arusa

Sezer Taş