Merhaba,
Bugün sizlere kahve mi yoksa çay mı sorunsalı hakkında birkaç önemli tespitimden bahsetmek istiyorum.
Öncelikle çay Doğuya, kahve Batıya aittir. Çay aile evi iken, kahve üç haftalık çamaşırların biriktiği bekar evidir. Çay, kısır, kek börek iken, kahve yağlı poğaçadır.
Kahveyi sanıyorum ki liseye başladığım yıl tanıdım, içeceğin icat edilmiş olduğundan elbette haberdarım, mağaradan okula servis kalkmıyor neticede. Babam akşam gece arası bir saat diliminde evde olurdu ki bu saatin bahsettim dilimleri geçtiği de pek nadir sayılmazdı. Benim büyüdüğüm, büyümeye çalıştığım evde çay rutini her zaman vardı. Evde yemek yoksa – evet bizim evimizde de yemek yapmak anne tekelinde olan bir şeytan icadı idi – babam hayıflanmaz; ‘’İyi bari bir çay içip yatayım.‘’ derdi.
Üniversite yıllarında elbette ben de yarı köylü yarı batılılaşmaya çalışan ama asla Batılılaşamayan bir Anadolu çocuğu olarak kahve ile tanışmış bulundum, kendi kendime olur mu olmaz mı demeye kalmadan ‘Anadolu çocuğu kahve de içer.’ deyip başladım bireysel hayata yokuş aşağı inmeye (Sonrasında bahsettiğim inmek yuvarlanmaya evrilecekti).
Kahve tiryakisi olamadım ‘Ay bir dakika, kahvemi içmeden ayılamıyorum.‘ gibi rol de kesemedim. Ankara’nın soğuğunu unutturur ümidiyle bardak bardak içip anca taşikardiler geçirdim. Yaş olmuş bilmem kaçken, hayattaki tek rutinim çaya döndüm.
Muhteşem çay edebiyatının döndüğü sosyal ağlarda ben de birkaç şey tırmalamasam, gece uyuyamam, bir farkla; çay içince aklıma hep gece üçte olsa evde olan hayat sesi geliyor. Ortada bir aile kalmadığı için o sesleri her zaman duyamıyorum ama bazı geceler duyuyorum.
Çay dediğimiz muazzam içecek, çocukluğumdan elimden kalan son şey olması hasebiyle pek fazla kıymetlidir.
Bu arada early grey dostlarım, gerçek bir çay. Deneyin, denettirin.
Günün anlam ve önemini belirten yazımı noktalamadan evvel çay ve kahvenin sistemler üzerine de etkisinden bahsetmemek olmaz. Efendim, hepimizin evinde ısıtıcılar, aşırı sıcak su akan musluklarımız mevcut, suyu ısıt granül kahveyi bardağa salla olmaz. Kahveyi bu şekil tüketmek, en kolaya kaçmak, sisteme teslim olmaktır. Gelelim çay yapım aşamasına, su kaynayacak, çaya ilave edilecek, en son aşama çayın deminin alınması beklenecek, süreç yorucu ve yıpratıcı olmasına karşın en nihayetinde güzel kırmızılı bir içecek elinizde mevcut oluyor, bakın bu sürüden ayrılmaktır, fark etmektir, farkındalıktır.
Gidip çay koyayım…
Ebru ANDAN