Dünyanın her yerinde engellilerin birçok sorun yaşadığı bilinen bir gerçektir. Engelliği öğrencilerin sorunları ise eğitim ve iş hayatına atılmak istemelerinden ötürü çok daha fazladır. En temel sorunların başında ise engelli öğrenciler kayıt olacak okul bulamıyor.
Eğitimciler, engelli öğrencilerin sorunlarını ön plana çıkardığı, bu öğrencileri okullarına Kabul etmediği de bir gerçektir. Öğretmen ve öğrenciler ile velileri tarafından dışlandığının ise altını çizmektedir. Okullar, fiziki ve eğitimsel olarak engelli öğrenciler için yetersiz ve en büyük sorunlar arasında yer alıyor. Gidecek, kaydolacak bir okul bulamayan engelliği öğrencilerin büyük kısmı eğitim – öğretim hayatından mahrum kalıyor.
Ülke genelinde çok az sayıda engelli öğrencilere uygun okul bulunuyor. Ayrıca toplum içerisinde, okuldaki diğer öğrenci ve velileri tarafından da engelli öğrencilerin dışlanması söz konudur. Çoğu engelli öğrenci lise eğitimini dahi tamamlayamamaktadır. Okul öncesi dönem eğitimi neredeyse engelli öğrencilerimiz için imkânsız durumdadır. Bu evrede eğitim – öğretimde sorun yaşayarak hayata adım atan engelli öğrenciler ilköğretim sürecinde de toparlanamıyor, sorunları büyümeye devam ediyor. Kaynaştırma öğrencilere bakış ve ilgi olumsuz sonuçlar doğurmakta ve bunun ceremesini her alanda, her zaman olduğu gibi engelli öğrenciler çekmektedir. Lise dönemini ne yazık ki, engelli öğrencilerin büyük kısmı tamamlayamadan eğitim – öğretim hayatına veda etmek zorunda kalıyor.
Psikolojik Baskı Büyüyor!
Birçok engelli öğrenci okul ve eğitim kurumlarında psikolojik baskı altında kalmaktadır. Bu durum ise öğrencileri ve doğrudan ailelerini zorlamakta, engelli öğrencilerin içsel dünyasında yaralara neden olmaktadır. Tüm bu sorunlara rağmen okul yetersizliğini ve eğitimci eksikliğinden kaynaklı sorunları aşabilen ailelerin engelli çocukları, tüm sorunları aştıklarını düşündüklerinde asıl sorunlar ortaya çıkıyor. O anda sınıftaki diğer çocukların aileleri ile sorunlar baş gösteriyor. Çoğu aile çocuklarının psikolojisini bozduğu, eğitimi engellediği iddiasıyla engelli öğrencilerin bu okullarda olmaması gerektiği beyanıyla engelli öğrencilerin eğitimine sekte vuruyor. Okul yönetimini ve engelli ailesini yoğun olarak baskıya maruz bırakıyor ve bezdiriyor. Bir ailenin tavır ve davranışlarını rol model alan diğer aileler ve öğrenciler da engelli öğrenci ailesine ve engelli öğrenciye karşı olumsuz tavır sergilemeye başlıyor. Bu hal ve davranışlar engelli bireyleri de okul, arkadaş çevresi ve topluma karşı soğutmaktadır. Engelli bireylerin büyük kısmı bu nedenden ötürü eğitim hayatından uzaklaştırılmaktadır. Buna işitme engelliler de dâhildir.
Kendi haklarını dahi savunmaktan yoksun olan engelli bireylerin eğitim ve yaşam hakkı ile ilgili toplumun bilinçlendirilmesi gerekiyor. Eğitimci, okul yönetimi, diğer öğrenci velileri ve toplumun bu konuda duyarlı olması gerekmektedir.
En Temel Engelli Sorunları
- Ayrımcılık,
- Erişilebilirlik,
- Eğitim,
- İstihdam,
- Sağlık,
Unutmayın! 3 Aralık Dünya Engelliler Günüdür. Sadece hatırlamak veya sosyal medya bir paylaşım yapmak yeterli değildir. Duyarlı olmalı, çevremizdeki engelli vatandaşlarımıza elimizden gelen her desteği sunmalıyız. Desteğin ilk adımı ise onları kabullenmektir.
Mevlüt Baki TAPAN
Engelli olmak bir kusur değildir! Engelli bireylerin topluma kazandırılmasına katkıda bulunalım. Toplumca acıyan gözlerle bakmak yerine onların gelişimine katkı sağlayarak mutlu gözlerle bakmalarını sağlayalım! Unutulmamalıdır ki “En Büyük Engel Sevgisizliktir.” Bedenimizi değil kalplerimizi engelleştirmeyelim lütfen…