Sosyoloji, Türkçemizde “Toplumbilim” olarak karşılık bulmaktadır. Fransızca kökenli bu sözcük, günümüzün en önemli bilimlerinden birini ifade etmektedir. Sosyoloji, insanın, toplum yaşamının, insan gruplarıyla toplumların bilimsel olarak incelenmesi demektir. Fakat tek bir cümlede basite indirgemek hata olup, sosyoloji kavramını anlatmak için yeterli değildir. Bunun için yüzlerce kitap, binlerce makale kaleme alınmaktadır.
Sosyoloji Bölümü, toplumsal davranış, olay ve olguların her yönüyle incelendiği, toplumsal kurumların köken ve gelişmelerini, işlev ve birbirleriyle olan ilişkilerini konu edinmekte ve bu alanda eğitim-öğretim sunan, araştırmalar yapan bölümdür. Bu bölüm mezunları, Sosyolog unvanıyla görev yapmaktadır. Sosyologlar, aile, suçluluk, endüstri ve tarım sorunları, nüfus bilimi, sosyal çevrebilim ve siyaset hukuk sosyolojisi gibi alanlarda uzmanlık kazanabilmektedirler. Türkiye koşullarında sosyologlar üniversitelerin Sosyoloji bölümlerinde öğretim üyesi olarak görev yapabilmektedir.
Sosyoloji Bölümünün Amacı
Bu bölüm programının amacı toplumsal kurum ve bunların kökeni, gelişmesi, işlev ve birbirleriyle olan ilişkileri üzerine çalışmalar yapabilecek uzman elemanlar ve araştırmacı akademik uzmanlar yetiştirmektir. Ayrıca kendi bünyesinde sosyoloji alanına dair önemli araştırma ve çalışmalar yapmaktır.
Sosyoloji Bölümünde Okutulan Başlıca Dersler
Sosyoloji Bölümünde genel sosyoloji ve yöntembilim ile kurumlar sosyolojisi, uygulamalı sosyoloji dersleri başta olmak üzere sosyoloji tarihi, sosyal değişme, psikoloji ve felsefe, köy sosyolojisi gibi dersler okutulmaktadır. Ayrıca hukuk, bilgisayar, ekonomi, istatistik ve yöntembilim dersleri de önemli yer tutar.
Sosyoloji Bölümü Okumak ve Bu Alanda Görev Yapmak İçin Gerekli Nitelikler
Sosyoloji alanında görev yapacak kimselerin iyi bir gözlem ve araştırma yeteneğine sahip olması gerekir. Ayrıca verileri çok iyi yorumlayabilmesi, soyut ve analitik düşünme, düşüncelerini söz ve yazıyla en iyi şekilde ifade edebilmesi gerekmektedir. Sosyoloji bölümüne girmek, bu alanda çalışmak isteyen bireylerin sosyoloji alanıyla beraber Türkçe, Tarih, Coğrafya, Psikoloji ve Felsefe alanlarına da ağırlıklı ilgi göstermesi ve bu alanlarda da yeterli olması gerekir. Bunun da ötesinde birçok sosyal bilim ve sosyolojik yöntemlerin uygulanabilmesi için matematik bilgisi ve yeteneği de gerekmektedir. Bu sebepledir ki sosyoloji alanında kendisini yetiştirmek, çalışmak ve gelişim göstermek isteyen kişilerin matematiğe de önem vermesi adeta zorunluluk teşkil eder.
Sosyoloji Bölümü Mezunlarının Unvan ve İşleri
Sosyoloji Bölümünden mezun olan bireyler, “Sosyolog” unvanıyla göreve başlarlar. Toplumda, grup yaşantısından kaynaklı ortaya çıkan sosyal ilişkileri, tarihsel belgeleri inceler ve gözlem – görüşme gibi yöntemlerle sahada araştırmalar yaparlar. Ortaya sorunları çıkarıp, tespit etmeye çalışırlar. Eğitimciler, yasa belirleyici ve koyucular ile planlama uzmanları için toplum yapısına dair bilgi-veri toplar, bunları en uygun yöntemlerle yorumlarlar. Sosyologlar, aile, nüfusbilim, endüstri ve gıda sorunları, suçluluk, siyaset ve hukuk sosyolojisi veya sosyal çevrebilim gibi farklı sosyoloji alanlarında uzmanlık kazanabilmektedir.
Sosyoloji Bölümü Çalışma Alanları
Türkiye eğitim ve iş koşullarına göre günümüzde sosyologlar, üniversitenin ilgili bölümlerinde öğretim görevlisi ve ya bazı kurumlarda farklı statülerde görev yapmaktadır. Üniversiteler haricinde görev yapabilecekleri alanlar şunlardır;
- TRT ve Kamu İktisadi Kuruluşları (Uzman, Danışman ve Araştırmacı Statüsü),
- DPT,
- Bayındırlık ve İskân Bakanlığı,
- Orman, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı vb.
Türkiye gibi çok hızlı toplumsal değişim ve gelişim süreci içerisindeki ülkelerde sosyologlara ciddi gereksinim duyulmaktadır. Sosyologların önemi her geçen gün daha da artmaktadır.
Sosyoloji bölümü mezunları, felsefe ve psikoloji alanında yeterli eğitimi ve ilaveten öğretmenlik sertifikalarını aldıklarında orta dereceli eğitim kurumlarında ve okullarda öğretmen olarak görev yapabilmektedirler.
Sosyoloji Bölümünün Zorlukları
Bilindiği üzere toplum ve kültür yaşayan canlı bir sitem – mekanizmadır. Dolayısıyla bu husus sosyolojinin ebedi biçimde bitiş noktasının olmadığı manasına gelmektedir. Yaşama dair her alanın incelenmesi, bireyin özlüğünü her daim geliştirmesi gereken bir durum söz konusudur. Bu bilinç dâhilinde bu bölüm sürekli gelişimi, okuma ve yazma durumunun daimiliğini ön görmektedir.