Kazıbilimcileri Kudüs şehrinin M.Ö. önce 3500 yıllarına kadar dayandırırlar tarihini. Kudüs, üç semavi din için de kutsal sayılmaktadır ve büyük öneme sahiptir. Hz. Peygamberimiz Muhammet (SAV)’den rivayet edilen bir hadis-i şerife göre, Mescidi Aksa (Beytü’l Makdis / Kudüs) Kâbe-i Şeriften sonra yeryüzünde ibadet için inşa edilmiş ikinci evdir.
1. Kudüs şehrinin ilk sakinleri Arap asıllı Kenanlılar, sonrasında Asurlular, Babiller, Persler ve Makedonyalılardır. Sasaniler, Romalılar, Bizanslılar, Müslüman ve Türkle Kudüs’te hâkimiyet kurmuştur. Her uygarlık kendi dilinde Kudüs’e adlar vermiştir. Elbette ki birçok isme sahip olmasının hikmeti, bu beldenin manevi değere ve makama sahip olduğudur.
Tarihte bu beldede hâkim olan bütün ulusların koyduğu isimlerin hepsinde ortak mana; “Barış ve Kutsal” olmuştur. Lakin birçok dönem zulme uğramış, zalimlerin elinde masum kanının akıtıldığı bir belde olarak kalmıştır. Adeta barışa hep hasret kalmıştır.
Kudüs’ün Tarih Boyu İsimleri
Ursalim: Şehrin ilk sahipleri kuşkusuz Arap yarım adasından göçen Kenanlılardır ve bu ismi de onlar koymuştur. “Ur” Şehir, “Salim” ise barış anlamına gelmektedir. “Barış Şehri” olarak adlandırılmıştır.
Yerushalim ve Zion: İbranice kökenli isimdir. “Allah’ın Evi” manasında adlandırma yapılmıştır.
Jebus-Yebus: Hz. Davut (As) döneminden evvelki Kudüs’ün ismidir. Hz. Davut (as) ile ismi değiştirilmiştir.
Davut’un Şehri (City of David / David’s City): Hz. Davut döneminde “Davut’un Şehri” olarak adlandırılmıştır.
Hierosolyma: Eski Yunanlılarca verilmiş isimdir.
İlia veya Aelia Capitolina: Latince adlandırmasıdır.
Beth Makdeşa: Mukaddes Ev manasına gelen Aramice isimdir. Şehre eski zamanlarda verilmiş isimdir.
Beth ha-Mikdaş: Aramice ile aynı anlama gelen Mukaddes Av manasında İbranice karşılığıdır.
Beytül’ Makdis: Arapçada ise “Kutsanmış Ev” veya “Arınmış Ev” anlamında “Beytül Makdis” olarak isimlendirilmiştir. Hadislerde çoğunlukla bu isimle Kudüs anılmıştır. Şehirliler “Makdisi” olarak nitelendirilmektedir. Antepli, Erzurumlu, Maraşlı gibi “Kutsal Evli” manasında da Makdisi tabiri de Kudüs’te yaşayanlara verilmiştir.
Mescid-i Aksa: Kur’an-ı Kerimin İsra Suresinde zikredilen mübarek isimdir. “En uzak noktadaki mescit” anlamına gelmektedir.
Kudüs: Arı, kutsal, mukaddes ve temiz olma manasına gelen addır. Müslümanların fethinden sonra şehir bu isimle anılmaya başlanmıştır.
Kudüs-ü Şerif: Osmanlılar tarafından dönemin bölge hâkimi Türk-Arap devleti Memluklulardan şehir alındıktan sonra şehre “Şerif” sıfatı takılmış ve “Şerifli Kudüs” manasında kullanılmıştır.
El-Karye: Kur’an-ı Kerimin Bakara Suresi 58. Ayetinde geçen ve kasaba, köy anlamına gelen ismidir Kudüs’ün.
Arzu’l Mübareke: Enbiya Suresi 71. Ayette geçen “Arzu’l Mubarek” ifadesinden kastın Kudüs’ü de içine alan “Diyar-ı Şam” olduğu görüşü Müfessirlerce beyan edilmiştir.
Jerusalem: Batılılarca şehre verilen isimdir.
Zeytun: “Tin” suresinde geçen “Zeytun” kelimesinden de Kudüs şehri kastedildiği bazı müfessirlerce beyan edilmiştir.
El Kıble: İslam’ın ilk kıblesi olduğu için bu isim verilmiştir.
El Mihrab: Hz. Davut, Hz. Zekeriya ve Hz. Meryem’in mihrabı olduğu için bu isimle adlandırılmaktadır.
Mevlüt TAPAN