Kıymetli Dostlar,

Bugünkü yazıma geçmeden evvel bir şaşkınlığımı sizlerle paylaşmak isterim. Kayın hısımlığım hasebiyle yaklaşık bir yıldır tanıştığım ve ailecek görüştüğüm bir abimizin çocuğunun  işte birazdan anlatacağım mevzuat kapsamında evlat olarak edindiğini öğrendim, sonrasında bu konuya açıkçası ilgim de bir hayli arttı ve bu konuda aracılık eden Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün ilgili verilerinde gerek fonksiyonel durumlar gerekse sosyal ve psikolojik kazanımları desteklemek saikiyle çok ciddi taleplerin olduğunu söyleyebilirim. Artık konumuzdan dilimiz döndüğünce bahsedebiliriz.

Evlat Edinme Hususu 4271 sayılı  Türk Medeni Kanununa göre düzenlenmiştir. Küçükler (ilgili yasalara göre 18 yaşını doldurmayan herkes çocuk kabul edilir.) iki farklı şekilde evlat edinilebilir. Farklı olması karar merciinden kaynaklanmaz , ilgili yasaya göre her halde mahkeme kararı gereklidir.

-Kurumların koruması altındaki çocuklar evlat edinilmesi.

-Kişilerin kendi arasında anlaşarak talepte bulunması.

Hangi koşulda olursa olsun yasa, küçüğün menfaatini herşeyin önünde tutmaktadır. Ayrıca küçüğün en az 1 yıl süre ile sahiplenecek olan aile tarafından bakılmış ve gözetilmiş şartı aranır. Evlat edinen kişi ya da aile açısından ise koşullar şöyledir;

-Resmi nikahı olup en az 5 yıldır evli olmak ya da çiftlerden biri en az 30 yaşında olması gerekir. Evli kişiler evlat edinme talebini birlikte açıklarlar.

-En az 2 yıldır evli olanlar ya da en az 30 yaşını doldurmuş olan çiftler birbirlerinin çocuklarını evlat edinebilirler.

-Evli olmayan kimseler 30 yaşını doldurmaları halinde tek başlarına da evlat edinebilirler.

-Evli çiftlerden birisi fiil ehliyetinden yoksun ise ya da en az 2 yıldır nerede olduğu bilinmiyorsa veyahut eşler mahkeme kararı ile en az 2 yıldır ayrı yaşıyorsa diğer eş 30 yaşını doldurması şartıyla tek başına da  evlat edinebilir.

"Resmi nikahı olup en az 5 yıldır evli olmak ya da çiftlerden biri en az 30 yaşında olması gerekir."

“Resmi nikahı olup en az 5 yıldır evli olmak ya da çiftlerden biri en az 30 yaşında olması gerekir.”

Dostlar, peki küçüklerin tarafından bu hususun koşulları nelerdir biraz da onları konuşalım;

-Evlat edinen ile edinilen arasında en az 18 yaş olması gerekir.

-Evlat edinilecek çocuk ayırt etme gücüne ehilse mahkeme tarafından küçüğün bizzat rızası aranır.

-Küçük vesayet makamı gözetiminde ise vasisinin izin ve rızası aranır.

-Küçüğü evlatlık veren aile açısından ise hem annenin hem de babanın müştereken yazılı rızası ya da mahkeme huzurunda zapta geçmesi şartıyla sözlü rızası aranır.

-Evlatlık veren ana-baba küçük 6 haftalık olmadan rıza gösteremez. Bu süre dolmadan gösterilen rıza usule uygun dahi olsa açıklanan beyandan dönülebilir. Ancak bundan sonraki süreçte gösterilen rızadan dönülmez ve sonuçları da kesindir.

-Şayet ana-babanın kim oldukları şaibeli ise ya da epey süredir nerede oldukları veyahut yaşayıp yaşamadıkları bilinmiyorsa, sürekli olarak ayırtım gücünden yoksunlarsa veya küçüğe karşı yeteri kadar ihtimam ve değer gösterilmiyorsa mahkeme bu durumda ebebeynlerin rıza göstermesi hususunu değil rızası aranıp aranmayacağı konusuna karar verir.

-Evlat edinenin alt soyu varsa böyle bir durumda da, onların açık onayının yanında en az 5 yıl süre ile de aile ilişkisi içerisinde yaşamış, bakımı ve ihtiyaçları konusunda ilgi ve destek görmüş, bununla birlikte bir aile bağı kurulmuş olan  ergin ve kısıtlılar da gönüllü aileler tarafından  evlat edinilebilir. 2005 yılına kadar altsoyu olan gönüllü ailenin kısıtlı ya da ergin bir kimseyi evlat edinme yasal olarak mümkün değilken ilgili mevzuatta yapılan değişiklikle bu durumun da önü açılmış oldu.

Peki dostlar evlatlığın gerek aile hukuku gerekse miras hukuku açısından hakları ve borçları nelerdir biraz da bunları konuşalım;

-Evlat edinilen küçük hem eski ailesine hem de yeni ailesi kan hısımlığı gibi mirasçı olur, yani evlat edinilen ailenin alt soyu ile miras hukuku bağlamında eşit haklara sahiptir. Ancak evlat edinen kimseler evlatlığın mirasçısı olamazlar.

-Küçük evlat edinenin soy ismini alır.

-Evlat edinilen ergin ise kendi rızası varsa o zaman evlat edinenin soy ismini alır.

-Evlat edinen arzu ederse küçüğe yeni bir isim de koyabilir.

-Eşler müşterek kararlarının yanında küçüğün de ayırt etme gücünden henüz yoksun olması koşulu ile çocuğun nüfus kayıtlarındaki ana-baba adı kısımlarına kendi adlarını yazdırtabilirler.

-Evlat edinme hususu ile ilgili bilgi ve durumlar mahkeme kararı ya da evlat edinilen kimsenin rızası alınmadıkça açıklanamaz.

Evlat edinme ancak mahkeme kararı ile gerçekleşir. Yetkili mahkeme ise evlat edinmek isteyen kişi ya da ailenin ikamet yerindeki aile mahkemesidir.

-Evlat edinmek isteyen kimse bu konudaki irade beyanının ardından ölür ya da fiil ehliyetinden yoksun kalırsa evlatlık ilişkisinin diğer koşulları zarar görmemişse evlat edinme başvurusuna engel oluşturmaz.

Son olarak, rıza şartı ihlal edilen küçükler, Cumhuriyet Savcıları ya da ilgili herkes evlatlık ilişkisinin ortadan kalkması için ilgili mahkemeden talep edebilirler. Dava hakkı, davaya sebep olan hadisenin öğrenilmesinden itibaren 1 yıl ve her halde 5 yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süredir.

Faydalı olması temennisiyle…

Emre Kayaalp