Liyakata göre iş, tüm iş kurumlarında geçerli olmalıdır. İşe alımlarda olması gereken insanların bilgi ve becerilerine göre işe yerleştirmeleri olmalıdır. İnsanların hobilerine, engel durumlarına, en önemlisi eğitim seviyelerine bakılmalıdır. Eğitim seviyelerindeki eksiklikler eğitimlerle tamamlandıktan sonra işe yerleştirmeler olmalıdır.
İş eğitiminde çalışan kişinin aldığı eğitim, yaptığı işle uyum içerisinde olmalıdır. Kişinin deneyimleri, yapacağı işlere dayanak oluşturarak kolaylıklar sağlamalıdır. Kişi yapacağı işin bilgi birikimine ve yapacağı işin becerisine sahip olmalıdır. Kişi daima yapacağı işlerle ilgili yeni bilgilere açık ve hazır olmalıdır. Kişi çalıştığı durumların dışına çıkarak kendisini yenileyebilmelidir. Çalışan kişi işine gösterdiği performansına göre hak ettiği ücreti almalıdır. Aynı işi yapan kişiler aynı ücreti almalıdır. Eşit işe eşit ücret olmalıdır.
Kişinin tutum ve davranışları çalıştığı kurumun kültürüne uygun olmalıdır. Düşünce biçimi çalıştığı kurumsal kültürün gereksinimleriyle asla çatışma içerisinde olmamalıdır. Kişiler kendi siyasi görüş ve düşüncelerini yaptıkları işe yansıtmamalıdır. Çalıştığı kurumda objektif hareket etmelidir. Çalışan kişi yaptığı işi ifade edebilecek derecede iletişim bilgisine sahip olmalıdır. Kişi çalıştığı kurumda kendi kişisel menfaatleri yerine daima iş yerinin menfaatlerini önde tutmalıdır. İş yerinde duygularıyla değil mantığıyla hareket etmelidir. Özel sorunlarını işe yansıtmamalıdır.
Kurumlardaki tüm görevlendirmeler liyakata göre yapılmalıdır. Başka kıstaslara göre yapılan görevlendirmeler kurumun rekabet gücünü zayıflatır. Spesifik yetenekler isteyen bir işletmeyse iflas eder. Okulsa, öğrencileri yıllarca çabalamalarına rağmen istedikleri başarıları elde edemez ve öğrencilerin eğitim hayatına mutlaka olumsuz etki eder.
Çalışılan kurumlarda liyakatin esas alınmadığını gören kişiler, liyakat dışındaki yolları izlemeye başlarlar. Liyakat dışındaki yolları izleyen kişiler de yeterince verimli çalışamazlar iş yerinde disiplinsizlik ve düzensizlik oluşur. Kişiler liyakatsız çalışa çalışa yaptıkları işlerin özünden uzaklaşır ve yaptıkları işin, yapmaları gereken asıl işle hiçbir manası kalmaz. Böyle olunca da işi yapan kişi işine yapancılaşırken, aynı zamanda verimsizleşir ve sağlıksız bir iş ortamı meydana gelir. Yetenekleri körelen, bilgilerini unutan kişilerin psikolojileri bozularak depresyona girmeleri de kaçınılmaz olur.
Bedriye Arık ÇAMBEL