Dostlar tarih ilmi kronolojik olarak uzun gelmesi ve yaşanan hadisatın çokluğu sebebiyle günümüz insanına sıkıcı ve gereksiz gibi gelse de aslında geçmişte yaşanan her bir olay günümüz olaylarının bir başka türüdür. Örnek mi istersiniz. Bugün dünya gündemini en çok meşgul eden durum koronavirüs salgını değil mi? İşte geçmişte aynı virüs olmasa da bir başka salgın insanların ölümüne sebep olmuş ve uzun yıllar o zamanki devletlerin en büyük sorunu olmuştur.
Bu salgın da ne ilginçtir ki yine Çin ve Orta Asya’dan başlayıp tüm dünyaya yayılmıştır. Bu salgının adı vebadır. Hatta o zamanlardaki insanların meşhur deyimi ile Kara Ölüm’dür. 14.yüzyılda bu salgına büyük ölüm dense de daha sonraki yıllarda adı hep Kara Ölüm olarak tarih sayfalarında yer almıştır. Bu isimle anılmasının sebebi ise hastalık sonucunda deri altı kanamalarının olmasından dolayı derinin siyaha dönmesidir. Bu salgın ile o kadar çok insan ölmüş ki sayılar binleri geçmiş milyonlara ulaşmıştır.
Şu an dünya ülkeleri koronavirüsün ülkelerine gelmesini nasıl istemiyor ve bir tane bile bu virüslü vatandaşı olsa nasıl tedirgin oluyorsa o zamanlarda da insanlar bu veba salgınının kendi yurtlarına gelmesini istemiyorlardı. Bu konuda her türlü önlemi almaya çalışıyor ve bu salgınla mücadele ediyorlardı. Peki bu hastalık Çin’den Avrupa’ya kadar nasıl yayıldı? Öncelikle hastalığın Avrupa’ya taşınmasına Çinli tüccarlar vesile oldular. Avrupa’ya sattıkları vebalı kürklerin sayesinde hastalık Avrupa’ya yayıldı. Tabii ki o zamanlar uluslararası ticarette deniz yolu daha çok kullanılıyordu. İşte Çinli tüccarların oldukları gemilerde olan fare, pire gibi hayvanlarda bu hastalığın yayılmasına olanak sağlamıştır.
Tabii ki hastalığın yayılmasında bir savaş taktiği de etkili olmuştur. Kırım Tatarlarından Canıbek Ceneviz limanını kuşatmış ve vebalı askerlerini mancınıkla şehrin içine atarak bu salgının Avrupa’da başlamasına sebep olmuştur. Bu salgın önceleri fakir insanlarda görülmeye başlanmış ve daha sonraları zenginlerde ve hatta soylu sınıfında dahi görülmeye başlamıştır. Daha sonra İtalya’dan başlayan kara ölüm Fransa’ya, İngiltere’ye ve daha bir çok Avrupa ülkesine yayılmıştır. Salgın daha sonraları Ortadoğu ve dünyanın pek çok ülkesinde görülmüştür. Hastalıktan ölenlerin sayıları ülkelere göre farklılık gösterse de milyonlarca insan bu salgından dolayı hayatını kaybetmiştir. Yaşanan salgınlar tarihlere İtalya Salgını, Büyük Londra Salgını , Büyük Marsilya Salgını gibi isimlerle kaydedilmiş ve bu isimlerle anılmıştır.
Vebanın etkilerine gelecek olursak şöyle diyebiliriz. Salgın başladıktan sonra insanlarda psikolojik yıkıma neden olmuş ve insanların ülkelerindeki yönetime güvensizlikleri ve itaatsizlikleri artmıştır. Bu salgın dolayısı ile insanların sosyal hayatı bitmiş ve insanlar birbirlerinden uzaklaşmaya başlamıştır. Salgın ile birlikte dünya ekonomik çöküşe geçmiş ve insanlar çok sıkıntılar çekmiştir. Vebanın Avrupa’da ilerlemesinin sebebi ise kıtlıktan yeni çıkılmış olması ve batıdaki insanların fazla yıkanmıyor oluşlarıdır.
Bildiğiniz gibi topuklu ayakkabı ve parfümün çıkış sebebi de insanların o dönem yıkanmıyor oluşları ve temizliğe çok fazla önem vermemeleridir. İnsanlar o dönem derileri hava almazsa hastalığın kendilerine bulaşmayacağına inanmış ve bu yüzden uzun süre yıkanmamışlardır. Hatta birçok masum insanı vebayı getirdiğine inanılarak suçlanmış ve öldürülmüştür. Bu kişiler birçok filmde gördüğümüz üzere cadı oldukları düşünülmüş ve bundan dolayı öldürülmelerine karar verilmiştir. Salgın ile beraber bir çok böyle masum insan saçma sapan nedenlerden öldürülmüştür.
Bu hastalık eski yüzyıllara göre gelişen tıp teknikleri sayesinde eskisi gibi etkili değildir. Fakat yüzyıllarca dünyada etkili olan ve Avrupa’yı sarsan bu hastalık tarihte önemli salgın olarak yerini almış ve hastalık üzerine hala araştırmalar devam etmektedir. Bizler ise eskinin vebası yeninin koronavirüsü her bir tarihe ait vakayı not etmekte ve zaman nehrinde akmaya devam etmekteyiz.
Dostlar hastalık ve sağlık bizim inancımıza göre Allah’tan fakat bizler şuan acaba koronavirüs bize gelir mi diye tedirgin olup hayatımızı zehir etmektense tedbir olarak neler yapmalıyız bunun düşüncesi içerisinde olmalıyız. Çünkü bu virüsler ve mikroplar günlük hayatta her yerde bulunmakta ama biz bunun farkında olup günlük temizliğimize her zaman önem vermeliyiz. Bu hastalıktan dolayı insanlara düşman gibi veya acaba bunda bir hastalık var mıdır gibi paranoyak düşüncelerle yaklaşmayı bırakmalı ve temizlik konusunda bilgisiz olduğunu gördüğümüz insanları güzellikle uyarıp doğru temizlik nasıl yapılır bunu öğretmeliyiz. Ülke olarak nasıl ki eğitim önemli der dururuz eğitim sadece okul olarak değil her konuda önemlidir. Lütfen bu bilinçte olanlardan olalım ve hayatımızı ona göre yaşayalım.
Sağlıcakla ve afiyetle kalın dostlar…
Mesut BULDU