Kılıç Arslan’ın doğum yeri ve tarihi tam olarak bilinmemektedir. Tahmini olarak 1079’da doğmuştur. Babası, Anadolu Selçuklu Devleti’ni kuran Kutalmışoğlu Süleyman Şah’tır.

>> Tahta Çıkışı
>> Halkın Haçlı Seferi
>> 1. Haçlı Seferi
>> 1101 Haçlı Seferi
>> 1. Kılıç Arslan’ın Vefatı

Süleyman Şah’ın 1086’da Melik Tutuş ile Suriye’de yaptığı Ayn Seylem Savaşı‘nda hayatını kaybetmesinden sonra 1092’de Melikşah‘ın ölümüne kadar Büyük Selçuklu Devleti‘nin tutsağı olmuştur.

Tahta Çıkışı

Kılıç Arslan serbest kaldıktan sonra Anadolu’ya geçmiş ve Bizans kuşatması altında olan İznik’i kurtarmıştır. Süleyman Şah’ın ölümünden sonra Anadolu Selçuklu Devleti’nin sultan naibi olan Ebu’l-Kasım devleti altı yıl yönetmiş ölümünden sonra yerine Ebu’l-Gazi geçmiştir.

Kılıç Arslan’ın İznik’e kardeşi Kulan Arslan ile gelişinden sonra Ebu’l-Gazi yönetimi büyük kardeş Kılıç Arslan’a devretmiştir. Bundan sonra İznik‘in hakimi olarak şehri Anadolu Selçuklu Devleti‘nin başkenti yapmıştır.

Kılıç Arslan babasının ölümünden doğan otorite boşluğunda İznik’te kendine bir beylik kuran Çaka Bey ile iyi ilişkiler kurmuş onun kızıyla evlenerek ilişkileri güçlendirmiştir.

Kılıç Arslan 1092-1107 yılları arası süren 15 yıllık saltanatında 3 haçlı seferine karşı koymuş ve büyük başarılar elde etmiştir. Bundan dolayıdır ki Türk-İslam tarihi açısından Kılıç Arslan’ın önemli bir yeri vardır.

Halkın Haçlı Seferi

Halkın Haçlı Seferi, Köylülerin Haçlı Seferi olarak da bilinir. Devrin papası Papa II. Urban‘ın çağrısıyla Alman, Fransız, İtalyan ve daha birçok milletten kişilerin toplanmasıyla oluşmuştur. Haçlı ordusu adından da anlaşılacağı gibi gönüllüler ve köylüler ve hatta ganimet için gelen haydutlardan oluşan eğitimsiz ve disiplinsiz bir orduydu.

Haçlı ordusu 1096’da İstanbul’a ulaşmış ve buradan Bizans’ın yardımı ile Anadolu’ya geçmişlerdir. İznik’e doğru ilerleyen haçlılar (Drakon) Kırkgeçit Muharebesi‘nde 1. Kılıç Arslan tarafından yenilgiye uğratılmıştır. Yaklaşık olarak 60.000 haçlı askeri imha edilmiştir.

1. Haçlı Seferi

Başarısız ilk haçlı seferinin ardından Batı Avrupa dünyanın en iyi savaş ve taktik ustası olan Türklere karşı disiplinsiz bir ordu ile başarı sağlanamayacağını anladı. Ancak 1. Kılıç Arslan bu kolay galibiyetin ardından haçlıları ciddi bir tehdit olarak görmedi ve Danişmentlilerin kontrolündeki Malatya’yı kuşatmak için yola çıktı.

Mayıs 1097’de 100.000 eğitimli askerle ile birlikte kadın ve çocuklarla toplam 600.000‘i bulan bir ordu ile haçlılar İznik’i kuşatmıştır. Bu sırada Malatya’yı kuşatmakta olan Kılıç Arslan kuşatmayı kaldırıp İznik’e dönmek zorunda kalmıştır.

İznik dayanıklı surları ve gölden dolayı kuşatmaya dayanmıştır. İznik önlerine varan Anadolu Selçuklu Ordusu karşısında ilk haçlı seferinden çok daha farklı bir ordu ile karşılaştı. 21 Mayıs’da yapılan savaşta Kılıç Arslan yenildi ve daha fazla zayiat vermemek için geri çekildi.

Şehir Bizanslılara teslim oldu ve Kılıç Arslan’ın karısı ve çocukları esir olarak İstanbul’a götürüldü. Ancak Kılıç Arslan’ın çocukları fidye karşılığında eşi (Çaka Bey’in kızı) fidye alınmadan serbest bırakıldı.

Haçlıların Anadolu içlerine ilerlemesi ile birlikte Danişmentliler ile Anadolu Selçukluları haçlılara karşı ortak mücadele vermeye başladılar.

29 Haziran’da Anadolu Selçukluları ve Danişmentlilerden oluşan kuvvet Bohemund komutasındaki haçlı kuvvetlerini Şarhöyük/Eskişehir civarında pusuya düşürdü ancak ağır zırhlı haçlı süvarilerine karşı hafif atlı okçular sonuç alamayınca geri çekilmek zorunda kalındı.

Geri çekilmenin ardından Kılıç Arslan gayri nizami harp taktiği uyguladı ve vur-kaç taktiği ile haçlı ordularını sürekli yıprattı. Ayrıca haçlı ordusunun yolu üstündeki mahsüllere ve su kaynaklarına zarar vererek haçlıların lojistik imkanlarını önemli derecede kısıtladı.

Kılıç arslan 1. Haçlı Seferinde başarı alamamış gibi görünse de İznik’e ayak basan 100.000 kişilik orduyu Antakya’ya kadar Anadolu içlerinde yıpratarak yaklaşık 10.000 kişi bırakmıştır.

1101 Haçlı Seferi

Danişment Gazi 1100 yılında haçlıları Malatya civarında yenip Bohemond ve bazı haçlı prenslerini Niksar‘da hapsetmiştir. Olayın Avrupa’da duyulmasından sonra 1101’de 3 ayrı ek haçlı seferi daha gerçekleşti.

Mayıs 1101’de Bohemod’u kurtarmak adına İtalya’dan yola çıkan 20.000 Lombard Ankara üzerinden Niksar ve Merzifon’a ilerledi. Nevers Kontu Giyom komutasında Fransızlardan oluşan ikinci haçlı ordusu Ankara, Konya Ereğli istikametinde ilerlemiş, Kılıç Arslan bu orduyu önce Eskişehir Akşehir ve Konya’da iyice yıprattıktan sonra Ereğli’de tamamen imha etmiştir.

Üçüncü haçlı ordusu ise Akitinyalı Giyom ve Bavyera Dükü Wolf komutasında Almanlardan ve Fransızlardan oluşmaktaydı. İkinci haçlı ordusundan bir hafta sonra hareket eden ordu İznik Eskişehir arasında Kılıç Arslan tarafından ciddi kayıplara uğratılmış daha sonra bu ordu Ankara ve Çankırı üzerinden Niksar’a geçmek isterken 1101’de Kılıç Arslan ve Danişment Gazi tarafından Amasya’da tamamen imha edilmiştir. Böylece 1. Haçlı Seferi’nin intikamı alınmıştır.

1. Kılıç Arslan’ın Vefatı

Haçlı seferlerinin ardından Harran ve Diyarbakır’ı alarak doğuya doğru ilerleyen Kılıç Arslan 1107’de Musul’u aldı. Bunun üzerine Büyük Selçuklu Sultanı Muhammed Tapar‘ın komutanı Çavlı komutasındaki ordu yanına Artukluların ve Halep Emiri Rıdvan’ın desteğini alarak Kılıç Arslan’ın üzerine yürüdü. 13 Haziran 1107‘de iki ordu karşılaşmış başlarda Kılıç Arslan’ın ordusu üstün olsa da daha önceden Kılıç Arslan’a bağlılık yemini etmiş ve destek sözü vermiş olan Doğu Anadolu beyleri sayıca üstün olan Çavlı’nın ordusundan korkarak taraf değiştirmişlerdir.

Kılıç Arslan yine de büyük bir cesaret örneği göstererek Çavlı’nın üstüne atılmış ve zırhına zarar vermiştir. Tüm bunlara rağmen savaşın seyri değişmemiş sayıca çok üstün olan Çavlı’nın ordusu karşısında galip gelemeyeceğini anlayan Kılıç Arslan daha fazla zayiat vermemek için geri çekilmiştir. Geri çekilme sırasında 14 Haziran 1107’de Habur Çayı‘ndan geçerken atının ve kendisinin üstünde bulunan zırhların ağırlığından dolayı boğularak can vermiştir.

Türbesi Silvan’da bulunmaktadır. Haçlılar karşısında gösterdiği başarılar tarihe büyük izler bırakmıştır ve tarihimizin büyük kahramanları arasında yerini almıştır.

Hamza ERBİR