Bismillahirrahmanirrahim…

Dünyamız atalarımızdan bize birer miras olmasının yanı sıra gelecekteki çocuklarımıza bırakacağımız bir emanet olarak bakmayı unuttuğumuz şu günlerde çevremizi fütursuzca ve hunharca kullanıyoruz. Ekolojik dengenin bozulduğu hayvan ve bitki nesillerinin tükendiği yeryüzünde acaba ne zaman hassas davranmayı/hassas düşünmeyi öğreneceğiz?

Çocuklarımız ekmeğin fabrikada robotlar tarafından üretildiği, buğday tarla tohum başak nedir bilmediği, buğdayın harman zamanı tarladan alınıp sapla samandan ayırıp eski taş değirmenler olmasa da modern değirmenler olduğunu bilmeyen, hamburgerin meraklısı neslin ne zorluklarla üretilip önüne geldiğini bilmeden tüketmeye devam ediyoruz. Acaba ne oldu da çocuklarımız sinemaya avm ye oyun salonlarına meraklı oldu? Dedesi ile üzüm bağlarına gidemeyen, kuzuların peşine koşamayan, erken uyanıp erkenden uyumayan çocuklarımız yetişiyor. Eğer lüks bir semtte ise semt çocuğu fakir ise mahalle sokak çocuğu. Kimileri en pahalı tablet alsan da mutlu olmuyor değil mi? Kimileri kraker ile mutlu olabiliyor hala.

– Geleceğe dair hala ümitlerimiz varken onları da öldürmeden uyandırmak gerekmez mi?

– Yeşillik alanlarımızda kutu kutu meşrubat tenekeleri, cam şişeleri, plastik poşet ve ambalajları atmamayı bunu dünyamızın geleceği için insanlık için ümitleri öldürmeden bunları öğrenmeli ve öğretebildiğimiz kadar insanlara öğretmememiz gerekmiyor mu artık?

Öleceğinizi bilseniz dahi fidan dikin diyen bir peygamberin ümmetiyiz. Kırsal kesimde yaşayanlar belki meyve ağacı dikmişlerdir, şehirdekilerin ise böyle bir imkanı olmaması çok çok üzücü. TEMA Vakfı ile birçok faaliyet yapabilirsiniz; çocuklarınıza bu mutluluğu mutlaka yaşatın.

Kızılay’a kan bağışı neden önemli?

Çalışan vakti olmayan büyüklerimiz ise Kızılay ‘a kan bağışında bulunmaları takdirde Kızılay, bağışçının adına bir fidan dikiyor, hem üç can kurtarıp iyilik yapıyorsunuz, hem de dünyamıza bir yeşil fidan miras bırakıyorsunuz. Bunun öyle bir manevi güzelliği var ki mutlaka yaşamalısınız.

Bizi insan yapan tüm canlılar için mücadele etmek ve onları korumaktır unutmayalım, yoksa fotosentez yapan bir bitkiden ne farkımız kalır ki!

25 yıllık hayatımda, annemin memleketteki köyünde 15, babamın yaşadığı yerde 5 meyve ağacı, 2 akasya ağacı ile Vestel hatıra ormanında bir Kızılay’a bağış sayesinde 10 adet; toplamda 33 fidan ile her yıl yenisini eklemeye çalışıyorum. Bu dünya bizim; hepimizin bu sebeple sahip çıkmalıyız, korumalıyız..

Doğamızı koruyalım.. Çevremizi koruyalım.. Ekolojik dengeyi bozmadan, çevremizi kirletmeden yaşayalım. Hepimiz fani dünyadan göçüp gittiğimizde arkamızdan bela değil, güzel şeyler söyletmeliyiz. “Allah razı olsun ne güzel yapmışlar; iyi ki böyle yapmışlar.” dedirtmeli, hayır duası almalıyız.

M. Salih ÖZIŞIK