Kıymetli Dostlar,
Devletler kimi zaman iktisadi amaçlı kimi zaman mali amaçlı kimi zaman da sosyal amaçlı harcamalar yapabilir. Bu devletlerin devlet tüzel kişiliğini haiz olmasının ve aynı zamanda paternalist (babacan devlet) devlet ilkesinin doğal neticesidir. Naçizane anlatmak istediğim meseleye geçmeden evvel birkaç ay önce kulak misafiri olduğum (ne oldu ne bitti dinlersin sonra da kulak misafiri olursun bu da ayrı bir konu öyle değil mi 🙂 ) bir anımdan bahsetmek istiyorum. İhtiyar bir amca seyahat ettiğimiz otobüste, Ankara’da büyük şehir belediyesi sınırları dışında kalan ancak kıymetli olan yaklaşık iki dönümlük arsasının Mamak Belediyesi tarafından el konulduğunu, karşılığında ise cüz’i bir miktar ödeme teklif edildiğini; kabul etmeyince de Belediye tarafından ücra bir yerden bir arsa vermeyi teklif ettiğinden bahsetmekteydi. Konuşma uzun ve hararetliydi takdir edersiniz ki. Otobüsten inmeye yeltendiğinde ihtiyar amcanın ağzından son olarak şunları duydum; “Çaresiz kabul ettim, şu anki arsam nerede hiçbir fikrim yok.” İşte devletler yapacağı yer altı veyahut yer üstü yatırımları için gerek hazine elindeki gerekse özel mülkiyetteki taşınmazların tamamını ya da bir kısmını kamu gücünü kullanarak kamusal fayda ihdas eder. Değerli dostlar, bugünkü konumuz anlaşılacağı üzere kamulaştırma esasları nelerdir, ne gibi haklara ve borçlara sahibiz kimler kamulaştırma yapabilir, naçizane bunları paylaşmak istiyorum.
Kamulaştırma, devlet ve diğer kamu tüzel kişileri tarafından yapılabilir. Kamulaştırmada az evvel de belirttiğim gibi Kamusal Fayda esastır. Kamulaştırma yalnızca özel mülkiyette bulunan taşınmazlar için uygulama alanı bulur. Kamulaştırma kural olarak taşınmaz malın değeri ne ise onun peşinen ödenmesi suretiyle yapılabilir. Bunu anayasa ifade ediyor arkadaşlar ben söylemiyorum. Diyelim ki Ankara Çankaya’da arsalar metresi 2000 TL’den satılmakta. Çankaya Belediyesi de Park ve Doğal Yaşamı Güzelleştirme konulu bir proje kapsamında taşınmazınızı kullanmak istiyor. Amaç az evvel belirttiğim gibi kamusal fayda olabilir ancak emsal değer 2000 TL ise bu durum gerek takdir komisyonlarınca gerekse bilirkişilerce tasdik edilir ve malik eğer rıza gösterirse toplam meblağ peşin ödenerek kamulaştırma yapılabilir, aksi takdirde zaten malikin dava hakkı saklıdır.
Kıymetli Dostlar, anayasamızda bir kural varsa emin olunuz ki istisnaları da vardır. Aşağıda belirteceğim konularda bizzat Bakanlar Kurulunun izni aranır ve ödemeler taksitli şekilde de yapılabilir.
- Tarım Reformunun Uygulanması
- Büyük Enerji ve Sulama Projeleri
- İskan projelerinin gerçekleştirilmesi
- Yeni Ormanların Yetiştirilmesi
- Kıyıların Korunması ve Turizmin Geliştirilmesi niyetiyle istimlak edilen malların bedelleri taksitler halinde ödenebilir. Taksitler eşit miktarda olmalıdır ve taksitlendirme süresi 5 yılı aşamaz. (2001 Any. Değ.) Taksitlendirme yapılması durumunda bu taksitlere kamu alacağı için öngörülen en yüksek faiz uygulanacaktır.
Peki kimler istimlak konusunda yetkilidir bir de buna bakalım;
- Köy yararına kamulaştırmada Köy İhtiyar Heyeti
- Belediye yararına kamulaştırmada Belediye Encümeni
- İl Özel İdaresi yararına kamulaştırmada İl encümeni
- Üniversitelerde Yönetim Kurulları
- Birden çok ili kapsayan projelerde Bakanlar Kurulu
- Ayrı illerde ancak birden fazla kamu tüzel kişisini ilgilendiren hususlarda Bakanlar Kurulu
- Bir il sınırındaki ya da ilçe sınırındaki durumlarda sırasıyla İl İdare Kurulu ve İlçe İdare Kurulu yetkilidir.
Sevgili Dostlar, kamusal yararı gözeten ve ilgili taşınmazın mutlak surette istimlak edilmesi gerektiğini düşünen idare satın alma usulünde başarısız olmuşsa yani maliki taşınmazın satışı konusunda ikna edememişse bütün bilgi ve belgeleriyle taşınmazın bulunduğu yer Asliye Hukuk Mahkemesine bedelin tespiti ve taşınmazın idare namına tescilini talep eder. Mahkeme en geç 30 gün içinde taşınmaz malikine duruşma gününü ve detaylarını tebliğ eder. Tebliğ ile birlikte malik de kamulaştırmanın iptali davasını İdari Yargı da açabilir. Bu süre de yine 30 gündür. Şayet İdare Mahkemesi istimlak kararını iptal ederse Asliye Hukuk Mahkemesi de idarenin tescil talebini reddeder. Ancak iptal istemi idare mahkemesi tarafından ret olunursa Asliye Hukuk Mahkemesi taşınmazın idare namına ve hesabına tescilini uygun görür. Artık bu durumda hukuka uygunluk karinesinden istifade eden kamulaştırma esasları idare lehine sonuç doğurur.
Eski malik bir hususta malının tekrar sahibi olabilir ,biraz da bunu konuşup bu bahsi sonlandıralım arkadaşlar. Kamulaştırılan mal kamulaştırma bedelinin kesinleşmesinden itibaren 5 yıllık sürenin dolması gerekir ve bu sürede zarfında kamu faydasına ve devrin amacına uygun olarak herhangi bir yatırım ya da projenin tesis edilmemiş olması gerekir. Böyle bir durumda taşınmaz eski maliki ya da mirasçıları tahsil ettikleri istimlak bedelini işleyen bütün kanuni faiziyle birlikte idareye ödemesi gerekir. Malikin bu hakkını, bu hakkın doğumundan itibaren 1 yıl içinde kullanması gerekir. Taksitle ödeme imkanının mümkün olduğu hususlarda ise geri alma hakkı eski maliklere tanınmamıştır.
Faydalı olması temennisiyle.
Emre KAYAALP