Tarihin en büyük istilalarından biri olarak kabul edilen ve Avrupa’ya korku salan, Asya kıtasında dehşet saçan bu istilanın failleri nitekim Moğollardır. Cengiz Han’ın önderliğinde Türk ve Bozkır kültürüyle harmanlanarak ve Türk destanlarının Moğollaştırılıp örnek alındığı büyük bir medeniyet kurulmuş ve Çin’den Hindistan’a, Orta Asya’dan Afrika sınırına ve Balkan obalarına kadar etkisini göstermiştir.

Moğol istilası yaklaşık 90 yıl sürmüş, Cengiz Han’ın ölümünün ardından imparatorluğun oğulları arasında paylaştırılmasıyla etkisi azalmıştır. Taht kavgaları ve civar devletlerinin hâkimiyet kurmasıyla da tamamen son bulmuştur. 90 yıllık istila döneminde adeta taş üstünde taş, baş üstünde baş bırakmamışlardır. Kütüphaneler, kale ve tapınaklar, kent ve şehirler adeta kıyım yaparcasına yok edilmiştir. Küçük çaplı kültür, dil ve topluluklar tarih sahnesinden silinmiştir.

Moğol istilaları ve şiddetli baskılarından kaçmak zorunda kalan Türk boyları Anadolu’ya göç etmişlerdir. İyi tarafı da şudur ki, Anadolu’nun çok hızlı biçimde Türkleşmesine vesile olmuşlardır. Dönemin Anadolu hâkimleri Anadolu ve Büyük Selçuklu devleti uzun yıllar Moğollarla mücadele etmiş, neticede ise tükenmişlerdir. Siyasi birliğin bozulmasıyla da Beylikler dönemi başlamıştır.

Moğollar, Abbasileri yıkmış, Halifeliğin de Mısır’a taşınmasına neden olmuşlardır. İyi olarak nitelendirilecek bazı etkileri de olmuştur. Rusların devletleşmesini, yayılmasını ve güneye inmelerini çok uzun yıllar engellemişlerdir. Ticaretin şekillenmesini ve Çin’in büyümesini engellemişlerdir. Birçok göçebe toplumun da yerleşik hayata geçmesine sebep olmuşlardır.

Tarihte bilinen en etkin ve büyük Moğol istilaları; Çin İstilası, Orta Asya İstilası, Rusya İstilası, Anadolu İstilası, Mezopotamya – İran – Suriye İstilası, Hindistan İstilası ve Kafkasya İstilalarıdır.

Moğolların en fazla zarar verdiği toplumlar Türk ve Müslümanlardır. İstila ve baskılar, katliam ve yıkımlar yüzünden Türk – İslam kültürü adeta heba olmuş, ilim ve kültürel gelişme son bulmuştur. İslam dünyası kendi kabuğuna çekilmiş, içlerinde ilerleyen dönemlerde fıkıhsal ayrımlar baş gösterecektir. Büyük medeniyet ve kültür miraslarıyla donatılmış Bağdat, Maverannehir gibi yörelerde inanılmaz bir yıkım uygulamış, gerek dönemin, gerekse eski çağın kalıntı ve uygarlığını yok etmişlerdir.

İstila edilen yerlerde insanların büyük çoğunluğu katledilmiş, cami, tapınak, kütüphane ve yapılar tahrip edilmiştir. Kentler yakılıp, yıkılmıştır. Öyle ki, istila ve katliamla neticelenen işgalden sonra günlerce ırmaktan kan ve mürekkep akmıştır. Tüm dünyaya kültür, sanat, edebiyat ve ilim alanında katkı sağlayan, şahlanmış Bağdat kenti, o dönemden sonra asla eski halini alamadı ve kentle beraber İslam ilim, kültür ve camiası da kendi kabuğuna çekildi. Merkezi idare yok oldu. Sonraki dönemlerde yer yer farklı fikirler ve sorulara farklı fikirler beyan edilerek, mezheplerin artması, hakikatten uzaklaşılması görülmeye başlandı. İnsanlık tarihinin en büyük kütüphane ve ilim kaynağı acımasızca yok edilmişti.

Moğol istilası yüzünden Türk ve Müslüman nüfusunda ciddi oranda azalma olmuş, ehli ve bilge kişiler yok edilmiştir. Birçok önemli birim ve kurum ehli olmayan kişilerin eline kalmıştır.

Mevlüt TAPAN