Türkiye’de toplumsal değişme alanında en yetkin isimlerden biri olan Ejder Okumuş’un yazdığı ve ilk baskısı 2003 yılında yapılan Toplumsal Değişme ve Din kitabı, esasen, adından da anlaşılacağı üzere din ve toplumsal değişme arasındaki ilişkiye odaklanmaktadır. Bahsi geçen tek taraflı bir ilişki olmaktan ziyade etkileşimdir. Bundan dolayı hem dinin toplumsal değişime etkisini hem de toplumsal değişmenin dine etkisini konu edinir. Üç ana bölümden oluşan ve zengin bir içeriğe sahip kitap ana konusu yanında birçok konuya da değinmektedir.

Toplumsal Değişim ve Din’ başlığını taşıyan ilk bölümde Okumuş, toplumsal değişimin ne anlama geldiğini, değişim ve istikrar arasındaki ilişkiyi ve toplumsal değişim faktörlerini açıklayarak başlamıştır. Ona göre toplumsal değişim; karşılıklı ve sürekli etkileşimler sonucu zaman içinde yeni değerler, normlar, anlamlar, kurallar, kurumlar ve yönetim biçimleri meydana getiren insanların karşılıklı ilişki ve etkileşimleri vesilesiyle tarihsel süreç içerisinde toplumsal yapıda ortaya çıkan başkalaşma ya da farklılaşmalardır.

Okumuş, toplumsal değişimde coğrafya, mekân ve zaman; demografya; muhalefet, rekabet, çatışma, işbirliği, bütünleşme ve barış; göç ve şehirleşme; ekonomi; kültür, kültürel değerler, din ve ideoloji; icat, keşif sanayi ve teknoloji; karizmatik şahsiyetler ve sosyal hareketler olmak üzere birçok faktör ta’dad etmektedir. Bunlardan sonra ise büyük boy, orta boy ve küçük boy olarak tasnif edilen toplumsal değişim kuramlarını açıklamaktadır.

Birinci bölümün ikinci ana başlığı dindir. Din sosyolojik anlamını açıklamaya girişen Okumuş, özsel (substantif, essential) ve işlevsel tanımlar diye tasnif edilen, iki farklı tanım türünü anlatır ve bunlara dair örnekler verir. Örneğin, Otto’nun ‘din, kutsalın tecrübesidir’ şeklindeki tanımı, dinin özsel tanımı iken, Yinger’in ‘din, bir halk grubunun onun vasıtasıyla insan hayatının nihai problemlerini çözmek için uğraşıp mücade ettiği bir inanç ve pratikler sistemidir’ tanımı dinin işlevsel tanımıdır. Okumuş yine bu bölümde din ve sosyoloji arasındaki ilişkiye değinerek din sosyolojisinin kaçınılmaz bir disiplin olduğunu dile getirir.

Dinin toplumsal işlevlerine yer veren Okumuş’a göre dinin, zihniyet kazandırma, bütünleştirme, çatıştırma ve parçalama, organizasyon, sosyalleştirme ve sosyal kontrol, yapılandırma ve düzenleme, kimlik kazandırma, kültürü koruma ve aktarma, değerler hiyerarşisi sağlama, aracı kurumluk ve nihayet meşrulaştırma gibi birçok işlevi bulunmaktadır.

Din-Toplumsal Değişim İlişkileri’ başlıklı ikinci bölümde din ve toplumsal değişmenin karşılıklı etkileşimi ele alınmaktadır. Yazar, öncelik dinî meşrulaştırım başlığıyla dinin meşrulaştırıcı gücünün anlaşılmasını ister. Bundan önce de meşruiyet kavramını tanımlar. Dini meşrulaştırma ve teodise (kötülük problemi) arasındaki ilişkiye değinir.

Bir sonraki alt başlıkta din ve toplumsal değişimin karşılıklı ilişkileri bağlamında ilk önce dinin etkili olduğu din-toplumsal değişim ilişkisini masaya yatırır;

  1. Toplumsal değişimi yavaşlatıcı ve engelleyici olarak din,
  2. Toplumsal değişimi takviye edici bir faktör olarak din,
  3. Toplumsal değişimin temel faktörü olarak din şeklinde dinin toplumsal değişimi etkilediği üç ana senaryoyu örnekleriyle beraber izah eder.

Daha sonra toplumsal değişimin dini etkilediği durumları ele alır;

  1. Dini olumsuz yönde etkileyen bir faktör olarak toplumsal değişim,
  2. Dini olumlu yönde etkileyen bir faktör olarak toplumsal değişim,
  3. Toplumsal değişimle birlikte dinin değişiminden oluşan yine üç ana senaryoyu yine örnekleriyle beraber ortaya koyarak ikinci bölümü sonlandırır.

Son bölümün başlığı ‘Kur’an’da Toplumsal Değişim’dir. Okumuş, Kur’an ayetlerinden yola çıkarak değişimle ilgili birçok kavramı açıklamaya girişir. Bundan önce ise değişim karşıtı olarak yorumlanabilecek iki ana kavramı, sünnetullah ve ecel kavramlarının ayetlerde geçtiği şekliyle ele alır ve bu kavramları izah etmeye çalışır. Daha sonra Kur’anda toplumsal değişmeye delalet eden, tebdil, tahvil, inkılab, tağyir, eyyamullah ve müdavele, daire, irtidad gibi kavramları yine bu kavramların geçtiği ayetlerle birlikte yorumlar.

Abdullah YARGI