Osmanlı imparatorluğunun 20. Yüzyılda dağılmasıyla ortaya atılan düşünce akımları İslamcılık, Türkçülük, Batıcılık ve Osmanlıcılıktır.
Milli Edebiyat
Millete ait olan ve kaynağını, özünü milletten alan, milletin özelliklerini yansıtan edebiyata milli edebiyat denilir.
Bu kavram daha çok 1921 ila 1923 yılları arası dönemi kapsar.
Milli edebiyatta dönemin fikir akımları etkin olmuştur. Önemli akımlar:
- Osmanlıcılık
- Türkçülük
- İslamcılık
- Batıcılık
Bu akımlar, devletin bütünlüğünü ve konumunu korumak amacıyla ortaya çıkmıştır. Siyasî özelliklerinin yanında edebiyat ve sanat alanlarında da etkili olmuş ve gelişim göstermiştir.
Osmanlıcılık ile batıcılık çok fazla yayılma olanağı bulamamış, Türkçülük ekimi ise hem milli edebiyatta hem de sonraki yıllarda kurulan cumhuriyet rejiminde bir nebze etkili olmuştur.
- Osmanlıcılık: Osmanlı devletinin siyasi birliğini sürdürmek amacıyla ortaya çıkmıştır. Osmanlı topraklarında, Osmanlı sınırları içinde yaşayan her ulusu, her bireyi Osmanlı vatandaşı algısıyla dil, din, ulus, ırk vb. Ayrım gözetmeksizin eşit kabul eden görüştür. Osmanlıcılık düşünce akımına göre devletin bütünlüğü önemlidir ve ırk, din, dil vb. Farkı gözetilmemektedir. Bu başarılı olursa Osmanlı devleti ayakta kalabilir. II. Meşrutiyet ilanında hâkim olan düşünce, balkan savaşlarının mağlubiyeti ve bazı balkanlardaki azınlıkların ayaklanarak bağımsızlıklarını olan etmesi neticesinde son bulmuş, etkisini yitirmiştir. Akabinde ise Türkçülük düşüncesi ağırlık kazanmıştır.
- İslamcılık: yine Osmanlı devletinin bütünlüğünü korumak amacıyla 19. Yüzyıl yarılarında ortaya çıkmış akımdır. Ilk olarak siyasî, akabinde ise edebiyat ve sanatla beraber düşünürler tarafından benimsenmiştir. Irk, dil ve statü ayrımı yapılmadan tüm Müslümanları birleştirmeyi ve kalkındırarak Hıristiyan dünyasına karşı denge sağlamayı amaçlar. Osmanlıda Türk olmayan diğer Müslümanlarla birlikte hareket edilmesi gerektiği savunulmuştur. II. Abdülhamit tarafından da desteklenen akımdır. Büyük çabalara rağmen yeterli taraftar toplanmadığı için bazı siyasi olayların da etkisiyle etkinliğini kaybetmiştir. İslamcılık akımının temelinde toplumun temel direği İslam dinidir. Kişinin hangi ulus ve kabileye bağlı olduğu, hangi dili konuştuğu önem arz etmez. Müslüman olan herkes halife etrafında toplanmalıdır. İslamcılık fikir düşünürleri, bayi uygarlığının Osmanlı ve Müslüman toplumlarından ileri olduğunu kabul etmiş ve bilimle teknoloji gibi alanların batıdan alınmasını savunmuşlardır. Ancak batının ahlak ve maneviyat açısından çok geri ve zayıf olduğunu belirtip, batı taklitçiliğine karşı çıkmışlardır.
- Batıcılık: Tanzimat fermanıyla devleti kurtarmak ve modernleşmek için ortaya çıkmış akımdır. Temelini Tanzimat öncesi ıslahatlardan alan düşünce akımıdır. Batıcılık düşünce akımının öncüleri meşrutiyet sonrası yönetim dışında kalan jön Türklerdir. Jön Türkler, batının sanat, felsefe ve edebiyat yapısına uygun bir devlet anlayışını benimsemişlerdir. Devletin sadece siyasi değil, sosyal, kültürel ve ekonomik anlamda da batıyı örnek alması gerektiği savunulur. Fikirler “içtihat ” adlı dergide dinlendirilir. İlk olarak askeri alanda başlamış, sonrasında devletin diğer alanlarında etkili olmuştur. Cumhuriyetin ilk temellerinin atıldığı düşünce akımıdır.
- Türkçülük: İslamcılık ve Osmanlıcılık fikri taraftar bulamayınca devleti ve ulusu kurtarma amacıyla ortaya çıkmıştır. Türkçülük fikir akımına göre devlet, ancak dil, kültür, ulus, soy ve ülkü birliğine dayanırsa ayakta durabilir. Bu akim edebiyat ve tarih alanındaki çalışmalarla başlayıp canlanmış, akabinde siyasi olarak etkin olmuştur. İlk çalışmalar Tanzimat dönemi yapılmıştı. Cumhuriyet ilk başında çok etkin olamasa da akabinde muazzam bir taraftar bulmuş ve etkili olmuştur. Türkçülük akımı dernek ve dergilerle daha da yaygın hal almıştır. Türkçülük düşüncesi ve akımı sadece Osmanlı himayesindeki değil, aynı zamanda dışındaki tüm Türkî ulus ve boyları kapsamaktadır. Osmanlı Devletinin hızla toprak kaybettiği, Batı karşısındaki mağlubiyetlerinin ardı arkası kesilmeyen dönemde bağımsızlığını ilan eden Yunan, ayaklanan Ermeni ve Sırp uluslarına karşın en hızlı etki gösteren ve taraftar toplayan akım Türkçülük akımıdır ki, Fransız İhtilalı’ndan sonra en etkin düşünce akımı olan milliyetçilik akımının etkisiyle gelişmiştir. Cumhuriyet’ten önce ve Cumhuriyet sürecinde çoğunlukla edebiyat alanında büyük etkin olmuştur. Cumhuriyetten bir zaman sonra Türkçülük akımı Türkiye Cumhuriyeti tarihinde etkin olmuştur.
Mevlüt Baki TAPAN