Günümüzde de tapınaklar etkilerini sürdürmektedir. Ancak mantık ve gaye bakımından ilk hallerine göre bir hayli değişim göstermiştir. İlk ve eski tapınaklarla eşleştirildiğinde yalnızca iki ortak yönü vardır; inanç esasının hâlâ dayanağı ve mimari-sanat açısında gösteriş sunumu.
Eski çağlarda tapınaklar ulusların kutsalı olmakla beraber aynı zamanda gösteriş ve ihtişam unsuru olmuştur. İlk halinde tamamen tapınak amacı varken zamanla yaşam merkezi, eğitim merkezi, ticaret merkezi gibi amaçlara büründü.
Günümüzde de ibadet ve tapınma maksadı devam etse de gösteri merkezi olarak da kullanılmaya başlanmıştır. Birçok eski tapınak müze ve turistik bir değer kazanmış, tapınmanın ötesinde tarihi bir müze veya turistik gezi alanı olmuştur.
Hakim olan dinlerin tapınak – ibadethaneleri ise şatavatlı ve gösterişli ibadet merkezine dönüşmüştür. En gösterişli ve ihtişamlı tapınaklar, felsefi dinlerde ve semavi dinlerden de Hristiyanlıkta görülmektedir. Heykelcilik, görsel sanatlar, işlemecilik gibi birçok sanat unsuru kiliselerde, hindu ve budist tapınaklarında görülebilmektedir. Ayrıca son dönemlerde bazı islam camiasında da cami ve tapınak ihtişamlandırma eğilimi artmıştır.
En görkemli camiler, ibadethaneler, tapınaklar ve anıtlar günümüz toplumunda beğeniye sunulmak, nam salıp, gösteriş yapma amacına dönüşmüş gibidir.
Görkem ve şatafat timsali sayılabilecek bazı ibadethane ve tapınaklar şunlardır;
Tac Mahal-Hindistan, Wetminster Abbey – İngiltere, Notre Dame Katedrali – Fransa, Köln Katedrali-Almanya, Şeyh Zeyd Camii-Birleşik Arap Emirliği, Mescid-i Haram – Suudi Arabistan, Emerald Buddha – Tayland, II. Hasan Camii – Fas, Mescid-i Şah – İran, Aziz Petrus Bazilikası – İtalya, St. Isaac Katedrali – Rusya, Borodur Tapınağı – Endonezya, Las Lajas Sanctuay – Kolombiya, Kaplan Tepesi Tapınağı – Bhutan, Asılı Tapınak – Çin vb.
Günümüzde tapınak anlayışı biraz değişmiştir. Semavi dinler, tapınak kavramını kabul etmemektedir. İbadethane sözcüğünü daha çok kullanmayı, dahası kendi dini tabirlerinde ifadeyi tercih ederler.
Hristiyanlar için Kilise, Müslümanlar için Camii, Yahudiler için Sinegog kendi ibadethaneleridir. Tapınak sözcüğünü ise bu yapıların dışında kalan çok tanrılı dinlerin, mitolojik dönem inanışlarının temeline dayanan yerler için ve tapınma adetlerinin bulunduğu mekanlar için kullanmayı tercih eder. Dolayısıyla tapınak denildiğinde eski dönem, helenistik çağ ve semavi dinlerden önce inşa edilen tapınma mekanları akla gelir.
Ayrıca semavi olmayan felsefi dinlerin ibadethaneleri için de tapınak kullanılabilmektedir. Bu mantık çerçevesinde tarihin ilk tapınağı olarak Şanlıurfa’da yer alan Göbeklitepe Tapınağı görülmektedir. Öte yandan ibadet ve kutsallık manasında ise Müslümanlar için ilk ibadet yeri Hz. Adem’in inşa ettiği, Hz. İbrahim’in de restore ettiği Kabe-i Muazzama kabul edilmektedir.
Mevlüt TAPAN