Yoksul demek sözlük anlamı olarak kendisini geçindirecek parası, malı, geliri az olan ya da hiç olmayan ve geçinmekte güçlük çeken kimsedir. Oysa ki yoksul sadece bu anlamda mıdır? Kişi sadece bunların yoksulluğunu mu çeker? Bu kelimeyi tanımlayacak olan şey sadece maddi değerler midir? Elbette hayır. Kişi sadece parası olmadığı için ya da alacak durumu olmadığı içinde yoksul olmaz. Bu hayatta niceleri vardır ki paraları vardır ama sağlığın yoksulluğunu çeker. Niceleri vardır ki her şeyleri vardır ama gönül yoksulluğu çeker. Kimileri de vardır ki yoksul kelimesini sözlük olarak karşılayan her şeye sahiptir lakin edep yoksuludur. Evet insan bu hayatta sadece maddi şeylerin yoksulu değildir. İnsan her türlü yoksulluk ile sınanır.

Örneğin daha çocuk yaşta babanı ya da anneni kaybedersin bir ömür aile yoksulu olursun. Bütün imkanların belki zamanla olur. Ama mutlaka kaybettiğin annenin ya da babanın eksikliğini bir ömür çekersin. Onun yoksulluğunu sırtında bir ömür taşırsın. Ya da yeni evlenirsin mutlu bir evlilik sürersin. Fakat bir çocuğun olmaz. Bir evladın yoksulluğunu çekersin. Dışarda milyonlarca çocuğa bakarsın sevgiyle kucaklarsın onları fakat kendi çocuğunu sevmek, sarılmak nasip olmaz. Evlat sevgisine kavuşmanın hasretini çeker durursun. Evlat sevmenin yoksulluğunu çekersin hayatın boyunca. İşte örnekler böyle uzayıp gider. Bu hayatta her şey maddi varlıklar ile ölçülemez. İnsan sadece parası, malı eksik olduğu için yoksul değildir. İnsan bazen manevi halleri de eksik olunca yoksul düşer.

Bakın mesela bugünler en güzel örnek olarak durmuyor mu önümüzde. Daha bir yıl öncesine kadar hepimiz sokaklarda rahatça dolaşıyorduk. Çocuklar okullarına gidiyor. Herkes kendi işine gücüne bakıyor. Hatta rahatça nefes bile alabiliyorduk. Peki ne oldu? Bir virüs bizleri ne hale getirdi. Özgürce maskesiz nefes almanın bile yoksulu olduk. Maskesiz nefes almak ne güzel bir nimetmiş kıymetini anlar olduk. Peki insanın sevdiklerine sarılması? Biz toplum olarak içten olduğumuz için sevgimizi, sıcaklığımızı sarılarak gösteririz. Bu bir nevi samimiyetimizin alametidir. Lakin bugünlerde onun bile yoksulu olduk. Sevdiklerimize, dostlarımıza sarılamıyoruz. Ben pek başımıza her geleni 2021 senesine havale etmeyi sevmiyorum. Ama 2021 senesi senin için nasıldı diye bana bir soru sorulsaydı. Eminim her türlü yoksulluğu çektiğimiz bir yıl derdim. Bilmiyorum belki de bu özlediğimiz şeylere bu saatten sonra kıymet verip nerede o eskiler dediğimiz günleri yaşarız. Belki bu yazarda amma yoksulluktan bahsetmiş diyebilirsiniz. Fakat bizim coğrafyamızın kaderi bir nokta da bu durum. Korona felan bahsettik fakat içinde bulunduğumuz coğrafya tarih boyunca birçok mücadelenin yaşandığı bir coğrafya olmuş. Pek maddi yoksulluktan bahsetmesek de o maddi yoksulluğu tarih boyunca iliklerine kadar hissetmiş bir millet olmuşuz. İnsanlarımızın kaderi olmuş yoksul doğma ve ölürken yoksul ölmek. Bu yüzden romanlarımız, şiirlerimiz, sözlerimiz her daim yoksulluğu söyler.

Ama bunun çaresi yok mu derseniz. Dostlar helal bir yoksulluk hakka girilip kazanılan bir zenginlikten bin kat iyidir. O yüzden insanoğlu yoksulluğun hangi tarafı ile karşılaşırsa karşılaşsın isyan etmemelidir. Her daim sabretmelidir. Zira insanın elinde yok iken veya az iken vermesi kadar başka bi cömertlik yoktur. Yaşadığınız yoksulluk her ne olursa olsun onunla fahirlenin. Bu kendinizi ezdirin küçük düşürün demek değildir. Çünkü her şeyin sahibi Allah’tır. Kişinin yoksulluğa sabretmesi her şeyin Ondan olduğunu bilip ona teslim olması demektir. Zorluğu ne olursa olsun çıkış yolunu hep ondan beklemesi demektir. Ondandır ki size bir yoksulluk vurursa isyan etmeyin sabır ile Ona niyaz edin ki sizin için bir güzel kapı açılsın.

Selametle kalın…

Mesut BULDU