54 milyon kişinin sosyal medya kullandığı bir ülkede sosyal medya kanunu oluşturmak büyük bir zorunluluk olmuştur. Kurum ve bireylerin hakkını korumak adına sistem yasalara dâhil edilmiş ve mahkemeler bu konuda dava kabul etmiştir. Ticaret, basın, eğlence, iletişim gibi imkânların bulunduğu bir platformu yasalarla yönetmek gereklidir. Peki, Sosyal Medya Yasası nedir? Bu konuya bakmak ve ona göre hareket etmek gerekir.
Türkiye’deki sosyal medya yasası, sosyal medya platformları ve kullanıcılarının faaliyetlerini düzenlemeyi amaçlayan bir dizi yasa ve düzenlemeden oluşmaktadır. 2020 yılında kabul edilen 5651 sayılı “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun“un bir parçası olarak, bu yasa düzenlemelerle sosyal medya platformlarının Türkiye’de faaliyet göstermesine ilişkin koşulları belirlemiştir.
Sosyal medya yasası, Türkiye’de faaliyet gösteren sosyal medya platformlarının (dünya çapında aylık 1 milyondan fazla kullanıcıya sahip olanlar) Türkiye’de bir temsilci atamalarını gerektirir. Bu temsilci, Türk hükümeti ve mahkemeleri ile iletişim kurarak platformlar adına yasal sorumluluk üstlenir ve Türk hükümetinin taleplerine yanıt verir.
Yasa, platformların içerik kaldırma ve erişimi engelleme taleplerine belirli bir süre içinde yanıt vermesini de zorunlu kılar. Türk yetkililerin taleplerine uyulmazsa, platformlar para cezalarına ve bant genişliği daraltılmasına kadar giden yaptırımlarla karşılaşabilirler.
Sosyal medya yasası ayrıca, kullanıcıların kişisel verilerinin Türkiye’de saklanması zorunluluğunu da getirmiştir. Bu, sosyal medya platformlarının Türkiye’deki kullanıcı verilerini Türkiye sınırları içinde saklamalarını ve bu verilere erişimi sınırlandırmalarını gerektirir.
Bu yasa ve düzenlemeler, Türkiye’deki sosyal medya platformlarının ve kullanıcılarının faaliyetlerini daha şeffaf ve sorumlu hale getirmeyi amaçlamıştır. Ancak, eleştirmenler bu tür düzenlemelerin ifade özgürlüğüne ve kullanıcı gizliliğine zarar verebileceğini ve devletin sosyal medya üzerindeki denetimini artırabileceğini savunmaktadır.
Ülkemizde sosyal medya kullanım yüzdeleri;
- Youtube: %90
- Instagram:%83
- WhatsApp: %81
- Facebook: %76
- Twitter: %61
Şeklindedir ve bu yüzdeler sosyal medya kullanımı konusunda fikir vermektedir. Bu mecralarda ortaya çıkan sakıncalı yayınlar, kişisel haklara saldırı ce nefret suçları bu belirlenen yasalarla suç olarak belirlenmiştir. Konunun üzerine özgürlükten yürümek çok doğru değildir. Empati konusu da bireysel düşüncenin ürünü olabilir. Bu işte toplumsal değerlendirmeler yapmak ve kanunlara uygun hareket etmek büyük önem taşır.
Sosyal Medya Yasası Ne Zaman Değişti?
29 Temmuz 2020’de onaylanan ve 1 Ekim 2020’de uygulamaya konan değişiklikle bazı maddeler yürürlüğe girmiştir. Sosyal medya kullanan insanlar bu değişikliklerden haberdar olmalıdır. Bu bahsettiğimiz tarihlerde Sosyal Medya Yasası değişikliği söz konusu olmuş ve bu tarihlerden sonra sosyal medya kuruluşlarının ülkemizde temsilcilik açmaları zorunlu kılınmıştır.
Hesap vermeme özgürlüğüne sahip olan sosyal medya platformları ve kullanıcı hakları için bu alınan kararlar büyük önem taşımaktadır. 3 ana ve 15 ara madde ile karşımıza çıkan kanunlar sosyal medya şirketlerine önemli görev ve sorumluluk yüklemiştir.
Sosyal Medya Yasası Neyi Değiştirdi?
Sosyal medya adeta çığ gibi büyüyen bir platform. Nitelikleri çok hızlı değişen bu platform artık Türkiye’de tüm yaptıklarında birinci elden sorumlu duruma gelmiştir. Paylaşım ve güncel program gelişimlerinde herhangi bir sorun yoktur. Üye sayıları da yukarı doğru bir ivmeyi göstermektedir. Buradaki temel konu ise artık ülke içinde bu platformlarının bir temsilcisi bulunacaktır. Keyfi davranışların önüne geçme ve sorumluluk alma konusunda bu uygulama gereklidir. Çıkan kanun maddelerinin okunup anlaşılması insanların daha az mahkemelik olmasına neden olacaktır.
Faydalı olmasını ümit ediyorum. Gerçekten ülkemizde verimli olabilecek mi, zaman içerisinde göreceğiz.
Mevlüt Baki TAPAN