Tarihte birçok efsane ve kutsal kitapta yer alan, yaratıcı tarafından kavimlere, millet ve insanlara ceza mahiyetinde gönderilen büyük felaketlere tufan denilir. Tufanın detay ve mahiyetleri kültürlere, toplumsal durumlara göre farklı şekillerde bilinmektedir. Tüm toplum ve kültürlerce en bilindik büyük tufan ise “Nuh Tufanı” olarak nitelendirilir.
“Tufan” (الطوفان) – [ᒍ ᛠᎧ౨Ɲ] sözcüğü Arapça kökenlidir. Osmanlı Türkçesinde “Tufan” çok şiddetli, her tarafı kaplayan yağmur ve Hz. Nuh Peygamber (A.S.) dönemi büyük su baskını vakası olarak mana bulmaktadır.
Nuh Tufanı Sümer Tabletlerinde ve Tevrat’ta da geçmektedir. En net ve detaylı anlatım ise Kur’an-ı Kerim’de yer almaktadır. 19. Yüzyıl Mezopotamya’daki arkeolojik bulgularda elde edilen tabletler ile Tevrat karşılaştırması yapılmış ve Tevrat’ta yer alan Nuh Tufanı hadisesinin özgün olmadığı anlaşılmıştır. Tevrat’ta yer alan bilgilerin 2 bin yıl evvel Sümerler döneminde Sümer mitolojisinden Akad ve sonra Asurlara, Babillere, oradan da Tevrat’a geçtiği saptanmıştır. Aslında özgün Tevrat’ta temel hatlarıyla Nuh Tufanı anlatılmış ancak zamanla insanlarca mitsel öğeler ve efsaneler dâhil edilerek Sümer mitolojisinde anlatılan haliyle şekillenmiştir.
Sümer Medeniyetinde Nuh Tufanı: Tufanın haber verilmesiyle Kral Ziusudra kendisine denildiği şekilde dev bir gemi inşa eder. Sonra tufan gelip çatar ve yedi gün sürer. Yedinci günün sonunda gemi, Nisir Dağına oturur. Ziusudra yedi gün burada kalıp bir güvercini dışarıya salar. Güvercin, konacak bir yeri bulamadan geri döner. Sonra bir kırlangıç gönderir. Fakat o da konacak bir yer bulamaz ve geri döner. Son olarak ise uçurduğu kuzgun geri dönmeyince yakınlarıyla beraber gemiyi terk eder. Ziusudra, dışarıya çıkıp Tanrılara kurban ve içki sunar.
Tevrat’ta Nuh Tufanı: Rab, Nuh’a bozulan insanları helak etmek üzere bir tufan göndereceğini haber verdikten sonra Nuh’tan bir gemi inşa etmesini ister. Nuh, gemiyi yapar. Tufan başlar ve kırk gün sürer. Sular yüz ellinci günde azalmaya başlar. Gemi yedinci ayda bir dağa oturur. Nuh, kırk gün daha burada bekler. Suların tümüyle çekilip çekilmediğini anlamak için önce kuzgun, sonra güvercin gönderir. Onlar geri dönünce yeni bir güvercin gönderir. Üçüncü olarak ise salınan güvercin geri dönmeyince Nuh Peygamber yanındakilerle birlikte gemiden ayrılır ve dışarıda kurbanlar keserler. [1]
Nuh Tufanıyla İlgili Efsaneler
Farklı kültür ve bölgelerde Nuh Tufanı ile ilgili çeşitli öykü, efsane ve söylenceler ortaya çıkmıştır.
Yunan Efsanesi: Bir tufanda hayatta kalan kadına ve adama arkalarında taşlar atmaları emredilir. Bu taşlar kadınlara ve de erkeklere dönüşür. Dünya yeniden insanlarla dolar.
Hindu Efsanesi: Bir balık, bir adamı insanların bir tufan neticesinde yok olacağı konusunda uyarır. Ona bir kayık yapmasını söyler. Balık, kayığı çekerek güvenli bir bölgeye götürür. Adam tufanda hayatta kalır.
Babil Efsanesi: Bir tufanda yaşamda kalan adama ve kadına ölümsüzlük bahşedilir. Onlar birer tanrı haline gelirler.
Orta Amerika Efsanesi: Bir adam, eş ve çocukları ile hayatta kalırken diğer tüm insanlar balığa dönüşür.
Türk Kültür ve Mitinde Nuh Tufanı: “Yakın gelecekte kopacak tufanı herkesten önce bir Gök Tüylü Teke haber verdi. Gök Tüylü Teke, yedi gece, yedi gündüz dünyanın dört bucağını dolaştı ve yüksek sesle duyurdu (car çekti), bundan sonra yedi gün deprem oldu ve yedi gün dağlar ateş püskürdü, yedi gün yağmur, dolu ve kar yağdı, yedi gün tufan koptu ondan sonra korkunç soğuklar başladı. Yedikardeş vardı, Tufanın kopacağı onlara haber verilmişti. Onların en büyüğünün adı Erlik, bir diğerinin adı da Ülken idi. Onlar yedi kardeş olarak bir gemi yaptılar ve her tür hayvandan bir çift gemiye aldılar. Tufan bittikten sonra bir horozu bıraktılar, soğuğa dayanamayıp hemen öldü. Sonra bir kazı suya bıraktılar kaz dolaşıp gemiye geri dönmedi. Üçüncü kez kargayı bıraktılar o da geri gelmedi. Bir leş bularak onunla ilgilenmişti. Yedikardeş yere, kıyıya yetiştiklerini anlayarak gemiden indiler.”[2]
İslamiyet’te Nuh Tufanı
“Andolsun ki Nuh’u kavmine gönderdik te, onların arasında bin seneden elli yıl eksik kaldı. Onlar zalim kimseler iken nihayet tufan onları yakaladı. Fakat Nuh’u ve gemi halkını kurtardık. Ve bu hadiseyi âlemler için bir ibret kıldık” (Ankebut: 14-15)
İslam dininin en önemli kaynağı olan Kur’an-ı Kerim’e göre Nuh Tufanı bir kavme gönderilmiş, gemiye binenlerin dışında kimse kurtulamamıştır. Nuh’un Gemisi hakkında Kuran’da sadece tahtadan yapıldığı ve çivilerle çakıldığı bilgisi vardır. Bunun dışında detay verilmemektedir. İslamî kaynakların çok daha ince ve dikkatlice incelenip, irdelenmesi gerekir. Neticede Nuh Tufanı hakkında en net bilgiler elde edilebilecektir. Çünkü halk arasında ciddi oranda efsane, söylence ve mitlerle karışık rivayetler, söylentiler yayılmış durumdadır. Bu yüzden kaynakların incelenerek durumun daha net biçimde ortaya konulması gerekmektedir.
[1] Site: https://www.bilgiyayinevi.com.tr/nuh-tufani-sumer-tabletlerinden-tevrat-a-oradan-da-diger-kutsal-kitaplara-gecti
[2] Kamil Veliev, “Elin Yaddaşı Dilin Yaddaşı”, Bakü 1988, s. 15. – https://medium.com/@diamondtema/nuh-tufanı-efsanesi-hakkında-ff7090b9d86b