Geleneksel her türlü sosyal etmenlerin muhafaza edilmesini destekleyen koruyucu nitelikte politik ve sosyal bir felsefedir. En belirgin manada ilgili toplumun varlığını sürdürdüğü çağın gereklerini göz ardı etmeksizin geçmişten günümüze tarihi, kültürel, medeni birikimleri kaybetmeksizin öz dinamikleriyle değişmesine izin vermeyen, direnç gösteren düşünce akımıdır. Toplumsal ve kültürel değerlerin korunmasını savunan siyasi görüştür.
Muhafazakârlık, var olan kazanımları ve değerleri korumaktır. Bu duruma göre solcu ve sağcı fark etmeksizin herkes, toplumsal düzen gerçekleştiğinde muhafazakârlaşabilir. Sovyetler Birliği’nin Stalin rejimine karşı olan Troçkistler, mevcut rejimi muhafazakârlaşmakla suçlamıştır. Muhafazakârlara göre toplumlar zaman içinde evrim sonucu bir çeşit bilgelik biriktirir ve bu bilgeliğin de toplum düzeninde, kültürel öğelerde kendisini açığa çıkarır. Dolayısıyla özenle korunması gerektiği savunulur. Muhafazakârların en büyük karşıt ideolojik toplum görüşlüleri ise kuşkusuz devrimcilerdir. Devrimciliğin karşıtıdır.
Muhafazakârlığı sistemi olarak ilk savunan kişi İngiliz filozof Edmund Burke’dir. Fransız devriminde devrime karşı görüş belirmiş bir düşünürdür. Buke, Fransız Devrimine karşı sistemli olarak ideolojik bir yapı oluşturmuş, fikirsel alanda devrime karşı mücadele etmiştir. Muhafazakârlık sadece Fransa, ABD ve İngiltere gibi sanayileşmiş ülkelerde değil, aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu, Çin İmparatorluğu gibi gelenekçi ülkelerde de siyasi olarak iktidarı derinden etkilemiştir.
Muhafazakâr Liberalizm
Muhafazakâr Liberalizm, liberal değer ve politikayla birleştiği muhafazakar ideolojiyi temsil etmektedir. Bu duruşu sergileyen bir harekettir. Klasik liberalizmden daha az radikal türü söz konusudur. Muhafazakâr liberaller, bireysel özgürlüğü ve demokrasiyi savunur. Akıl yönetimini eleştirir, deneyimi de yönetime ortak eder. Muhafazakâr Liberalizm akımının önemli bazı savunucuları Friedrich Hayek, Edmund Burke ve Karl Poper’dir.
Ulusal Muhafazakârlık
Ulusal Muhafazakârlık, açık bir şekilde aşırı milliyetçi ve sağcı değildir. Ulusal çıkarlar söz konusu olduğunda daha titiz olunan, kültürel ve etnik kimliklerin korunmasını amaç edinen ideolojik duruşların tanımlanmasında kullanılan politik bir terimdir. Ulusal Muhafazakârlık, aslında sosyal muhafazakârlıkla alakalıdır.
Monarşizm
Monarşizm, bir hükümdar kontrolü ve üstünlüğü ile yönetilen devlet sistemine dayalı yönetim biçimidir. Bu siyasi öğretiyi savunanlar ise monarşistlerdir. Herhangi bir hanedandan yahut liderden bağımsız bir şekilde bu tür yönetim tarzını savunan görüşe monarşizm denilir. Sadece belli bir hanedan yönetiminin savunulması ise kralcılık/saltanatçılık olarak tabir edilir. Tarihi süreçte kraliyet karşıtı kişilerin mücadelesinde bu kişilerin cumhuriyetçi olarak anılmasından dolayı, bugünde monarşizme karşı çıkanlar aynı şekilde cumhuriyetçi olarak nitelendirilmektedir.
Türkiye’de yine monarşi ile yönetim isten monarşistler, Osmanlı hanedanlığının tekrar yönetmesini arzulayan kraliyetçiler mevcuttur. Bu görüşün karşıtı büyük kesim cumhuriyetçiler de karşıt görüşlülüklerini sürdürmektedir.
Mevlüt Baki TAPAN