Yıllar önce bataklıkta yaşayan bir timsah varmış. Her zaman büyük bir timsah olmanın hayalini kurarmış. Fakat, yaşadığı bataklıkta kıtlık olmuş ve her geçen gün daha da zayıflamış ve mutsuz olmuş.
Yiyecek bulmak ve hayalini gerçekleştirmek için engin denizlere açıldı. Ama hava çok sıcaktı ve halen sahile varamamıştı. Küçük timsah hızla kurumaya başladı ve ümitsizce ölümünü bekledi.
Yerde kıvranan timsaha acıyıp merhamet göstere küçük bir çocuk, onu denize taşıdı. Timsah aniden yeniden doğmuş gibi silkindi. Minnettardı. Çocuğa ‘Hayatımı kurtardın, sana bunun karşılığında dilediğin şekilde yardım ederim. Lütfen beni çağır. Hizmetinde olacağım’ dedi.
Birkaç yıl sonra, Çocuk timsahı çağırdı. Timsah büyümüş ve güçlenmişti. ‘Timsah kardeş’ dedi çocuk, ‘Benim de bir rüyam var: Dünyayı gezmek’.
‘Sırtıma atla’ dedi, timsah, ‘Söyle bana nereye gitmek istiyorsun?’
‘Güneşi takip et’, dedi çocuk.
Timsah, Doğuya doğru yola çıktı ve yıllarca okyanusta seyahat ettiler. Fakat, bir gün timsah, çocuğa ‘Kardeşim, uzun zaman birlikte seyahat ettik, ama şimdi vakit saat geldi. Nezaketinin karşılığında, kendimi senin ve çocuklarının sonsuza kadar güneşin altında yaşayacağı güzel bir adaya çevireceğim.’
Artık büyük timsah ölmüştür ve onun tırtıklı sırtı dağlar ve Timor’un tepelerine dönüşmüştür.
Şimdilerde, Doğu Timor’un insanları okyanusta denize girdiklerinde şöyle derler ‘Beni yeme timsah, ben senin akrabanım’.
İşte görünüşte bir timsahı andıran, Güney Asya’da yer alan bu ada ülkesi, önce 1975’de Portekiz’den, daha sonra 2002’de Endonezya’dan bağımsızlığını kazanmıştır. Bu yönüyle, Doğu Timor, Milenyum’da bağımsızlığını kazanan iki ülkeden biridir (Diğeri Kosova, 2008). Ülkenin başkenti Dili ve ülkenin resmi para birimi Amerikan Doları’dır.
Ülkedeki insanlar hem Portekizce hem de Tetum dilini konuşurlar, Bu dil Cavaca ve Malayca’ya benziyor gibi görünse de aslında Aborjin diline daha yakındır. Zaten Doğu Timorlular, Antropolojik olarak Aborjinlerdir ve boyları kısadır. Ülkenin komşuları, Batı Timor (Endonezya’nın bir parçası) ve Avustralya’dır.
Ülkede 15 farklı etnik grup göze çarpar ve her bir grubun/kabilenin kendi dili vardır. Bunlar Atauru, Baikeno, Bekais, Bunak, Fataluku, Galoli, Habun, Idelaka, Kawaimina, Kemak, Makalero, Makasae, Makuva, Mambai ve Tokodede’dir. Ülkenin yüzde 96’sı Katolik Hristiyandır ve bu din onlara Portekizliler tarafından miras kalmıştır. Ülkenin asıl dini ise, Aborjinlerin de dini olan ‘Animizm (Ruhçuluk)’dir.
Ülkenin isminin ilginç bir Etimolojik geçmişi var. Timor, Timur kelimesinden türetilmiş ve Endonezyaca’da ‘Doğu’ anlamına geliyor. Doğal olarak ülkenin Portekizce’deki adı olan ‘Timor-Leste’, – Doğu doğu- manasına geliyor. Tetum dilinde ise Timor Lorosa’e ‘Doğan güneş’ demektir. Küçük bir ülke olmasına karşın Doğu Timor’da, Şiir, Resim ve Grafiti oldukça önemli bir yer tutmaktadır. Öyle ki, ülkenin başbakanı Xanana Gusmao aynı zamanda önemli bir şairdir.
Ülkede dans da oldukça popülerdir. Timor insanı dans etmeye bayılır. Ülke, yakın zamanda UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası listesine girmeyi başarmıştır. Bu ülkede en çok dikkat çeken şey ise üzerleri farklı renklerle boyanmış, Microlet denilen Minibüslerdir. Bu minibüsler, başkent Dili’de 1’den 12’ye kadar numaralanmış farklı güzergahlara yolcuları taşımaktadır.
Doğu Timorca’da sıkça kullanılan bazı kelimeler, bu ülkeye gitmek isteyen turistler için faydalı olacaktır:
Ksolok Bodik Mai: Hoşgeldiniz
Elo: Merhaba
Diak ka lai: Nasılsın?
Men dak narana: Benim adım……
Dader diak: Günaydın
Heppi: Güle güle
Sin/Lae/Kal: Evet/Hayır/Olabilir
Ita, bele ko’alia Tetun?: Tetum dilini konuşuyor musunuz?
Deskulpa!: Üzgünüm.
Ajuda! Yardım!
Obrigadu/Obrigada: Teşekkürler.
Furkan ARISOY