Değerli okurlar;

Sizlerle ilk buluşmamı, dünyanın kanayan yarası olan Suriye meselesinden bahsederek yapmak isterim.

Hepimizin bildiği üzere Suriye’de yıllardır bir insanlık dramı yaşanmakta. Bu yaralı ülkede; Suriye’de yaşanan iç karışıklık nedeniyle Türkiye’ye ilk göç 2011 yılında gerçekleşmiştir.

Çoğumuzun gelişigüzel bir şekilde Suriyelilere “mülteci” demesi doğru mu? “Mülteci” kelimesi onlar için doğru olan terim mi?

Öncelikle naçizane bunu açıklamak isterim. Ülkemizdeki Suriyeliler, “mülteci” değil; “geçici koruma” altında olan göçmenlerdir. Peki, geçici koruma nedir?

Geçici Koruma: Ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak sınırlarımıza gelen veya sınırlarımızı geçen yabancılara sağlanan korumayı ifade etmektedir. (Yabancı Uyrukluları Koruma Kanunu md.91)

Geçici koruma altındaki Suriyelilere sağlanan hak ve hizmetler;

Sağlık hizmeti, eğitim hizmeti, abonelik işlemleri, sosyal yardım ve iş piyasasına erişim haklarıdır. Geçici Koruma kimlik belgesine sahip olabilen tüm Suriyeliler bu haklardan faydalanır.

Mülteci ise, geçici koruma altında olabilmek ile aynı şartları taşımasının yanında, zulme uğrayacağından haklı sebeplerle korktuğu ve devleti kendisini korumadığı ve yahut korumadığı için ülkesinden kaçıp Avrupa’ya sığınan kişidir. Burada anahtar kelime, Avrupa’dır. Avrupa’ya göç eden kişi ancak “mülteci” statüsünde olabilir. Bir ülke, bir kişiyi mülteci olarak tanıdığında söz konusu kişiye menşe ülkesinin sağlamadığı koruma yerine uluslararası koruma sağlar. Mülteci olan kişi, sığındığı Avrupa ülkesinin vatandaşları ile eşit haklara sahiptir. Bu haklar, geçici korumada olduğu gibi geçici süreli değil, kalıcıdır.

Ülkemizdeki göçmenlere menşe ülkesinin neresi olduğuna bakılmaksızın “mülteci” denmesinin bir nedeni de; yabancı kaynaklardan Türkçe’ ye direkt “mülteci” olarak çevrilmesidir.

Göç eden Suriyelilerin ülkelere göre oranları;

Türkiye %45

Lübnan %24

Ürdün %23

Irak %4

Mısır %4

Neden Türkiye?

* Türkiye’nin sürecin başından bu yana açık kapı politikası izlemesi,

* Suriyelilerin sancılı coğrafyada, en güvenilir yer olarak Türkiye’yi seçmeleri,

* Sınır bölgelerdeki akrabalık ilişkileri,

* Bu akrabalık ilişkilerinin yıllar sonra geliştirdiği ticari ilişkiler Suriyelilerin Türkiye’yi öncelikli olarak tercih etme sebebidir.

Göç Esnasında Yaşanan Kayıplar:

2014 yılında Akdeniz’e yapılan yolculukta büyük risklerine ve olumsuz hava koşullarına rağmen 2015 yılına göre çok daha fazla sayıda göçmen ve mülteci deniz yoluyla Avrupa’ya geçmiştir. 2014 yılında Avrupa’ya geçmeye çalışırken boğularak ölen kişi sayısı 50 kişide 1 iken, 2015 yılında 23 kişide 1 olarak kayıtlara geçmiştir.

Şu şekilde bağlamam gerekirse; aslında çoğumuz ülkemizde gördüğümüz göçmenlere/mültecilere çoğu zaman kızsak da, onları ülkemizde istemesek de düşünmemiz gereken çok basit bir gerçek var:

Göçmenler/mülteciler, bulundukları ülkede insanca yaşayabilselerdi hayatlarını böyle bir yolculukla tehlikeye atarlar mıydı?

Faydalı olması dileğiyle…

Zeynep KAYAALP