Öğün’ün yazıları sosyal yapı, toplumun dizaynı ve işleyiş süreçleri bağlamından hareketle derin bir sosyolojik tahayyül içermektir. Öğün topluma dair bulgular ve gerçeklikler üzerinden analizler yapmaktadır. Weberyen Sosyolojisinin temel kavramları olan; anlama, yorumlama ve açıklama kurgusu üzerinden “Yeni Bir Dünya” yazısını zihinsel süzgeçten geçirip, anlatılmak istenenin anlamlandırılması noktasına açıklık getireceğim. “Yeni Bir Dünya” yazısını değerlendirirken belirli sınırlara hapsedilmiş devletlerin ve ulusların bu sarmaldan çıkması için geliştirilen pratikleri ve çözüm stratejilerini sosyolojik bir çerçeve içerisinde sizlerle paylaşacağım. Buradan hareketle kaynak alacağım Weberyen Sosyolojisi ile teorik altyapısını oluşturup, Rewls’in kurumsal-kamusal aklın bağlayıcılığıyla sonuca varacağım.

Öğün’ün belirttiği üzere yeni dünyanın mühendisliğine dair sayısız fikirler üretilmiştir. Sanayi Medeniyeti kurulurken bunun bir mühendislik tarafının olduğu, mühendislikle belirtilen teknolojinin sosyal yapı üzerine hâkimiyet kurmasıyla beraber teknolojinin başka şeylere eklemlenerek hayatımızı şekillendirdiği bir dünyadan, her şeyin tekno gerekliliklere eklemlendiği başka bir dünya düzenine geçilmiştir. Bilindiği üzere sanayi kapitalizmi iki önemli pratik olan Homo Economicus (ekonomik insan) ve Zoon Politikon (politik insan) temelleri üzerine kurulmuştur.

Öğün, “teknolojiyle dönüşen yeni dünyada bir ekonomi olacaksa bunun bildiğimiz ekonomi olamayacağı, daha çok teknoekonomi; siyasal olacaksa bildiğimiz manada siyaset olamayacağı, olacaksa teknopolitik olacağı anlaşılıyor. Ekonomi ve siyasetin var ettiği devlet ve ulusların, onların üzerine yapılandığı kamusal alanların tasfiyesi, mülksüzleştirme ve cinsiyetsizleştirme istikametinde insan sürgün edildiği yeni bir tarih ön görülüyor.” Bu bağlamdan hareketle Öğün, toplumsal yapıda meydana gelen değişimler beraberinde sanayileşmiş yaşamın açığa çıkardığı birtakım etkilerin olduğu bu etkilerin insan yaşamının boyut değiştirmesi ve duygu durumunda farklılıkları sebep olarak görmektedir. Sanayi sonrası toplumda mühendisliğin egemen olduğu teknolojik etkiler doğrultusunda ekonomik ve politik alanlardaki değişimle (Zoon Politikon) olan ekonomik varlık (Homo Ekonomicus) olan insana dair bu tanımlamanın etkisini kaybettiği üne sürülmektedir.

Öğün’ün ifade ettiği üzere politik ve ekonomik alanlara teknolojik bir yapılanma sirayet etmiştir. Öğün’ e göre “teknoekonomi, teknopolitik” düzen ile yeni dünyadan amaçlanan şey “insansızlaştırılmış” bir yaşamdır. Sanayi toplumunun oluşumunu sağlayan “devlet, ulus, sermaye” üçlüsünün yeni düzende insanın pasivize edilerek “sermaye-teknoloji” ikilisiyle kurulacağı fikri üne sürülmektedir. Yeni düzen para – sermaye ve teknoloji ilişkisine dayalı olarak kendini yeniden üretmiştir. Hâlihazırda yeni dünyada oluşan bu durumun sürmesine birey nasıl müdahalede bulunacak. Öğün bu durumdan kurtulmanın kurumsal-kamusal akıl ile mümkün olacağını belirtmektedir. Yeni dünya kurgusunda sosyal yapının dönüşüme uğraması ile bireyin toplumsal yapı içerisindeki rolü ve statüsü değişime uğramıştır. Düşünce bağlamında devletin ve ulusların ortadan kaldırılması bunun yerini alacak parasal güçler ve sermayenin birikimi faşizan bir düzenin ortaya çıkmasına davetiye çıkaracaktır. Ezcümle teknolojinin sermaye ile ilişkisi post modern çağ için tehlike oluşturmaktadır.

Teknolojik sermaye sınırlarına hapsedilmiş sorunsalı yeni dünyayı ve medeniyeti kurtaracak çözüm, kurumsal-kamusal aklın hâkimiyetidir. Rewls kamusal aklı kavramlaştırırken ‘’moral bir birey‘’ olarak tanımlanmıştır. Bireyi, iyiyi kötüden ayıran rasyonel bir kişilik olarak belirtmiştir. Kamusal akıl, çoğulcu demokratik liberal toplumun ortak zeminidir. Liberal bir toplumda temel anayasal siyasal ve iktisadi kuruluşların normatif ilesi kamusal akıldır. Bu akıl kolektif ve politiktir. Liberal demokratik toplumun ana kaidesi adil, eşit ve istikrarlı bir toplumu tesis etmektir. Sonuç olarak ulus ve devletin teminatı kurumsal-kamusal akıldır. Bu bağlamda yeni bir dünya halen mümkündür.

Maksut SARIHAN