İlk insanla beraber süregelen inanç sistemi ve din kavramı, günümüze kadar uzanmıştir. Bazen bir düşünce, bazen bir felsefe insanların inanç sistemini etkilemiş ve oluşturmuştur. Gelişim ve yaygınlaşmasıyla da din halini almıştır.

Dinler, 3 ayrı bölümde listenebilir; Semavi Dinler, Felsefi Dinler ve İlkel İnanca Dayalı Dinler.

Semavi Dinler: Tevhid inancını esas alan, kutsal kitabı ve öğretileri olan, Allah tarafından gönderilmiş dinlerdir. Bütün bu dinler ilk halinde tek emri benimsemesine rağmen zaman içinde muhalif bir hal almış ve insanlar tarafından değiştirilmiştir. İlk semavi din, Hz. Adem’e gönderilen 10 suhufluk emirlerin bütünüdür. Sonrasında ise her peygambere ayrı bir kitap gönderilerek ilahi emirler aktarılmıştır. Günümüze ulaşan 4 kutsal kitap ve 3 de din vardır. En eskisi Musevilik olup, sonrasında Hristiyanlık ve en son olarak da Müslümanlık gelmektedir. 

Musevilik, Tanah (Tevrat) adlı kitapta başlayıp, sonrdan Temud adlı kitap ve diğer kutsal metinlerin kapsamlı biçimde yorumlanmasıyla oluşturulduğu dindir. İbadethanelerine Sinegog denilir. Günümüzde ise iki ayrı kısma ayrılmış durumda inancı yaşanmaktadır.

Hristiyanlık, Hz.İsa (as)’ın tebliği ile gelmiş ilahi bir dindir. Baba, Oğul ve Kutsal Ruh üçlemesi bulunmaktadır. İbadethanelerine Kilise denilmektedir.

İslamiyet, son ilahi dindir ve Kur’an-ı Kerim kutsal kitabıdır. Tek tanrı inancı hakimdir ve hem dünya, hem de ahiret inancında denge söz konusudur.

Felsefi Dinler: Hinduizm, Budizm ve Sihizm gibi dinler felsefi unsura göre inanç sisteminin geliştirildiği dinlerdir. Genellikle Hindistan ve çevresinde gelişim göstermiştir. En eski dönemlerden Anadolu, Antik Yunan, Mısır gibi bölgelerde pek görülmemiştir.

İlkel İnanca Dayalı Dinler: Eski medeniyetlerin büyük bir kısmı tarafından benimsenmiş, günümüzde de hâlâ görülebilen dinlerdir. Hatta bazı ilahi ve felsefi dinleri de etkilediği görülmüştür. Mısır, Yunan, Anadolu ve Mezopotamya uygarlıkları tarafından benimsenmiş, gerçek manada büyük yankı uyandırmıştır. Mitolojinin de kökenlerini oluşturmuş ve ihtişamlı tapınaklar yapılmasına vesile olmuştur.

Bronz çağından orta çağ dönemine kadar Orta Asya’da islam öncesi birçok tapınak kalıntısına rastlanmıştır. Helen, Budizm, Hinduizm, Hristiyanlık, Maniheizm ve Şamanizm gibi inançlara ait tapınaklar inşa edilmiştir. Yerel veya farklı türde mimari özellikler taşıyan bu tapınakların mimari, sanat ve dini ritüellerinde İran, Mezopotamya, Anadolu, Yunan ve Hint inançlarının etkileri görülmektedir.

Arkeolojik bulgulara göre ilk Orta Asya tapınakları Bronz Çağı’nda 2. Binden kalmadır. Bilinen bazı tapınaklar; Gonur Tepe, Togolok, Margiana’daki Fig adlı Tapınaktır. Ayrıca Baktriana bölgesende ateş tapınakları görülmektedir. Büyük İskender ile başlayan Helenistik kültürün etkileri görülmeya başlar. Öyle ki, döneminde ateş tapınaklarıyla beraber Helenistik tapınaklar da inşa edilmiştir. Bölgenin Göktürk ve Arap hakimiyetine girmesiyle islamın etkileri görülmeye başlamıştır. Tapınaklarla beraber Kiliseler ve sonrasında Camiler inşa edilmeye başlanmıştır. Ayrıca bahsi geçen tapınakların haricinde Manastır mödelinde Budist Tapınakları da görülmüştür. 

Mevlüt TAPAN