Avrupalıların tabiriyle “Nasyonalizm”, biz Türklerin tabiriyle “Ulusçuluk” veya “Milliyetçilik”, kendilerini birleştiren dil, tarih, kültür, din gibi bağlardan etkin bir üstyapı oluşturabilmiş sosyal birikimlerin temel ülküsüdür. Ulus/millet olarak tanımlanan bu sosyal birilimler, bir topluluğun yaşama ve ilerleme ülküsü ekseninde toplum ve insanlığın gelişim göstereceğine inanılan görüştür. 

19. yüzyılın ilk başlarında Avrupa’da, 20. Yüzyılda ise bütün dünyada egemenliğini siyasi olarak göstermiş ideolojik düşünce sistemi olmuştur. Bu dönemde dünya siyasi haritası milliyetçilik ilkelerine göre şekillenmiştir. Günümüzde ise milliyetçi düşünce ve akımlarına Anglosakson kültüre bağlı toplumlarda ve Avrupa Birliği topluluklarında olumsuz anlam yüklenmiştir. 

Milliyetçilik düşüncesinin temel kavramları; kamusallık, vatan, ortak irade, kültürellik, egemenlik, maneviyat, tarih bilinci, tarihsel kimlik, hayali cemaatler, ırkçılık, anti-emperyalizm, otoriterlik, dinselcilik, militancılık, faşizm, kurtarımcılık, ulusalcılık, dilsel aidiyet, atalar kültürü, kahramanlık, sadakat, şovenizm, etnik aidiyet, vatanseverlik vb. 

Türkiye’de Milliyetçi İdeoloji ve Kavramlarla Düşünceler: 

Vatanseverlik, Faşizm, Nasyonal Sosyalizm, Şovenizm, Popülizm, Devletçilik, Atatürkçülük, İrredantizm, Ülkücülük, Kolektivizm, Turancılık, Türkçülük, Türk Milliyetçiliği, Galiyevizm, Ulusalcılık, Ulus Devlet vb. 

Köken Bilimi

Millet” sözcüğünün kökeni Arapçadır; (Ar: ملة). Mana olarak “din yahut mezhep; bir dine yahut mezhebe bağlı olan cemaat” nitelendirilir. Osmanlı Türkçesinde ise 20. Yüzyıl başlarına kadar bu manada kullanılmıştır. Ortalarından sonra ise “millet” sözcüğü Fransızca/İngilizce “nation” kavramına karşılık olarak kullanılmıştır. Türkçe özgün karşılığı ise “Ulus” olup, Orhun Yazıtlarında “uluş” olarak yer almıştır. 1932 yılında aynı kavram Yeni Türkçe karşılığı olarak benimsenmiştir. Orhun Yazıtları ve Kâşgarlı Mahmud’un 1072 – 1074 yılları arasında kaleme aldığı Divânu Lügati’t-Türk eserinde ise “Millet” sözcüğünün Türkçe karşılığı “Budun” olarak geçmektedir. 

Nation” sözcüğü ise Latince kökenli olup, “aynı atadan gelenler topluluğu” manasına gelmektedir. Türkçede “Kavim” ve “Aşiret” sözcüklerinin karşılığıdır. Türkçedeki “Ulus” sözcüğü ise siyasi amaçla bir araya gelen boyları, boylar konfederasyonunu belirtmektedir. Eski Türkçedeki budun sözcüğü de aynı manaya gelmektedir. 

Milliyetçiliğin Tarihçesi

Milliyetçilik hakkında modern milliyetçi düşünce 1789 ila 1799 yılları arasındaki Fransız Devrimi fikirlerinden doğmuştur. Avrupa’da ilk milliyetçi hareketlere I. Napolyon istilası altındaki Almanya’da rastlanmıştır. Rus İşgalindeki Polonya’da da muazzam bir milliyetçi akım doğmuştur. 1821 yılında Osmanlı Devleti’ne karşı ayaklanan Yunanlılar ise Avrupa’nın milliyetçi çevrelerinden ciddi destek bulmuştur. 1848 yılında Avusturya İmparatorluğu’na karşı ayaklanan Macarlar ve akabinde Çeklerle Sırplar da milliyetçi akım ekseninde hareket ederek elde edilen çaba ve neticeler milliyetçiliğin başarısı olarak algılandı. İtalya’da İtalya Birliği, devrimci milliyetçiliğin en büyük başarısı olarak nitelendirildi. Aynı dönemde Rusya’da baş gösteren Pan-Slavizm akımı da yayılmacı milliyetçiliğin ilk örneklerini teşkil etti. 

Milliyetçiliğin en etkin ve önemli unsuru, önceleri hükümdar ve sülale zemininde tanımlanmış olan siyasi duygunun artık bağımsız olarak halka mal etme gerekliliğidir. Milliyetçiliğe göre siyasi aidiyet ve itaat “halk”ın ortak iradesine dayanmalıdır. 

Milliyetçi düşünürlerin zorlandıkları bazı hususlar ortaya çıkmıştı. Zor olmasına karşın olağanüstü açıklamalarla anlamlar yüklemeyi de başaran milliyetçi düşünürler hayali tarihsel ve kültürel köken atfında bulunmayı da ihmal etmediler. Misal; aynı lehçeyi konuşan Sicilyalılar veya Venedikliler ayrı mı aynı mı ulustan yoksa İtalyan ulusunun bir parçası mı? Avusturya ulusu var mı, Makedonyalılar ayrı bir ulus mu yoksa Bulgar diye ulus var mı? Güney Slavların bir boyu olarak Bulgarlar kabul edilebilir mi? Farklı lehçeleri konuşan toplumlarda ortak ulusal dil oluşturma çabası büyük önem teşkil etmiştir.

Mevlüt Baki TAPAN