İşsizlik meselesi, her seçim dönemlerinde ülkemizdeki siyasilerin seçmeni etkileyebilmek adına yapmış oldukları belki de en önemli propagandadır. Yalnızca seçim dönemlerinden ibaret kalmayıp yıl içinde de sıklıkla konuşularak ekonomi kurmaylarının yoğun mesai harcamalarına rağmen çözüm noktasında pek de o kadar etkili sonuçlar alamadıkları bir husustur. Kısacası ülkemizin hemen hemen her siyasi döneminin kanayan yarası haline gelmiştir diyebiliriz. Konumuzun muhteviyatı olan bazı önemli gördüğümüz kavramları açıklayarak yazımıza devam edelim. 

İşsiz: Cari ücret seviyesinden çalışmaya rıza göstermeyerek iş bulamayan iş gücüne diyoruz.Yani iş arama noktasında gereken çaba ve isteği göstermekle birlikte ücreti ya da çalışma şartlarını beğenmiyoruz. 

İşsizlik Oranı: İşsizlerin toplam iş gücüne oranlanması ile de İşsizlik oranını bulmuş oluruz. İşgücü, aktif nüfustan çalışmak istemeyenler, engeli olanlar, özürlü vatandaşlar, ev hanımları, öğrenciler, kısıtlı ve gözetim altında olanlar ile askerlerin çıkarılması ile elde edilir. İşsizlik Oranı=(İşsiz / İşgücü) X 100 ya da (İşgücü-Çalışan / İşgücü ) x 100 formülasyonları ile de ifade edilebilir. 

İstihdam: Dar anlamda istihdam, emek gücünün ekonomik faaliyetler içerisinde yer alması iken geniş anlamda istihdam, bir ekonomideki emek, sermaye, toprak gibi üretim faktörlerinin yüksek kapasite ile çalışması halidir. İstihdam oranı ise çalışanların aktif nüfus içindeki payıdır. İstihdam Oranı = (Çalışan / Aktif Nüfus) x 100 formülasyonu ile de ifade edilebilir.

İşsizlik Türleri

İradi İşsizlik: Cari ücret seviyesinde ve dilediği şartlarda iş bulmasına rağmen çalışmak istemeyen kimselerin meydana getirdiği işsizlik türüdür.

Gayri İradi İşsizlik: Cari Ücret seviyesinde çalışmaya razı olduğu halde iş bulamayan kimselerin oluşturduğu işsizlik türüdür. Ülkemizde görülen en yaygın işsizlik türüdür.

Bölgesel İşsizlik: Bir bölgedeki herhangi bir ekonomik faaliyetin cazibesini yitirmesinden kaynaklı oluşan işsizlik türüdür. Doğu ve Güneydoğu bölgesindeki tarımsal faaliyetlerin sulama, maliyet ve göç gibi unsurlar neticesinde bırakılması bölgesel işsizliğe örnek verilebilir.

Sektörel İşsizlik: Bir sektörün bir ekonomideki cazibesini yitirmesinden kaynaklı ya da o sektördeki teknolojik yatırımların artması sonucu oluşan işsizlik türüdür. Ülkemizdeki taşeronluk yasası gereği o kapsama giren ve sözleşmeli devlet personeli statüsü kazananların dışında  kalan vatandaşlar sektörel işsizliğe örnek verilebilir.

Konjon kültürel (Devrevi) İşsizlik: Piyasa koşullarına göre tüketimi devam edenler ile üretimi devam edenlerin diğer bir ifade ile toplam talep seviyesi ile toplam arz seviyesinin birbirini karşılayamamasına bağlı olarak piyasalardaki canlılık dediğimiz hacmin değişkenlik göstermesiyle oluşan işsizlik türüdür. Mağazalarda yaz sezonlarında ve bayramlar öncesinde işe alınan kimseler ile yaz dönemlerinde sahillerde ve otellerde işe alınan kimseler konjonktürel işsizliğe örnek verilebilir.

Friksiyonel (Geçici, Arizi İşsizlik): Emek gücünün işyeri ve meslek değişimlerine bağlı olarak ortaya çıkan işsizlik türüdür. Kişisel beklentiler ve hedefler her bireye göre farklılık göstereceğinden ekonomik önlem ve politikalar ile friksiyonel işsizlik yok edilemez. Mezuniyetleri sonrası iş arama sürecinde olan kimseler de bu işsizlik sınıfına dahil edilirler.

Mevsimsel İşsizlik: İş gücünün mevsimsel faktörler göz önüne alınarak maruz kaldığı işsizlik türüdür. Geçici olması yönüyle friksiyonel işsizliğe benzemekle birlikte özellikle yaz dönemlerinde hızlanan inşaat sektöründe çalışanlar ya da Karadeniz bölgesindeki çay toplama faaliyetlerinde yer alan kimseler mevsimsel işsizliğe örnek verilebilir.

Teknolojik İşsizlik: Emek yoğun üretim tekniklerinden uzaklaşarak sermaye yoğun kaynakların kullanılmaya başlanması ile oluşan işsizlik türüdür. Robotik alet ve cihazların gelişimi ile bankacılık ve finans sektöründeki çalışanlar ile ağır sanayi isteyen sektör çalışanlarının dijital platformların geliştirilmesine  bağlı olarak karşılaştıkları durumlar teknolojik işsizliğe örnek verilebilir.

Yapısal (Strüktürel) İşsizlik: İş gücünün coğrafik, demografik ve niteliksel özelliklerinin talepteki dalgalanmalara ve teknolojideki değişimlere bağlı olarak karşılaşılan işsizlik türüdür. Ekonomik etkileri diğer saydıklarımıza kıyasen çok daha derin ve yıkıcıdır diyebilirim.

Doğal İşsizlik:Emek Piyasaları dahil olmak üzere bütün piyasalarda denge sağlanmasına rağmen görülen işsizlik türüdür. Dengeye rağmen görülen bu işsizlik para ve maliye politikaları ile de giderilmesi güçtür. İlk kez 1960 senesinde Parasalcı İktisadi görüşün (Monetarist İktisat Okulu) öncüsü Milton Friedman tarafından kullanılmıştır. Doğal işsizlik, aynı zamanda Yapısal İşsizlik ile Friksiyonel İşsizliğin toplamından meydana gelir.

Gizli İşsizlik:İstihdam edilmekte olduğu halde üretime katkısı (marjinal verimi , marjinal ürünü) diğer bir ifade ile üretime olan katma değeri sıfır olan iş gücünün oluşturduğu işsizlik türüdür. Özellikle ülkemizde belediyecilik faaliyetinde görülmektedir. Kurumlarda fotokopi çeken memura sıkılmaması için eşlik eden kimseler, Kepçe operatörünü izleyen işçiler, kanalizasyon temizliklerini yapan personelin başında ayakta çay ve sigara keyfi yapan diğer işçiler ve buna benzer yüzlerce sayabileceğim kişiler de doğal işsizliğe örnek verilebilir.

Faydalı olması temennisiyle…

Emre KAYAALP