Derin dağların ve akan ırmakları arasında bir ev ve yaşayan yaşlı kadınla oğlu
Andre 10 yaşında ve bu evde doğdu. Annesi Krat 55 yaşında saçları kıvırcık ve omuzlarına kadar inen altın sarısı bir renge sahip… Andrenin babası Andre 5 yaşındayken talihsiz bir şekilde ortadan kayboldu. Krat artık omuzlarında dağları kaldırmak zorundaydı bahçelerinde sadece domates ekliyorlar ve sadece bu ektikleri domatesler ondan geçinmek zorundalar artık…
Okulu bırakan Andre de annesinin elinden bir şey gelmediği için bir iş bulmaya çalışıyor ancak köyde ve şehirde yaşına uygun iş veren şu ana kadar olmadı ve günlük işlerde annesine yardım etmekten başka çaresi kalmadı.
Krat’ın aklından arasıra bir koca bulmak geçse de Andre aklından çıkmıyor ve vazgeçiyor ama bu düşünce bir kaç defa aklını sarmıyor değil. Bir de köyde meşhur Sargan ailesi vardı…
Sargan ailesi geçmişten beri genetiksel olarak sürekli kavga ve zorbalıktan başka birşey bilmeyen bir aile tabi aralarından iyi insanlar da çıkmamış değil bu oran çok düşük olsa da…
Bu ailenin en küçük üyesi ise 13 yaşındaki kid Andre’yle aynı okula gidiyorlardı ve çok iyi arkadaş olan kid ve Andre yaşanan olaydan sonra bir daha görüşmediler. Andre ara sıra Kid’i düşünür ama görmeye cesaret edemez.
Kid Andre’ye aşıktır ama Andre iyi arkadaş olarak görür onu hep ve aşık olduğunu pek hissetmez.
Şimdi gelelim Andre’nin babası neden ve nasıl kayboldu.
Andre’nin babası olan Kurth şehirdeki fırında çalışır ve aylık 1500 birim para alırdı bu da ailesi için normal sayılabilecek bir ücretti ve kendilerini hiç zora sokmazdı. İş olduğu sürece yaşayıp giderlerdi
Sardan ailesinden Aven 45 yaşında ve gençliğinden beri Kurth’un karısına aşık; bunu krat dışında kimse bilmiyor arada kocası işteyken evi gözetler ancak; Krat farkında olduğu ve yüz vermediği için daha fazlasına cesaret edemez.
Bu sevme işi sevdiğimi başkasıyla kabul edemem diyen Aven’i dayanamayacak noktaya getirmişti. Bu arada Krat 55 yaşında bir bayan ancak fiziği ve güzelliği henüz 30 yaşındaki bayanlara taş çıkartacak cinsten…
Aven sabah uyandığında saat 9’du ve babası kahvaltı yapıyor.
– Ooo günaydın salak oğlum yine geç kaldın işe!
– Ne işi baba işim yok ki benim!
– İşin var senin aylak aylak geip kavga etmek. Dayıların gibi barbar oldun gitti… Gerçi bizim sülalenin de arta kalır yanı yok…
– Ee anlat bakalım bugün ne yapacaksın? Bence artık bir iş bul ve evlen biz ölünce zor olacak senin için. Sevmesem de seni akıl vermem lazım oğlumsun ama sen yine de ne halt yersen ye….
– Baba yine tatlı başlayıp hakaretle bitirdin konuşmayı ben yiyeceğimi yedim sağol! Madem öyle, gidip kendime bir eş bulayım… dedi güler bir yüzle ve şehirde dolanmaya başladı.
Kurth’un çalıştığı fırının önünden geçerken aklına Krat geldi ve yine gözetleme için evlerine doğru hızlı adımlarla yürümeye başladı. O gün Krat oğlunu şehre göndermiş ve yalnız başına bahçede çalışıyordu etraflarında kimse olmadığı için açık kapalı farketmeden dışarda vakit geçirebiliyordu. O gün de kendine küçük olan ve vücut hatlarını gösteren bir elbise giyerek çalışıyordu. Aven evin yakınlarına vardı ve gözetlemeye koyuldu.
Bahçede onu görünce kalbi her zamankinden hızlı atmaya başladı, içinden ‘Ah sen de razı olsan da yanına gelebilsem be güzelim…’ diye geçirdi etrafı iyice kolaçan etti ve birden gelen bir cesaretle fırladı ve Krat’ın yanına gidip ‘N’aber Krat geçerken bir selam vereyim dedim; nasılsınız?’
Krat üstünü düzeltti hiç konuşmadan eve doğru yürümeye başladı. Bu umursamaz tavrı Aven’i deli etmeyi başardı.
– Oğlan nerde bugün tatil değil mi dedi.
– Yok burada gitti, çarşıda kelimesi ağzından çıksada pişman oldu söylediğine ve ama hemen gelir bir şey alıp gelecekti. Varmak üzeredir diye kem küm etti.
Krat ne kadar ters tepki versede içinde az da olsa bir nazlılık ve Aven’in sert ve barbar duruşuna karşı sevgi var gibiydi. Evli olduğundan ve laf gelir diye hiç bir zaman bunu belli etmezdi. Belki de avenin umutamamsının nedeni bu sevgiyi hissetmesi olabilirdi bilmiyordu ama….
Aven kendini belli ederek;
-Çok susadım bir su verirmisin
-Gel iç!
Bunu duyan Aven hiç dururmu koşar adım evin içine girdi ve mutfakta su alan beyaz elleri izlemeye koyuldu. Dış kapıyı kapattı ve mutfağa gidip krata arkadan sertçe sarıldı krat bağırmadan karşı koymaya çalıştı ancak gücü yetmiyordu bardak elinden düştü ve kırıldı yerde yuvarlanma başladılar. Daha fazla karşı koyamadı Krat.
Akşam olduğunda Kurth ekmekleri mutfağa bıraktı ve eşine seslendi ama ses veren olmadı odaya girdi ve ağlamakta olan eşini görüp şaşkın bir ifadeyle
‘Aşkım bir şey mi oldu neden ağlıyorsun?’ deyip yanına sokukdu. Oğlana sordu ancak onunda birşeyden haberi yok ve annesini buhalde 3 saattir görünce şoka girmiş halde oturuyordu.
Birkaç saat sonra krat birazda olsa kendine geldi ve olan biteni hiç duraksamadan kocasına anlattı. Bu anlatış aileye büyük bir zorluğu getireceğine haberi olmadan..
Ama içini rahatlatması gerekiyordu… Kurth tüfeğini aldı ve avenin evine geldi babası açtı kapıyı ve babasına şoka girmiş halde bir el ateş etti. O sırada Aven kapının arkasına saklanmış ve kurtun üstüne atladı silahı zorda olsa elinden aldı Kurth’a bir tekme vurup bayılttı. Babası oracıkta can verdi…
Kurth ayıldığında kendini karanlık bir odada yatar halde buldu biraz derin nefes aldı ve nerdeyim ben acaba diye düşündü…. Yaptığı olayı hatırlayıp ağlamaya başladı ağlaması bitince bağırmaya çağırmaya başladı ama sesini duyan olmadı. Bu arada aven bir plan düşündü olayın ardından 1 hafta geçmişti…
Ve kurth karanlık ıdada hiç ışık görmeden 1 hafta geçirmişti artık ne isteseler yapacak haldeydi bitkin ve psikolojisi darmadağın… Aven acıyarak yemek ve su getirdi 1 hafta sonra midesine bir şey girdiği için çok mutluydu! Aven bunu hiç bırakır mı? hem sevdiği kadın hemde babası için!
Ve aradan 7 yıl geçti koskoca 7 yıl… Çocuk 12 yaşında kurth 7 yıldır tek odada yalnız başına kafayı yemiş halde ve Aven babasını kaybetmiş olsa da en mutlusu oydu. Krat kocasını hayat şartlarından dolayı unutmuştu artık 7 yıl kısa gibi gözükse de bazı şeyler için 100 yıldan fazla sayılacak sürede bir yıl…
Geçen 7 yılda paraları kalmadığı için sadece domates satarak geçinemiyorlardı ve krat, avenin yardım isteğini kabul etmek zorunda kalıyordu. Krat kocasını cinayetten sonra kaçtı ve bir daha dönmedi diye biliyor avenin onu bir odada 7 yıl boyunca sakladığını bilmiyordu. Zaten bunu aven ve kız kardeşinden başka kimsede bilmiyordu.
Aven ve Krat 2 günde bir Krat’ın tek katlı köy evinde bir araya geliyorlardı ve krat artık zorlamadan Avenle beraber vakit geçiriyordu. Oğlu üzülmesin diye bunu ondan gizli yapmak zorundaydı. Aven’in yardımlarıyla Andre tekrar okula başladı 2 yıl sonra dostunu tekrar görüyordu ancak eskiden daha değişik duygular hissediyordu… Yaşının verdiği etki ile kendine hakim olamadan hoşlanmaya başlamıştı.
Kidde onu seviyordu ancak onu görünce karışık olan kafası iyice bunalıyordu çünkü onu görünce arada babası aklına geliyordu söylemek istemiyordu gerçeği söylerse ne olacağını kendi hayal bile edemiyordu. Ne olursa olsun yine de vazgeçemiyordu…
Lokman BAKAR
Good