Bu güzel duyguyu pek sevmiyoruz. Bize çok faydalı olmasına rağmen ona hakettiği değeri vermiş değiliz. Yine de o bizim yanımızda, ara sıra uğrayıp gidiyor. Ah bir de bize neler kattığını bilsek ondan çok yararlanacağız ama…

Acıya ihtiyacımız vardır. Acıya ihtiyacımız olmasaydı insan olarak geçirdiğimiz bu binlerce yıllık dönemde acıyı vücudumuzdan -pençelerimizi ve kürkümüzü attığımız gibi- atardık. Acı, stres, gerginlik, üzüntü, hüzün, yas gibi insan canlısının kaçındığı alanlar insanı silkmek ve onu hayatta tutmak için vardır. Ya da şöyle değiştirelim: İnsanı hayatta tuttuğu için acı, stres, üzüntü gibi duygudurumları  hala bedenimizde mevcuttur. İkisi de doğru.

Şimdi acı kavramına eğilelim. Acıya biraz tezatlık yönünden bakmak istiyorum izninizle. Çünkü bir şeyin değerini belirlemek için ne olduğu kadar ne olmadığına da bakmalıyız. Acı olmasaydı kaybetme duygusu olusmazdı. Birini kaybettiğinizde, işinizi kaybettiğinizde, tüm varlığınızı kaybettiğinizde veya bunu hayal ettiğinizde bile ortaya çıkan acı olmasaydı, kaybetmenin insan nezdinde bir anlamı olmazdı. Düşünsenize annenizi kaybetmişsiniz fakat üzülmüyorsunuz, acı çekmiyorsunuz. Burada yavaş yavaş idrak ettiğimizi düşünüyorum. Evet dostlar, bir şeyi kaybetmek sizi üzmüyorsa siz o şeye değer vermiyorsunuzdur. Ve en temelde acı duygusuna sahip değilse insan canlısı, onun için yaşamdaki hiçbir varlığın değeri olmazdı. Hatta bir şeyin olmayışı sizi üzmüyorsa onu kazanmak için de çabalamazdınız. İşinizi kaybetmek sizi üzmeseydi en baştan bir iş sahibi olmak için çabalamazdınız. Ev, araba almak, insanların onayını ve sevgisini kazanmak, ilim öğrenmek vs. bunlar için çabalamazdiniz. Çünkü bunların olmamasından rahatsızlık duymazdınız. Evsiz barksız olmak, kimse tarafından sevilip onaylanmamak ve cahil biri olmak sizi üzmeseydi, size acı vermeseydi bunları kazanmak için çabalar mıydınız?

Acı olmasaydı, insan insan olur muydu?

Medeniyetler oluşur muydu? insanlar avlanamadığında, çocukları açlıktan öldüğünde acı duymasaydı. Ucuna taş koyup bu taşları sivriltmekle kendisini yorar mıydı?

Tarım mahsullerinin telef olması, bir topluluğun sefalete düşme ihtimali, insanlara acı vermeseydi Nil nehrinin taşmasını hesaplarlar mıydı Mısırlılar? Matematik böyle hayatımıza girer miydi?

Birilerinin yardıma muhtaç olması size acı vermeseydi iyilik yapar miydiniz?

Acıya ihtiyacımız vardır. Acı bizi bugüne dek hep geliştirdi. Bireysel ve toplumsal anlamda da ona nasıl baktığımız, ondan faydalanıp faydalanmadığımızı gösterir.

Allah ayağınızı taşa değdirsin ki bir dahakine bir ayakkabı üretin ve onunla yola çıkın.

Barış Güven