İnsanoğlu zaman ve mekan olarak belli alanlara sınırlı kalsa da istek ve ihtiyaçlarının sınırı yoktur. Tarih sahnesinde geçmişten günümüze yaşanan her şey insanların ihtiyaç ve isteklerinin bitmek tükenmeyen bir şekilde devam etmesinden olmuştur.

İnsanoğlu sahip olduklarının hep bir fazlasını istemiş ve bunun kavgasını vermiştir. İşte bu durum bugün öyle bir noktaya gelmiştir ki insana dünya yetmemiş; yeni bir dünya bulmanın derdine düşmüştür. Tabii ki bu durumda en önemli etken insanın merak ve keşif duygusudur fakat bir nokta da insanın dünyaya yetmemesi ve dünya dışında farklı yerler bulma ve orada yaşayabilme isteği de yatmaktadır. Hatta bazı şirketler aydan arazi satışına bile başlamıştır!

İşte bugün size Asgardia’dan bahsetmek istiyorum. Asgardia, bir uzay ülkesi projesidir. Proje 2016 yılı sonu ve 2017 yılı başından itibaren ortaya atılan ve NASA tarafından organize edilen bir projedir.

Öncelikle Asgardia ismini İskandinav mitolojisinde tanrı Odin’in diyarı olan Asgard şehrinden alır. Bu mitolojide Asgard gökyüzünde Tanrıların ülkesinde bir şehirdir. İsmini mitolojiden alır. Asgardia ile dünyanın yörüngesine kurulacak bir uzay istasyonunda 100 bin insanın yaşaması amaçlanıyor. Bu uzay istasyonu ile yeryüzünü uzaydan gelebilecek bir çok tehdide karşı korumak amaçlanıyor. Asgardia’nın resmi sitesinde bu projenin amacı üç temel üzerine oturtuluyor.

1. Asgardia’nın amacı uzayda barıştır. Dünyada yaşadığımız savaşların ve çatışmaların uzaya taşınmasını önlemektir.

2. Asgardia dünya politikası ile ilgilenmez. Oluşturulacak uzay kanunlarının dünya kanunlarına benzemesini önlemek ve daha barışçıl bir ortam sunulmasıdır.

3. Asgardia üç kelime üzerine ortaya konmaktadır. Bunlar barış, erişim ve korumadır. Bu yüzden ilk amaç barış ortamı olması ve dünyanın uzaydan gelecek sorunlara karşı korunmasıdır. Bu sorunlar güneş patlamaları ve meteor düşmeleri gibi sorunlar dışında bizim sebep olduğumuz iklim değişikliği sorunlarıdır. Bununla birlikte uzayda askeri olmayan herkese açık ve bilimsel bir veri tabanı oluşturmak düşüncesi vardır.

Bu oluşum ilk nüvesi olarak 12 Ekim 2016’da uzay ulusunun kuruluşu İgor Ashurbeyli tarafından dünyaya duyuruldu. Daha sonra internet ortamında bu ülkeye vatandaşlıklar alınmaya başlandı. İlk olarak on sekiz yaşından büyükler için vatandaşlıklar alınmaya başlandı sonra da on sekiz yaşından küçükler için vatandaşlıklar alınmaya başlandı.

Asgardia’nın hükümet organizasyonu ve bakanlıklar da oluşturulduktan sonra İgor Ashurbeyli ülkenin ilk devlet başkanı seçildi. Kendisi ilk ulusa sesleniş metnini açıkladı. Daha sonra da bayrak yarışması oylamaya açıldı.

İgor Ashurbeyli, ikinci ulusa sesleniş konuşmasını yaptıktan sonra Birleşmiş Milletler görüşmelerine başladı ancak; kurulan uzay ülkesi şuan Birleşmiş Milletlere üye değildir. Yani Birleşmiş Milletler ve üye ülkeler açısından ülke olarak kabul edilmiş değildir. Fakat bu uzay ülkesi için başvurular artarak devam etmekte ve Türkiye’den de Asgardia için vatandaşlık başvurusu yapanlar bulunmaktadır.

İnsanlık uzaya taşınacak mı derseniz? Bu ilk anda olumlu gibi görünmüyor. Proje, uzaya uydu fırlatma ve insanları uzay ulusu olarak birleştirme fikri çerçevesinde şekilleniyor. Fakat şu aşamada herkesi uzaya taşımak mümkün görünmüyor. Bu yüzden belki internet üzerinden Asgardialı olabilirsiniz ama uzaya taşınmak o kadar kolay olmayabilir.

Asgardia resmi olarak ülke statüsüne kavuşmadığı için internetten yaptığınız başvurular sizi topluluğun üyesi yapar. Ama vatandaşı olmuş sayılmazsınız. Ülke resmi olarak kabul edilirse vatandaşlık prosedürleri açıklanacaktır. Vatandaş olursanız daha sonra size ait bir pasaport oluşturulacaktır. Yani kurulan bu ülkenin Birleşmiş Milletler nezdinde resmiyete kavuşmasını beklemek zorundasınız.

Asgardia yeni bir ulus yaratma projesidir ve kanunları henüz yazılmamıştır. Devlet Başkanı seçilmiştir fakat devlet organizasyonu henüz tam olarak tamamlanmamıştır. Aynı zamanda resmi bir dini de yoktur. Fakat bütün inançlara saygı ve herkesin kendi dinini yaşaması prensibi bulunmaktadır. Bu yüzden kimsenin inancına karşı durulmayacak ve herkes istediği inancı yaşamakta özgür olacaktır.

Son olarak şunu söylemek istiyorum. Bu fikir belki de dünyada doymayan istekleri bitmeyen insanın aslında şimdiye kadar olan çatışmalar ve savaşlardan sıyrılma ve huzur arama çabasının yansımasıdır. Yaşadığımız dünya aslında tüm insanlığa yeter ama o kadar hor kullandık ki onu ondan kaçıp yeni yerler keşfetme ve huzur bulma arzusu içerisindeyiz. Fakat biz ister uzaya gidelim ister başka gezegene taşınalım Allah bu dünyayı kendi sanatını göstermek için yaratmış; bu sanatın değerini bilmeli ve uzayda aradığımız gerçek barışı dünya üzerinde hakim kılma gayreti içerisinde olmalıyız. İnsanlık dini, ırkı, soyu ne olursa olsun bütün insanları kapsayan bir bütündür. Bu yüzden bu bütünlük ilelebet barış ve huzurla korunmalıdır…

Mesut BULDU