14 Nisan 1889’da doğan İngiliz tarihçi Arnold Toynbee, toplumla ilgili görüşlerinde organizmacı olan düşünürlerden biridir. Tam adı Arnold Joseph Toynbee’dir. Londra’da doğan İngiliz düşünür, tarihin konusunun kültürler olduğunu ve bu alanda çalışma yapılması gerektiğini ifade etmiştir.
A Study of History adlı 12 ciltlik çalışmasında, medeniyetlerin gelişimi ve çöküşünün analizine dayanan bir tarih felsefesi ortaya koymuştur. Ayrıca yaratıcı azınlık kavramına sık sık vurgu yaptığı için elitist (seçkinci) olarak da değerlendirilir.
Toynbee’nin toplumlarla ilgili görüşleri kısaca aşağıdaki gibidir…
Toynbee’e göre toplumlar da organizmalar gibi doğar, büyür ve ölürler. Toplumlar, içeriden gelen meydan okumaya karşı koyabilirlerse gelişmeye devam eder, boyun eğerlerse yok olurlar.
Ona göre toplum, devletlerden önce vardır ve tarihsel incelemenin ana konusu toplumlardır.
Toynbee uygarlıkları, tam gelişmiş, durdurulmuş ve uygarlık altı düzeyde kalmış toplumlar olmak üzere üçe ayırmaktadır.
Toynbee bir uygarlığın ortaya çıkışını, toplum içerisinde seçkinler grubunun ve gelişmeye uygun bir ortamın olmasına bağlamaktadır. Bu iki unsura sahip olmayan toplumların, uygarlık altı düzeyde kalacağını söyler.
Toynbee’ye göre toprakların genişlemesinin ya da teknik ilerlemenin uygarlığın gelişmesiyle bir alakası yoktur. Toplum içerisindeki seçkin, yaratıcı azınlığın içeriden ve dışarıdan gelen meydan okumalara karşı koyması uygarlığın gelişimi açısından yaratıcı ve dinamik bir süreçtir.
İçerden ve dışarıdan gelen meydan okumalara karşılık veren yaratıcı azınlık, uygarlığın devamını sağlarken, aksi durumda; yönetici azınlığın yaratıcılığını kaybetmesi, çoğunluğun, azınlığı izlemeyi reddetmesi ve toplumsal birliğin yok olmasıyla uygarlık yok olur.
Uygarlık bir defa ortaya çıktıktan sonra kitleler ile seçkinler arasındaki ideolojik farklılıkların, seçkinler tarafından iyi cevaplandırılması, kitlelerin bağlılığını sürdürür. Kitleler, seçkinlere olan inançlarını yitirdiğinde ise dış proleterlerle iş birliğine giderek uygarlığın yıkılmasına sebep olurlar.
Uygarlıkların çöküşünde dinsel alanda gelişmeler olur ve dört tip kurtarıcı ortaya çıkar: Gericiler, ilericiler, ilgisizler ve değiştirici dinsel kurtarıcılardır. Toynbee’ye göre uygarlıklar devirsel iken din, tek bir gelişme çizgisi üzerinde ilerleyen doğrusal bir niteliktedir.
Toynbee, insanlığın gelişim seyrinin çok hızlandığını; atom çağında insanların ya siyasal birleşmeyi ya da intihar edeceğini ifade etmektedir.
Bu yazı Emre Kongar’ın Toplumsal Değişme Kuramları ve Türkiye Gerçeği kitabındaki ilgili bölümün özetidir.
Abdullah YARGI