Kelime Anlamı

Bogomil kelimesi Slav dilinde ‘Tanrı” ve ”Sevgili” kelimelerinin birleşik halidir ve ”Tanrı’ya Sevgili” manasına gelir. Ayrıca Yunanca Theophilos kelimesinin çevirisi olduğu görüşü de vardır. Theophilos ise kelime anlamı itibari ile Theos = Tanrı, Philos = Sevilen, Sevgili manasında Tanrı tarafından sevilen, Tanrı’nın sevgilisi anlamındadır.

Bogomil isminin hareketin kurucusu Rahip Bogomil‘den mi geldiği yoksa daha sonra bu ismin benimsendiği konusu muamma olmaya devam etmektedir.

Tarikatın üyeleri Slav Kilisesi kayıtlarında ”batıl inanç, batıl inançlı kişi” anlamına gelen Babuni olarak anılır. Kelime günümüzde Makedonya Cumhuriyeti’nin Azot bölgesindeki Babuna Nehri, Babuna Dağı, Bogomila Şelalesi ve Bogomila köyü isimlerinde yaşamaktadır.

Tarihi ve gelişimi

Bogomilizm 10. yüzyılda 1. Çar Peter zamanında Bulgaristan İmparatorluğunda Rahip Bogomil tarafından kurulan neo-gnostik veya dualist bir tarikattı. Feodalizmin ortaya çıkması ile meydana gelen toplumsal tabakalaşmaya bir cevap olarak ve Bulgar devleti ve kiliseye siyasi hareket ve muhalefet şekli olarak ortaya çıkmıştır.

Bogomiller, dini hiyerarşiyi reddeden ilk Hristiyan öğretilerine dönme çağrısında bulundular. Bundan dolayı temel siyasetleri devletin ve kilisenin hiyerarşisine karşı direnç göstermekti. Bu, hareketin Balkanlarda hızla yayılmasına Bizans İmparatorluğu boyunca genişlemesine ve ardından Kiev Rus, Dalmaçya, Sırbistan, İtalya ve Fransa’ya ulaşmasına yardımcı oldu.

Bogomiller, vücut içindeki bir dünyaya ve vücut dışındaki bir dünyaya inandıkları için dualist ya da Gnostiklerdi. İnsan vücudunun kusursuz yapısına duydukları saygıdan ve bundan dolayı insan vücudunu bir tapınak olarak gördüklerinden Hristiyan haçını kullanmamışlar ve kiliseler inşa etmemişlerdir.

Bu düşünce kendi kendini temizleme (açıklığa kavuşturma), oruç tutma, kutlama ve dans etme gibi birçok tarikat içi ritüele yol açtı.

Öğretisi

Bogomiller, geliştirilmiş ve değiştirilmiş Ortodoks inanç ve ritüel sistemine sahipti. Öğretilerinin ardındaki öz, dünyanın Tanrı ve Şeytan (iyi ve kötü) tarafından bölündüğü dualist bir doktrindi. Tanrı dünyanın manevi tarafını, Şeytan ise maddeyi yönetirdi. Bu inanıştan dolayı her malzemenin şeytanın eseri olduğuna inanılırdı. Anarşizm gibi onlarda yerleşik devlet ve kiliseye karşı çıkmışlardır.

Samasotalı Pavlus’un evlat edinme öğretisini kabul etmişlerdir. Ancak Maniheizmin dualizminden tamamen bağımsız değillerdi. Ortodoks Kiliselerinin Hristiyanlığını reddettiler.

Hamza ERBİR