Ey Kût-ül Amâre ayağa kalk ve yaşat o günleri yeniden bizlere! Tarih 26 Nisan 1916 İngilizler yine Osmanlıya karşı. Sebeb petrol topraklarını güvence altına almak. Bu İngiliz Çanakkale’den kovaladığımız vahşiler. Kimi kör kimi topal bu nasıl bir cesaret, cahil ahmaklığı olsa gerek! Çanakkaleden sonra karşımıza dikilmek… Kut-ül Amare kaynıyor güneşin sıcağı ileher kum tanesi dönüşmüş bir parça ateşe Britanyanın en büyük yenilgisi işte.
Osmanlı ordusunun başında Halil Paşa Britanya ise kendine toplamış bir ordu dikilmiş karşımıza. Hepsine öğretilmemiş her halde Çanakkale, yoksa insan korkar nasıl durur Türk’ün karşısında titremeden öylece? Bu dünyadan habersiz ve geçmişi unutmuş askerler. Kuşatmışlar güya -öyle zannederler-. Kut-ül Amare gibi bir bölgeyi. Bilmezler ki Kut–ül Amare o ki Çanakkale’den sonra ikinci defa tarihe geçdiğimiz belde. Osmanlı ordussundaki her neferin yüreği gibi kaynıyor muharebenin ateşiyle, zor bulacaklar gölgelenmeye bir yer bile geldikleri gibi de gidemeyecekler geriye. Gökyüzündeki yıldız sayısı kadar esir aldık Kut–ül Amare de İngilizi. Aydan daha parlak bir zafer bıraktık dünyaya. Çatışmalar çok kısa ve gerçekleşti. Bir Türk tek başına ordu kesilmiş olacak ki. Bir sıcak kumların üzerinde yatan şehitlerimize bakıyorum kim demiş çölde kurak kumda çiçek açmaz diye. İşte sana bir gül bahçei uzun uzun kokusunu içine çek bunu hafızana kazı iyice. Öbür yanda bir dağ oluşturulmuş leşlerle.Bir yanda sıcak kum şehitlere olurken serin döşek. Türk de hem bilek işler hem yürek. Savaş da ikisi de aynı anda işlediği zaman. Türk demirden dağı eritip yeniden tarih sahnesinde destan yazarak düşmanın üstüne çökecek. Türk’ün önüne çıkanlar kaderine boyun eğecek can vermek istemeyenler aman diliyerek esareti kabul edecek..
Halil Paşa dar etti Kut–ül Amare’yi düşmana zaferi kazandı ve ordusuna şehitlerine müjdeler. Çanakkalede ki yiğitler kadar iltifatı hak ettiler. Şimdi onlar kendi zaferlerini kutlarken. Her 26 Nisan da yeniden kahrolsun Britanya ve askerleri. Tarih sayfalarından daha önce yapdıkları gibi silmeye çalışsınlar unutturmaya hafızalardan ama Kut-ül Amare’ye her sahah güneş doğduğunda her toprağa bakıldığında anlaşılır. Bu kutlu zaferle onların rezillikleri. Yıllardır büyük bir zafer olmasına rağmen duymamışsak eğer adını bunun sebebi onların rezilliklerinin ortaya çıkmaması için sarf ettikleri çabadır ama nafile Halil Paşa onları esir aldığı günden bu tarafa Kut soyadı ile tanınır. Ecdadın zaferini elbet sahip çıkılır. Eyy Britanya güneş balçıkla mı sıvanır?
Rabia YAVRU