İnsanoğlu yaşamını devam ettirebilmek için mal ve hizmet tüketmek zorundadır. Bu süreç içinde ise bazı temel haklara sahip olması gerekmektedir. İşte tüketici hukuku mal ve hizmet alım/satımlarında özellikle tüketiciyi korumak amacı ile ortaya çıkmıştır.
Özellikle son 10 yılda ülkemizde tüketici hukuku adına gelişmeler olsa da halkın konu hakkındaki çarpık bilgisi ya da bilgisizliğinden dolayı işlevini tam olarak gerçekleştirememektedir
Tüketici hukuku ilk olarak Başkan Kennedy’nin ABD’de 1962 tarihinde yapmış olduğu tarihi konuşma ile modern anlamda gündeme gelmiştir. Başkan Kennedy konuşmasında aynı insan hakları gibi tüketicilerinde sahip olduğu vazgeçilemez haklarının olduğunu açıkça dile getirmiştir.
Başkan Kennedy’nin bu sözleri ile tüketici hukuku ilk kez bir devlet iradesi tarafından kabul edildi.
Tüketici hakları genel kanunlarla korunmakla birlikte bu yeterli olmamış pek çok ülke ile ülkemizde de tüketici hakları ile ilgili özel düzenlemeler yapılmıştır.
Ülkemizde halihazırda yürürlükte olan 4070 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun 23 Şubat 1995 tarihinde kabul edilmiştir.
Tüketici hukuku özellikle borçlar hukuku ile yakın ilişki içerisindedir. Ancak kapsamı bakımından borçlar hukukundan daha geniştir. Çünkü borçlar hukuku bir sözleşmeden doğan borçlarda ve o sözleşmenin kötü ifa edilmesinden doğan sorumluluk sözleşmenin tarafları ile sınırlıdır.
Buna karşılık tüketici hukuku satım sözleşmesinin tarafı olmasa bile ayıplı mallar üreten imalatçı tüketiciye karşı sorumlu olur.
Bu yazımızda amaç tüketici hukukunun kısaca doğuşunu anlatmaktı. Gelecek yazılarda tüketici hukukunu daha detaylı şekilde inceleyeceğiz ve tüketici hukukundan doğan temel haklarımızı siz değerli okuyucularımız ile paylaşacağım.
Yararlı olmak dileği ile…
Hamza ERBİR