Derler ki Türk demek çağın çilesini sırtlamış demektir. Bizler tarihin her devrinde bulunduğumuz bölgede oranın çilesini çekmiş ve bulunduğumuz yeri ihya etmeye çalışmışızdır. Çünkü bizim fıtratımızda gittiğimiz yeri yakıp yıkmak yoktur. Aksine oranın derdiyle dertlenmek ve orayı ihya etmek vardır. Hatta Osmanlı zamanında bir yer alındığında orası için işgal edildi denmez orası şenlendirildi derler. İşte bugünlerde de ülkemizin güney sınırını şenlendiriyoruz. Her ne kadar bazıları ‘savaş ya da işgal‘ dese de yaptığımız iş orada zulüm altında bulunan insanlara ulaşmak ve dertlerini dindirmektir. Çünkü Türk çağın çilesini sırtlamış olmanın dışında beklenendir.
Bizler tarih boyunca bu coğrafyada varlığımızı sürdürdük. Devletler kurduk ve bu coğrafyanın insanıyla hem hal olduk. Bu yüzden günümüz modern çağı olsa da bu coğrafyada zulüm görenler bizi beklerler. Çünkü bilirler ki bizler emperyalist değiliz, sömürgeci değiliz, onları köleleştiren değiliz. Bu yüzden bu coğrafyanın halkı hangi milli unsurdan olursa olsun bizi iyi bilir ve derdine bizim derman olacağımızı bilir. Zira tarih bizi buna yönlendiriyor. Siz sanıyor musunuz ki Osmanlı Devleti yıkılıp başka başka yapay devletler kurulunca insanların hafızaları silinip tarihte kimin onlar için neler çektiğini unutacaklar. Devletler farklı olabilir ama yaşanmışlıklar değişmez. O yüzden bu coğrafyada eskiden bizim çatımız altında olan halklar biliyor ki sınırlar ayrı olsa da yaşanmışlıklar aynı kültür aynı ve çekilen çileler aynı.
Dostlar kıymetli hoca Tufan Gündüz’ün de dediği gibi sancak geniş bu sancak tarihte nasıl ki birçok unsuru içinde barındırdı ve yaşarttıysa da şimdi de hala aynı halde dimdik duruyor ve mazlumlara umut oluyor. O yüzden bizler sınırlarımız dışında yaptığımız askeri operasyonlarda operasyon yaptığımız halk tarafından kötü karşılanmıyor ve bilakis sevinçle karşılanıyoruz. Çünkü Türk geldiyse umut vardır diyorlar. Dertlerine derman gelmiş demektir diyorlar. Burada Türk derken ırk olarak demiyorum aksine Türk demek Müslüman demektir. Her ne kadar Türk olup başka dine mensup olanlarda var olsa da genel kanı Türk Müslüman kabul edilir. Bu asla bir ırk olarak ayrım değildir.
Çünkü bu vatanda yaşayan bir Kürt için de Türk için de bayrağımız aynı duyguları ifade eder. Çünkü unsuru farklı olsa da her ikisi de o bayrak için toprağa düşmüştür. O yüzden bu kelimelerle anlatılamıyor. Bu dünyadaki en asil ve şerefli duygulardan biridir. Bu vatan üzerinde yaşayan unsuru ne olursa olsun her fert için. Bu yüzden bu yapılan operasyonu aslında tarih bize yaptırıyor. Orada yaşayanlar bu terör örgütlerinin yaptıkları ile çok çektiler. Bu çileye de bir dur denilmesi gerekiyordu. İşte bu çileyi yine biz üstlendik ve yaptığımız operasyon ile dünya ne derse desin oradaki insanlara yardım elimizi uzattık. Yoksa bu terör belası gelecekte sınır tanımayarak bize şimdiye kadar yaşadığımız acılardan daha büyük acılar yaşatacaktı.
Fakat biz bir tek şeyi iyi yapamıyoruz. Bu operasyon haklı bir davamızın sonucudur. Lakin günümüz dünyasında uymanız gereken bir kural var. Oda neyi anlattığınız değil nasıl anlattığınızdır. İşte burada ülke olarak her koşulda bu operasyonu neden yaptığımızı dünyaya iyi anlatmalıyız. Bize zaten baştan düşman olup desteklemeyenler çıkacaktır ama olsun biz üstümüze düşen vazifeyi yapalım da elbet karşı olan ülke halkları durumu anlarda bizi desteklerler. Unutmayın insanların vicdanları devletlerin vicdanlarından daha kuvvetlidir. Gün gelecek o vicdanlar hakikat kendi devletlerine gösterecektir. Bizler yeter ki eskiden olduğu gibi bugünde beklenen olalım her ne siyasi görüşte olursak olalım bir olalım çünkü başka ülkemiz yok. Biz her unsurumuzla kültürümüzle, tarihimizle, dertlerimizle güzeliz. Bizler bu coğrafya ve tüm dünyanın umuduyuz.
Sağlıcakla kalın dostlar…
Mesut BULDU