2005 yapımı The White Masai filmini hatırlarsınız. İsviçreli güzel ve alımlı bir kadın, Avrupa’daki hayatından bezmiştir ve Kenya’ya gitmeye karar verir. Kenya’nın meşhur Serengeti Milli parkına gider ve orada uzun boylu, yakışıklı bir Masai savaşçısı ile karşılaşır ve ona sırılsıklam aşık olur. Filmdeki genç masai erkeğin boyunun 1.90’ınüzerinde olması tesadüf değildir. Masai kabilesinin üyeleri oldukça uzun boyludurlar.

Kenya’ya yolunuz düşerse, Dünya’nın en büyük vadilerinden biri olan Rift Vadisini geçip, Narok kenti üzerinden pek az bilinen Kilgoris köyüne ulaşırsınız ve o köye yaklaşık 8 km mesafeyi çamurlu yollar üzerinde gittiktensonra Masai köyüne varırsınız. Masailer, evlerini kerpiçten inşa ederler. Üyeleri bir arada yaşar ve her şeyi birlikte yapar.

Masai kelimesinin anlamı nedir?

Masai, İbranice kökenli bir kelimedir ve kelimesi kelimesine anlamı ”Allah’ın işi”dir.  Bu isim, Masai kabilesinin erkek üyelerine sıkça verilir.

Hangi dili konuşurlar?

Nil-Sahara dil ailesne ait bir dil olan ”Maa” dilini konuşurlar. Masailer, ayrıca Svahilice ve İngilizce de konuşabilmektedirler.

Nüfüsları ne kadardır?

Masailerin güncel nüfusları yaklaşık 900.000’dir.

Kenya ve Tanzanya hükümetleri, Masai kabilesinin eski geleneklerini ve konar-göçer hayat tarzını geride bırakıp, modern hayata adapte olmasını istemekte ve bunun için bir dizi program uygulamaktadır. Bununla birlikte, Masai insanı, eskimeyen geleneklerini koruma konusunda oldukça inatçıdır. Yine de, 2017 itibariyle kabilede yer yer çözülmeler meydana gelmeye başlamıştır.

Masailerin tarihi serüveni

Kabile’nin tarihine bakıldığında, ilk üyelerin Turkana gölü’nün kuzeyinde doğup (Kuzey-Batı Kenya), Nil vadisine yerleştikleri bilinmektediir. 15. yy’da Güney bölgelerine göç etmeye  başladılar  ve 17. ila 18. yy’larda uzayan geniş ovaların bulunduğu Tanzanya ve Kenya’nın kuzeyine vardılar. Masai yerleşimi, en geniş sınırlarına 19. yy’da yani; büyük Rift vadisi ve Dodoma ve Marsabit dağlarına komşu olan ovaları kaplayınca ulaştı. Bu zamanlar, Tanzanya’nın Tanga sahili boyunca sığır avlamanın yanısıra mızrak ve kalkan kullanmayı da öğrendiler.  Meşhur mızraklarının ismi ”Orinka” idi ve güçlü fırlatıldığında 100 m uzağa gidebiliyordu.

Masai savaşçılarının Kenya’ya girişi 1852 yılında oldu. Fakat, şanssız bir biçimde Wakuafi yaban ovası nüfüssuzlaştırıldığından, Masai savaşçıları Kenya’nın Mombasa kıyılarına geri çekilmek zorunda kaldı. Bu büyük göç, Masailerin bugün Sudan dilinebenzer bir Nil dilini konuşmasının başlıca sebeplerinden biridir. 1897’de korkunç bır kuraklık meydana geldi ve binlerce bitkiyi ve hayvan türünü yoketti. Sığırların ise yaklaşık yüzde 90’ı, kuraklık yüzünden telef oldu.

Sırasıyle 1904 ve 1911’de yapılan anlaşmalara göre, o yıllar buraları sömürgeleştiren İngilizler, Masai topraklarının yüzde 60’ını, modern Kenyalı ve İngilizlere tahsis etti. Masaililere de sadece yüzde 40’lık birarazide yerleşme şansı verildi. Bu yüzden, günümüzde Narok ve Kajiado ilçelerinin çevresinde yaşamlarını sürdürmektedirler. Yalnızca bu da değil elbette. 1940’larda, Masailerin Tanzanya’da yaşayan uzantısı olan aynı halk, anayurtları olan Kilimanjaro ve Meru dağlarından da sürülmüşlerdir çünkü daha oyıllardan, Tanzanya hükümeti, vahşi kedilerin yaşadığı milli parklar ve doğal sit alanları inşa etmeye karar vermiştir. Masai Mara, Samburu, Ngorongoro,Amboseli, Nairobi Milli Parkı, Serengeti, Nakuru gölü, Manyara ve Tarangire bugün milyonlarca turist tarafından ziyaret edilen ve vahşi doğa belgesellerinin çekildiği geniş düzlüklerdir.

Masailerin güncel nüfusları yaklaşık 900.000’dir.

Masai kültürü nasıldır?

Masai kabilesi, ataerkil bir yapıya sahiptir ve kabileyle ilgili kararları, kabilenin en yaşlı erkekleri bir araya gelerek verirler. Masai halkı, tek tanrılı bir dine mensuptur. Tanrılarının ismine Engai ya da Enkai adıverilir. Ölüler, öldükleri arazide bırakılır, gömülmez çünkü Masai inanışına göre insanı gömmek, toprağa zarar verir. Masailerin refah düzeyi ya da zenginliği, sahip oldukları sığır ve çocuk sayısıyla ölçülür. Ne kadar çok çocuğun ve sığırın varsa, o kadar zenginsindir. 

Masailer, kırmızı renk kıyafetlere bayılırlar. Kırmızı renk, onlara göre vahşi hayvanları korkutur ve kaçırır. Bu nedenle, hem kadınlarının hem de erkeklerinin, çoğu aksesuarı kırmızıdır. Masailerde sığır kutsal olduğu için, sığır kanı ve sütü içmek de oldukça değerlidir. Geleneksel olarak kan ve sütü karıştırıp içmek en önemli ritüelleri arasındadır. Ayrıca, mısır unundan yapılan yapılan, sert bir yiyecek olan Ugali’yi de yemeyi çok severler.

Soru: Masailer çok mu vahşi?

Hayır, aksine ”medeni” şehir insanından daha uysal, daha naif ve arkadaş canlısıdırlar.

Furkan ARISOY