Dostlar biliyorsunuz ben genelde tarih üzerine yazıyorum ama bu seferki yazım ilginç bir öykü üzerine olacaktır. İçinde yine biraz tarih biraz da spor üzerine bir şeyler bulabileceğiniz enteresan bir olaydan bahsetmek istiyorum.
Belki çoğunuz geçenlerde haberlerde geçen Fiji Adaları ile ilgili olimpiyat haberini görmüşünüzdür. İşte o haber benim de dikkatimi çekti ve bu konuda bazı bilgiler sunmak istiyorum. İlk olarak Fiji’den bahsedelim…
Fiji, Okyanusya’da bulunan bir ada ülkesidir. 215’i ıssız olmak üzere 322 ada ve 522 adacıktan oluşan bir ülkedir. Bu ada ülkesi tam 96 yıl İngiltere sömürgesinde kalmıştır. Ülke bir çok darbeler geçirmiş ve nihayet 2009’da İngiliz Uluslar Topluluğundan çıkarılmıştır. Fakat hala burada İngiliz etkisi olduğu olimpiyatlarda başarı sağladıkları Rugby oyunundan anlaşılmaktadır.
Bu oyun ilk kez İngiltere’nin Rugby School adlı okulunda oynanmaya başlanmıştır. Yani oyunun ana vatanı İngiltere’dir. 1823 yılında okulda öğrenci olan William Webb Ellis futbol oynarken topu eline alıp sayı yapması günümüzdeki rugby oyununun kuruluşu olarak kabul edilmiştir.
Daha sonra bu okul oyunun kurallarını yazılı hale getirmiştir. Yine daha sonra oyunun popülaritesi artınca takımlar ortaya çıkmış ve Rugby Birliği kurulmuştur ve kurallar düzenlenerek oyun resmiyete kavuşmuştur.
Oyun kırkar dakikalık iki devre halinde oynanır. Takımlar on beş kişiden oluşur ve dört hakem görev yapar. Rakibinden fazla sayı yapan taraf elbette maçı kazanır. Sayı kazanmanın yolları ise ya try ya da gol yapmaktır.
Try: Topu kale sahası zeminine dokundurmaktır ve değeri 5 puandır. Gol atmak için ise topun kale direkleri arasındaki çıtanın üzerinden aşırtılması gerekir. Rugby üzerine verdiğimiz bilgilerden sonra başta belirttiğimiz konuya dönelim…
Fiji halkı yıllardır sömürülmeye maruz kaldıkları İngilizleri olimpiyatlarda yenerek altın madalya almışlardır. Hatta takımın oyuncuları bile profesyonel oyuncu olmayıp gardiyan, bellboy gibi işleri yapan kişilerdir. Oyunu öğrenmek için plastik şişeler, terlik ve paketlenmiş tişörtler kullanmışlardır. Olimpiyatlara gelmeden ülkelerinde tropik fırtınaya yakalanmışlardır. Fakat yılmadan çalışarak bu oyunu öğrenen Fiji halkı altın madalyayı alarak müthiş bir başarıya imza atmışlardır. Zira bu madalya onların olimpiyat tarihinde aldığı ilk altın madalya olmuştur. İngiltere Rugby Federasyonu bile Fiji’yi twitter üzerinden tebrik etmiştir.
Sonuç olarak benim bahsetmek istediğim şey şudur: Fiji, yıllardır İngilizlerin sömürüsü altında kalmış ve tabii ki İngiltere sömürüsünde çok sıkıntılar çekmiştir. Çünkü bir ülkenin esareti altındaysanız rahat veya huzurda olduğunuzdan bahsedilemez. Oyunu bile hangi koşullarda öğrendikleri ve hangi koşullar altında olimpiyatlara katıldıkları malum. Fakat bunca zorluğa rağmen onlar başarmış ve kendilerini sömürenleri olimpiyat oyununda da olsa yenmiştir.
Emperyalizm sadece savaşla siyasetle yenilmez. Kültürle, sporla ve başka branşlarla da yenilir. Örneğin, şu durum toplumları sömürü düzenine karşı uyanmaya bir davettir. Biliyorsunuz ülkeler illaki savaşla fethedilmez, kültürle ve kültürün bir parçası olarak kabul edebileceğimiz sporla da fethedilebilir. İngilizler, yıllardır sömürdükleri bu ülkede bu oyunu veya kültürlerini kabul ettirmiş olabilirler fakat işte gün gelir sizin o çok iyi bildiğiniz bir spor branşı veya kültürel faaliyette sömürdüğünüz ülke sizi yenebilir ve bütün dünyada ses getirebilir. Bu sayede sömürü kültürü altındaki ülkelere örnek olarak dünya toplumlarına sömürü düzenine karşı çıkmaya bir açık kapı bırakabilir.
Dostlar bu yüzden mazlum halklar daha çok çalışmalı ve başarıları sayesinde dünyaya hakim olan güçlere dur diyebilmelidir…
Mesut Buldu