Osmanlı Türkçesine has sözcüktür. Türkçenin zenginliği, diğer ellerin kültürcük etkisinin Türkçe ile birleşmesiyle farklı manalarda kullanılabilen özgün sözcüklerdendir. Sözcük kökeni kök yapısı bakımında Arapçadır. Mana bakımından Osmanlı Türkçesinde “Ahiret, Öbür Dünya, Baki Âlem, Sonsuz Dünya” demek olmakla beraber, “ceza” anlamına da gelmektedir. Aynı zaman da Peygamber Hz. Muhammed (s.a.v)’in siyah sancağına da verilen isimdir.
Arapça’da “Ukba” Sözcüğünün sözlük anlamı; Bir şeyin sonu, nihayeti, sonuç demektir. Tarihte “Ukba” kelimesinin kullanıldığı rastlanılan ilk yazılı kaynak “Ukalâ-yı kühen ve nukalâ-yı sühen eyle rivayet étmişler kim” isimli yapıttır. Öncesinde ise sözlü olarak Araplarca sıkça konuşulmuş olduğu düşünülmektedir.
Zosa dilinde ise Ukba, Haricen anlamında kullanılmaktadır. Nilüfer Sarp’ın 24 Eylül 2014’te Edebiyatevi’nde yayınladığı Ukbada adlı şiirinde de “Ukba’da hesabı düzleyen vardır.” Mısralarıyla ölüm sonrası hayata işaret ederek, Osmanlı dönemindeki anlamıyla kullanmıştır.
Ukba sözcüğünün bir diğer eş anlamlısı da “dâr-ı beka” kelimesidir. Özgün Türkçe karşılığı ise “Öte Dünya” demektir. Birçok eser ve kaynakta; “Son gün, sonra olan” gibi manalarda kullanılmıştır. Dünya dinlerinin büyük çoğunluğu, Ukba âlemini kabul etmektedir.
Aristo, Platon, İbn-i Sina, Farabi ve Descartes (Dekart) gibi önemli filozofların bildirilerine göre ukba, ölümden sonra insan ruhunun sonsuzluğa ulaşacağı, bedenin yok olup, sonsuz olan ukbada devam edeceği hayattır. Bu nedenle de insan ruhu için geçerlidir. İbrahimî dinlerde ukba inancı hâkimdir. Ancak kutsal kitaplarda çok az bilgi mevcuttu ki, sonrasında gelen Hristiyanlık ve İslam dininden etkilenen Yahudi Bilge Musa bin Meymun, 13 maddelik iman esaslarını oluşturmuştur. Bu esaslarda da ukbaya değinmiştir. Ancak kutsal kitaptan başka kaynağı kabul etmeyen Sadukiler, ukba inancını kabul etmeyip, şiddetle reddetmektedir.
İslam dini, ukba sözcüğüne ve ukba inancına diğer dinlerden çok daha fazla yer vermiştir. Öyle ki Kur’an-ı Kerimde sıkça bahsi geçmekte, islamın temel ilkelerinden sayılmaktadır. Ukba, İslam inancında “ahret” sözcüğü ile vuku bulmakta, cennet ve cehennem kavramlarıyla insanlığın karşısına çıkmaktadır. Diğer dinlerde ya ukba, ya dünya ön görüsü varken, bazılarında ise bazı unsurların ukbaya bırakılması söz konusudur. Ancak İslam tüm dinlerden ayrı olarak ukba ile dünya arasında denge ilkesini kesin koşul koşmaktadır.
Hint inanışlarındaki sonsuz hayat, ölümden sonraki hayat olarak nitelendirilen ahret inancı, “ukba” sözcüğü ile anlatılmamaktadır. Ukba, o görüşün dışındadır.
Mevlüt TAPAN