Yaklaşık bir haftadır gündemi meşgul eden bir mesele var; o da İngiltere’de yapılan referandum. Evvel emirde söylemek gerekir ki referandum sadece İngiltere’de değil, İngiltere’nin de içinde bulunduğu Birleşik Krallık’ta yapıldı. Birleşik Kralllık, İngiltere, Galler, Kuzey İrlanda ve İskoçya devletlerinden oluşmaktadır. Yani referandum bu devletlerin hepsinde yapılmış oldu.
Referandum ne demek?
Bu kelime bir ülke için oldukça önemli olan konularda; mesela herhangi bir kanunun kabulü ya da yasal bir değişiklikte halkın oyuna başvurmak anlamına gelir. Referandum ya da halk oylamasının diğer adı olan plebisit kelimelerinin ikisi de köken itibariyle Latincedir.
Gündemde referandum ile birlikte konuşulan başka bir kelime daha var: Brexit. Brexit, Britanya’nın Avrupa Birliği’nden ayrılmasını kısaltmak amacıyla söylenen bir kelime. Britanya kelimesinin br‘sinin, çıkış anlamına gelen exit kelimesiyle birleşmesiyle oluşmuştur.
Peki neden referandum yapıldı?
Birleşik Krallık’ta yapılan bu halk oylaması, Avrupa Birliği‘nde kalıp kalmama oylamasıydı. Oylamada ayrılıkçıların oyu ağır bastı ve %52‘lik bir oy oranıyla AB’den ayrılma yönünde neticelendi.
Ayrılıkçılar, İngiltere’de uzun süre Türkiye’yi gündemde tuttular. “Neden?” dediğinizi duyar gibiyim. Türkiye’nin AB’ye girme ihtimali ya da olası bir vize serbestisi durumunda Britanya’nın Türkler ve mülteciler tarafından göç akınına uğrayacağı yönünde yapılan propaganda, Brexit taraftarlarının ana söylemini oluşturdu.
Buna karşılık İngiltere başbakanı David Cameron‘un “Bunun için AB’den ayrılmayı istemek akıllıca değil. Türkiye bu hızla 3000 yılında AB’ye girer.” açıklaması Türkiye’de oldukça tepki topladı.
Aslında İngiltere referandumdan önce de Avrupa Birliği’nin birçok anlaşmasını imzalamayan, özel statülü bir devletti. Şengen vizesi ve Euro Bölgesi‘ne dahil değildi örneğin. “Birliğin birçok anlaşmasını imzalamayan İngiltere, zaten tam anlamıyla AB üyesi değildi ki, çıkması ne ifade ediyor.” diyen çevreler de mevcut.
Evet, Birleşik Krallık’tan geçen hafta yapılan referandum dünya piyasalarını alt üst etti ve hala sıcaklığını korumaya devam ediyor.
İngiltere’nin AB’liğinden çıkması iki günde olmayacak. Bunun için uzmanlar iki senelik bir zaman öngörüyorlar.